Geçtiğimiz haftalarda Ülkü Aybala Sunat'ın besteci ve gitarist Eylül Biçer prodüktörlüğünde yaptığı 'Artiz Kahvesi' isimli albümü Kabak & Lin Records tarafından dijital platformlarda yayınlandı. Derinlerde bir yerlere ustalıkla temas eden albümdeki şarkılar hakkında Eylül Biçer ve Ülkü Aybala Sunat'la söyleştik.
Tom Tykwer’in yeni filmi Kral İçin Hologram uluslararası bir yatırım için ortadoğuya seyahat eden Amerikalı bir işadamının Kafkaesk hikayesini anlatıyor.
Fotoğrafın bir plastik sanatlar dalı olarak ve teknik açıdan birçok tanımı yapılabilir. Benim içinse zamana tanıklık etmektir. Ben de kendi dönemime tanıklık ederek, gelecek zamanda yaşayacak insanlara aktarmaya, dünyanın ötekileştirilmiş insanlarını fotoğraflarımda yansıtmaya çalışıyorum. Fotoğraf çalışmalarımda genellikle “ötekileştirilmiş” insanlara yer veriyorum: Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, mülteciler ve tabii ki engelliler...
Şehrin havasından, suyundan, şuyundan ve buyundan sıkıldık mı? Kentsel dönüşüme sövmekten, şehrin trafiğine sıkışmaktan, gürültüsünden, kesintisinden, faturasından, kalabalıklardan, rutinden, binalardan, evinizden, kapıdan ve pencereden fenalık mı geldi? Şikayetiniz mi var? Pek güzel! İşte kaçmak için bahaneler hazır. İzmir sizi çağırıyor.
Minimum 40 milyon dolar fiyat etiketi konulan 5 metrelik Jean-Michel Basquiat tablosu gelecek ay New York’taki Christie’s müzayede evinde açık artırmaya çıkıyor.
Dün sona eren 35. İstanbul Film Festivali’nde Türkiye prömiyerini yapan ve hemen sonrasında vizyonda kendine yer bulan Yemekteydik ve Karar Verdim'i yönetmeni Görkem Yeltan’la konuştuk.
“Başımızdan geçen her hikâyeyi, bir diğer yaşadığımız hikâyeye benzetiyoruz, kıyaslıyoruz, yargılıyoruz. Sanki şu hayata yalnız gelmemişiz gibi, biraz daha yalnızlaştırıyoruz kendimizi, kendi ellerimizle. Her insan bir kere yalan söyleyip kırdıysa sizi ve herhangi biri gibi hissettirdiyse, nasıl olacak da siz tekrar ayağa kalkacaksınız, değil mi?” – Bâlâ Atabek, İşte Güneş Geliyor
15. İstanbul Bienali'nin küratör ikilisi bir sanatçı duo. Bunun manevi anlamı büyük. Elmgreen ve Dragset ikilisinin ise yapacakları kestirilemez ve kesinlikle şimdiden söylüyorum ilginç ve "etkin" olacaktır. İlk çıktıkları zamandan beri hevesle takip ettiğim ikilinin en büyük özelliği tam da bu söyleşide teyit ettikleri gibi izleyiciyle değil de sanat dünyası denen sistemle uğraşmaları bazen tiyatro bazen heykel bazen olmayan bir Prada dükkanı yapma özgürlüğüne, cesaretine ve neredeyse Beckettyen bir mizaha sahip olmalarında. Onları en iyi yine bir sanatçı ikilisi tanıtır diye düşündüm ve Ben Hunter ile Nicholas Shorvon'un onlarla yaptıkları söyleşiyi Özlem Akarsu her zamanki titizliğiyle çevirdi.