Pera Müzesi, 20. kuruluş yıldönümünü, Kütahya çini ve seramik sanatının özgün isimlerinden Minas Avramidis’e odaklanan yeni koleksiyon sergisiyle kutluyor.
“Sıradışı Minas: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Esin ve Yeniliğin Hikâyesi” başlıklı sergi, anlatı geleneğine ait parçaları bir arada sunuyor. Sergi yalnızca sanatçının üretim pratiğinden ibaret değil, esin kaynakları, usta-çırak ilişkileri, teknik dönüşümleri ve kültürel etkileşimleri içeren çok katmanlı bir çerçeve.
Sergi küratörü Yavuz Selim Güler, açılış konuşmasında, “Sergi hazırlıklarına bir buçuk yıl önce başladık. Bu sergiyi kurgularken mikro tarihsel bir yaklaşım sunmak istedim, bir usta ve onu özgün kılan değerler üzerine araştırmalar yaptım. Bir eserin yapım sürecini anlatmak istedim. Sergide fincanlar, zarflar, kiliselerde kullanılan ibrikler, buhurdanlar, askı süsleri gibi çeşitli objeler görebilirsiniz,” dedi.
Müzenin Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan derlenen eserlerle hazırlanan sergide Minas’ın 1910’lu yıllarda yaptığı Genovefa Hikâyesi tasvirli tabak serisini de ilk kez bir arada görmek mümkün.
Çini Pano, 1906 Civarı, Seramik ve Demir
Minas Avramidis
1877’de Kütahya’nın Rum Ortodoks mahallesinde doğan Minas Avramidis, taş ustası olarak başladığı kariyerinde figürlü seramik kompozisyonlarıyla dönemin ruhunu yansıtan bir sanatçıya dönüşüyor. Minasyan Kardeşler atölyesinde yetiştiği düşünülen Avramidis, geleneksel çini sanatına odaklanıyor.
Sergi, sanatçının Kütahya’dan Atina, Selanik ve Kudüs’e uzanan üretim serüvenini görünür kılıyor.
Kültürel Bellek
Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın zengin Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan seçilen 54 eser, bu sergide ilk kez sanatseverlerle buluşuyor. Bu eserlerin yanı sıra, 2025 yılı başında vakfa bağışlanan Sotiris Christidis’in taşbaskıları ile Avramidis’in bu kaynaklardan esinle ürettiği çalışmalar da aynı çatı altında sergileniyor.
Sergi, kalıcı koleksiyon olarak Pera Müzesi’nde ziyaret edilebilir.