A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Met

Sinema için Selanik vakti!

56. Selanik Film Festivali 6-15 Kasım tarihleri arasında düzenleniyor. Türkiye'den Tolga Karaçelik imzalı “Sarmaşık” Altın İskender için yarışacak. “Mustang”, “Abluka” ve “Ana Yurdu”nun yanı sıra kısa filmler “Salı” ve “Gri Bölge” Balkan Survey bölümünde gösterilecek.

Karim Rashid cami tasarlamak istiyor

Karim Rashid ve Kayra işbirliğinden ortaya dinamik, döngü ve devinim hissini kusursuz veren, doğadan (asma yaprağından) ilham almış şairane bir estetik çıkmış. Çok beğendim! Çok beğendim!, Çok beğendim! Bravo Mey. Bravo Gaye. Bravo Karim. Bravo Kayra!

 

Akbank Caz Panel ve Atölyelerle devam ediyor

25 yıldır Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden biri olan ve bu yıl 21 Ekim – 1 Kasımtarihleri arasında gerçekleştirilen Akbank Caz Festivali her yıl olduğu gibi bu yılda pek çok panele ve atölye çalışmasına ev sahipliği yapıyor.

Siborg Manifestosu I

Feminist kuramcı Donna Haraway, 14. İstanbul Bienali küratörünün 'ondan çok etkilendim' referansı ve bienal kataloguna "benim için çizimler her zaman canlı gerçekliğin gücü ile biyolojik ve edebi ya da sanatsal olanın bir araya geldiği yerdir. Kendi bedenim de tam anlamıyla işte böyle bir çizimden ibarettir" sözlerini bienal kataloguna alıntılamasıyla yeniden ilgi alanımıza girdi. Haraway'in meşhur Siborg Manifestosu'nu tekrar okumak şart oldu. Ve elbette bazı bölümleri sizler için taze taze yeniden çevirmek...  Çevirmenlerimizden Billur C.Yılmazyiğit'e derin teşekkürlerimizle...

 

İstanbul-Antwerp: Liman Kentler

Avrupa’da, başta Belçika ve komşu ülkelerinde gerçekleştirilecek olan, Türkiye’nin konuk olduğu “Europalia Turkey 2015” uluslararası kültür ve sanat festivalinin üç ana sergisinden birinin küratörlüğünü Murat Tabanlıoğlu üstlendi. “Port City Talks. Istanbul.Antwerp.” – “Liman Kenti Konuşmaları. İstanbul.Anvers.”, Murat Tabanlıoğlu küratörlüğünde Ekim 2015 – Ocak 2016 tarihleri arasında Belçika’nın liman şehri Anvers’te MAS |Museum Aan de Stroom – MAS Müzesi’nde yer alacak.

Saçlara tüy takmanın 12 maddede tarihi

Saçlarımıza kondurduğumuz rengarenk tüylerin geçmişi, 20. yüzyılın ilk yarısını saran kuş katliamına son protestolarıyla başa baş giden modaya kadar gidiyor. Her birimizin soğuktan kaçmak için de tercih ettiği kaz tüyü montları da düşünürsek bu geçmişe bir göz atmak ilginç olabilir.

Escale’de bir öğlen yemeği

Escale'de ana yemek olarak ben 14 saat ağır ateşte pişmiş kuzu omuz yiyecektim. O ise dana yanak. Benim kuzumun yanında arpa şehriye olacak onda püre... Başlangıç olarak kaz ciğeri kızartmasına karar verdik. Ciğer kızartmamdaki tereyağ tadını aralayıp kendimi ciğerin derinliklerindeki hafif ama güçlü lezzetine bulanmış armut ve ayvalı sosuna bıraktım.

“Pardon Freud fantazini al başına çal”

Zafer Aracagök, Alan İstanbul'daki Arkadan Yaklaşmak sergisiyle ve Kült Neşriyat'tan çıkan Atopolojik Sapmalar Deleuze ve Guattari kitabıyla ansızın geldi gündemimize oturdu. Bu gündeme yakından bakmayı denediğimizde, bakmak fiilinin italyanca kökenini -guardare- hatırlatırcasına -arkasına bakmak, gardını almak- mimetik olma biçimlerine karşı geliştirdiği pek çok imge ve düşünceyi görmek mümkün. Ve belki de bu bir imkandır: "Kimlik ile girdiğimiz mücadeleleri, savaşları" tedavi edebilir. Aracagök'le arzudan cinselliğe, kadınoluş'tan hırsızoluş'a Zizek'ten Badiou'ya pek çok şey'i görüştük.

Yeni Akit’in haberine açıklama!

Yeni Akit gazetesinin 21 Ekim 2015 tarihli sayısının 1'inci sayfasında “Erdoğan’a Ahlaksız Saldırı Opera’syonu” ve 3 üncü sayfasında “Ahlaksız Operasyon” konulu habere Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Edebiyat eseri, tiyatro piyesi, senaryo, libretto ve benzeri metinlerin yazıldıkları dönemlerden sonra içinden seçilen belli bölüm veya cümlelerden alıntı yapılarak güncel olaylar veya şahıslarla ilişkilendirilmesi gibi maksatlı ya da kötü niyetli girişimler her zaman vaki olmuştur, olmaktadır.

Ancak; doğru ve hakkaniyete uygun olanı, eserlerin yazıldığı haliyle değerlendirilmesi ve korunmasıdır. Bu kapsamda, librettosu 1988 yılında yazılan dünya prömiyeri 1991 yılında yapılan, 2005 yılında yeni bir şey eklenmeksizin metni kısaltılan ve bu son haliyle 10 yıldır sahnelenen, yazıldığı ve metninin kısaltıldığı tarihlerde dahi ülkemizden herhangi bir kişi, ya da devlet adamı yahut siyasetçiyi konu edinmeyen ve hedef almayan “Ali Baba& 40” adlı Opera eserinin güncel gelişmeler ve siyasetle ilişkilendirilerek haber yapılmasını esefle karşılıyor, değerlendirmeyi kamuoyuna bırakıyoruz."

2025-05-11 05:10:48