İKSV’nin düzenlediği 20. İstanbul Tiyatro Festivaliçerçevesinde 17-18 Mayıs’ta seyircilerle buluşan Her Gün Biraz Daha İranlı kadınların erkekler üzerinden kurgulanan hayatlarını anlatıyor. Ancak üç kadın karakterin İran İslam Devrimi'nden sonra yaşadıkları, erkil zihniyetin hakim olduğu dünyada biz kadınlara yabancı değil. Bu bağlamda Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadınların yaşadıkları toplumsal sorunları, özel hayatlarında tecrübe eden ve bunu üç farklı monolog halinde sahneleyen oyuncular aynı zamanda seyirciye "özel olan politiktir" mesajını veriyor. Bu çerçevede yapımcı Maryam Karroubi ile yaptığımız söyleşide Karroubi, oyunun seyirciyle buluşmasıyla ilgili deneyimlerini aktarırken, aynı zamanda oyunu nasıl değerlendirdiğini ve İran İslam Devrimi’nden sonraki kadın profili hakkındaki görüşlerini aktarıyor.
Shane Black’in ilk gösterimini Cannes Film Festivali’nde yapan yeni filmi İyi Adamlar (The Nice Guys) izleyiciyi 70’lerin Los Angeles’ına götürüyor ve mizahın ön plana çıktığı hareketli bir maceranın içine çekiyor.
Serginin bu yılki adı, sanki tüm etkinliğin de sloganı gibi olmuş: 'Gelin Bahçemizi Ekelim'. Büyük karmaşayı, büyük kavgaları boş verip bir araya gelmeyi, bize ait olan, 'bizden' olan bir bahçenin üstünde buluşup kendi işimize ve böylece geleceğe bakmayı öğütleyen bir çağrı.
Hollanda'dan Van Abbe Müzesi, İstanbul’dan Salt, Madrid’den Reina Sofia müzesinin de katıldığı 1980’lere odaklanan Avrupa sergilerinin derdi pekala 'Avrupa projesini terk etme' olarak özetlenebilir. 'Öykü anlatıcılığının yerelleştirilmesi’ olarak da… 'Süreçlere odaklanmak' ve 'heterotopya aracılığıyla' 1980’lerin yazılmamış tarihlerinin neoliberalizme rağmen direnenlerin öyküsünü hem estetik hem de sosyal işaretler olarak çıkarmak da…
Cannes Film Festivali’nden hep “iyi film” ve ödül haberi verecek değiliz… İşte Resmi Program’ın en kötü dört filmi! O kadar kötüler ki merak edip izlemek isteyeceksiniz!
What Design Can Do (WDCD) isimli tasarım platformunun başlattığı “Refugee Challenge” tasarım yarışması ile dünyanın farklı yerlerinden tasarımcılar ve yaratıcı topluluklar mülteci sorunuyla ilgili proje üretmeye davet ediliyor. Kazanan projeler hayata geçirilecek ve 10 biner Euro para ödülüyle ödüllendirilecek.
Mimarlık firması MVRDV'nin Rotterdam’ın İkinci Dünya Savaşı sonrası yeniden inşa çabalarına bir saygı duruşu niteliğinde tasarladığı dev merdiven hizmete girdi ve neredeyse bir ay boyunca halka açık kalacak.