Nathan Crowley, kağıt-kalem ve usta çizgileri ile aralarında The Prestige, The Dark Knight duology, Batman Begins, Interstellar’ın da bulunduğu birçok Christopher Nolan eserine sanat direktörlüğü, yapım tasarımcılığı yapmış biri.
Psikanaliz kendi ideolojisini dayatıp akışkan bir öznenin yeni bir tarzda politika üretmesini sınırlandırıp engeller. Fakat onlara göre, bilinçaltı baskı altında tutulmuş anılar ve fanteziler değildir. Onlara göre bilinçaltı, üretilmesi ve akışkan hale getirilmesi gereken bir madde, fethedilmesi gereken toplumsal ve politik bir alandır. Nicola Constantino da kendi akışkan benleriyle yeni bir yaşam biçimini mi fethediyor acaba?
Ali Elmacı bugün x-ist galerisindeki üçünçü solosu Onu Öldür Beni Güldür'ü açıyor. Her geçen yıl daha da öznel bir dile sahip çıkan sanatçı bu kez hiç olmadığı kadar gerçeküstü ve alabildiğince kişisel, aile, devlet, okul gibi bildik kurumların bireyler üstündeki etkisini anlatıyor.
Ayu Ata, kendini affetmeyen oğullar, başı dik kızlar... İkinci albümünü Robert E. Beider’ın “Toplumun Aynasında Ayı” kitabının üzerine kuran PV, bizi kısa ama sarsıcı bir deneyimle baş başa bırakıyor. Kutay Soyocak ve albümün prodüktör koltuğunda oturan Utku Öğüt’ü (Kutu) karşımıza aldık; uzun lafı kısası demedik...
Derya Bengi’nin küratörlüğünü üstlendiği, Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde açılan “İşte Benim Zeki Müren” sergisi sanatçının fotoğrafları, çalıştığı desenleri, kostümleri, plakları, şiirleri, yazıları, gazete ve dergi kupürleri ile bazıları hiç bilinmeyen arşiv görüntülerinden oluşuyor.
Genco Gülan, Genç Etkinlik’ten salon komşusu Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu filmini yazdı. Hazır Nuri Bilge Ceylan beyazperdeden çağdaş sanatın beyaz kübüne doğru büyük adımlarla ilerlerken Contemporary İstanbul'da da fotoğraflarıyla karşımıza çıkmışken bu yazıyı okumanın tam vakti...
Neredeyse her filmi fenomen olan, artık içeriğine ve filme bakılmadan kült ilan edilen filmlerin yönetmeni Christopher Nolan’ın son filmi Yıldızlararası, tüm dünyada ilgiyle karşılandı.
Broodthaers’a göre eşsiz sanatçı diye bir şey yoktu. Olayları ve fikirlerin oluşabilmesi için birilerine ihtiyaç vardı. O nasıl Magritte, Duchamp, Oldenburg ve Warhol gibi sanatçılardan etkilendiyse, Broodthaers’ın fikirlerinden ve stratejilerinden direk ya da dolaylı bir şekilde etkilenen birçok sanatçı var.