Danimarkalı sinemacı Nicolas Winding Refn’in Cannes Film Festivali’nde yuhalanan son filmi Neon Şeytan (The Neon Demon) ülkemizde de eleştirmenleri ikiye bölmüşe benziyor.
Fransa’nın Cannes’dan sonraki en prestijli film festivali sayılan La Rochelle, bu yıl Keşif bölümünü son dönem Türkiye sinemasına ve Yeşim Ustaoğlu filmlerine ayırdı.
Geçen yıl Cannes Film Festivali’nin en prestijli yan bölümü olan Belirli Bir Bakış’ın büyük ödülünü İzlanda yapımı küçük bir film aldı. İkinci uzun metrajlı filmi İnatçılar (Rams) ile bu önemli ödülü alan İzlandalı Grimur Hakonarson şimdiden dünya sinemasının dikkat çeken görsel ustaları arasına girmiş durumda.
Cannes’da –yarışma dışı da olsa- bir yönetmen olarak ağırlanmanın onurunu yaşayan Jodie Foster son filmi Para Tuzağı’nda piyasa, medya ve politika üçgeninde kaybolan bireylerin hikayesini anlatıyor.
Oscarlı Susan Sarandon porno endüstrisinin onun bakış açısından yararlanabileceğini düşünüyor ve erkek yönetmenlere erotik sahnelerde destek verebileceğini söylüyor.
Shane Black’in ilk gösterimini Cannes Film Festivali’nde yapan yeni filmi İyi Adamlar (The Nice Guys) izleyiciyi 70’lerin Los Angeles’ına götürüyor ve mizahın ön plana çıktığı hareketli bir maceranın içine çekiyor.
Türkiye'de görme, işitme ve ortopedik engellilerin erişebildiği ilk film festivali olan Ankara Engelsiz Filmler Festivali 24-29 Mayıs 2016 tarihleri arasında dördüncü kez perdelerini açıyor.
Cannes Film Festivali’nden hep “iyi film” ve ödül haberi verecek değiliz… İşte Resmi Program’ın en kötü dört filmi! O kadar kötüler ki merak edip izlemek isteyeceksiniz!
İlk gösterimini geçen yıl Cannes Film Festivali’nin Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yapan Yeni Ahit, din ve inanç sistemlerini sorgulayan, mizah dozu yüksek bir taşlama.
Türkiye'nin en büyük sinema zinciri Mars'ın Güney Koreli bir firmaya satılacağı haberleri üzerine Kaan Müjdeci'nin sözcülüğünü yaptığı sinemacılar bu anlaşmaya karşı çıktı. Sebep tekelleşme...