A password will be e-mailed to you.

İstanbul Bienali bu yıl 30 yaşında. İKSV tarafından düzenlenen 15. İstanbul Bienali, 16 Eylül Cumartesi günü kapılarını açıyor. Küratörlüğünü sanatçı ikilisi Elmgreen & Dragset’in üstlendiği iyi bir komşu başlığını taşıyan bienalde, 32 ülkeden 56 sanatçının farklı coğrafya ve zaman dilimlerinden hikâyeler anlattığı 150 eseri sergileniyor.

15. İstanbul Bienali bu yıl, Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, İstanbul Modern, Pera Müzesi, ARK Kültür, Yoğunluk Sanatçı Atölyesi ile Küçük Mustafa Paşa Hamamı olmak üzere birbirine yürüme mesafesinde altı komşu mekânda ziyaretçilerini ağırlayacak.

12 Kasım’a kadar ücretsiz olarak gezilebilecek 15. İstanbul Bienali süresince farklı alanlardan isimlerin katılımıyla gerçekleştirilecek ücretsiz etkinliklerle de iyi bir komşu başlığı üzerine düşünülmeye devam edilecek. Sanatçı ve akademisyen Zeyno Pekünlü’nün koordinatörlüğünü üstlendiği 15. İstanbul Bienali’nin Kamusal Programı kapsamında, uluslararası konuşmacıların katılımıyla gerçekleştirilecek sempozyumlardan film gösterimlerine ve konuşmalara,  farklı kültürel coğrafyalardan davetli şeflerin birlikte yemek pişirecekleri atölye çalışmalarından İstanbul’un göçmen ve yerleşik müzisyenlerinin bir araya gelerek yapacakları doğaçlama performanslara, okuma günlerinden çocuklar için animasyon ve tasarım atölyelerine pek çok farkı etkinlik düzenlenecek.

iyi bir komşu

Küratörler Elmgreen & Dragset, bienalin temasını, bir kavramsal çerçeve metni yerine, “İyi bir komşu, korkmadığınız bir yabancı mıdır?”, “İyi bir komşu sizinle aynı gazeteyi mi okur?” gibi komşuluk kavramı etrafında oluşturdukları 40 soruyla belirledi. Yaşları 8’den 84’e uzanan 40 kişinin iyi bir komşu hakkında sorduğu bu sorular, Aralık ayındaki basın toplantısında canlı bir performansla tanıtılmıştı.

15. İstanbul Bienali Sanatçıları ve Mekânları

Galata Rum Özel İlköğretim Okulu

Sanatçılar: Heba Y. Amin, Mark Dion, Jonah Freeman & Justin Lowe, Kasia Fudakowski, Pedro Gómez-Egaña, Lungiswa Gqunta, Andrea Joyce Heimer, Morag Keil & Georgie Nettell, Olaf Metzel, Mahmoud Obaidi, Erkan Özgen, Leander Schönweger, Dan Stockholm, Ali Taptık, Bilal Yılmaz

İstanbul Modern

Sanatçılar: Adel Abdessemed, Volkan Aslan, Alper Aydın, Latifa Echakhch, Candeğer Furtun, Kim Heecheon, Mirak Jamal, Fernando Lanhas, Victor Leguy, Klara Lidén, Mahmoud Obaidi, Henrik Olesen, Lydia Ourahmane, Rayyane Tabet, Young-Jun Tak, Kaari Upson, Kemang Wa Lehulere, Yonamine, Xiao Yu

Pera Müzesi

Sanatçılar: Monica Bonvicini, Louise Bourgeois, Njideka Akunyili Crosby, Alejandro Almanza Pereda, Berlinde De Bruyckere, Vajiko Chachkhiani, Gözde İlkin, Liliana Maresca, Lee Miller, Aude Pariset, Sim Chi Yin, Dayanita Singh, Tatiana Trouvé, Tsang Kin-Wah, Andra Ursuta, Fred Wilson

ARK Kültür

Sanatçı: Mahmoud Khaled

Yoğunluk Sanatçı Atölyesi

Sanatçı: Yoğunluk

Küçük Mustafa Paşa Hamamı

Sanatçılar: Monica Bonvicini, Stephen G. Rhodes, Tuğçe Tuna

Elmgreen & Dragset’ten sergi rotası

15. İstanbul Bienali küratörleri Elmgreen & Dragset, bienali ziyaret edecek sanatseverler için bir sergi rotası önerisi kaleme aldı.

“İstanbul Modern’e giderken şu sıralar inşaat yüzünden hasar görmüş yolda, betonla kaplanmış alanda yeni sürülmüş saban izlerinden yürürsünüz. Erkenciyseniz iki Çinli çiftçiyi ve eşeklerini görebilirsiniz. Müzeye girerken altüst edilmiş, beyaza boyanmış, 24 metrekare bir stüdyo dairenin altından geçersiniz. Sonra öfkeli göstericilerin duvarlarından, yarısı çoktan soyulmuş ve zeminde enkaz gibi uzanan duvarlardan ilerlersiniz. İnşaat çitleri yolunuzu keser ama tüm bunların ötesinden tarihi binaların harabeye dönmüş sütunları ve yeni olanların temelleri boyunca ilerleyerek yolunuzu bulursunuz. Dozer bıçağı, fidanların narin gövdelerini bir köşeye itmişken heykelimsi dokuz adam fayanslı bir odada bacaklarını ayırmış, yerlerini güzelce almış, acele etmeden oturur: Bu Türkiye ve onun sekiz komşusu mudur? Bir çocuk yaşadığı farklı ülkelerden silahların çizimini yapar ve ardından sizleri çevreleyen duvarlara yerleştirilmiş on altı kara tahtadaki tebeşir çizgileri artık var olmayan ülkelerin izlerini gösterir.

Caddeden karşıya geçip Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’na gidersiniz, balo salonunda sanatçı, bir ev ortamını yavaş yavaş parçalara ayırır. Büyük merdivenden yukarı çıkarsınız ve her basamakta İstanbul’dan bir görüntü beliriverir; biri dalgalı metal çitin üzerinden ufka bakan Atatürk heykelinin arkasında uzanmış köpeklerin resmidir. Benzer bir metal, ikinci kattaki döner kapıdan geçtikten sonra her yerinizi kaplar. Sonraki kapıda göçmen kuşların sesini duyabilirsiniz. Bir kat yukarıda şehir doğası için yapılmış bir bilim laboratuvarı bulabilirsiniz; sağınızda ise şehir geleceği için kurulmuş bir bilim laboratuvarı (ikisi de çökmüş). Yukarı devam ettikçe Suriyeli bir oğlan çocuğu, konuşamadığı için, kuşatma altındaki bir memleketin korkularını mimiklerle anlatır. Bir diğer çiti atlayınca önünüzde kırık şişelerle dolu bir çayır uzanır; benzinin zayıf kokusu burun deliklerinize kadar ulaşır.

ARK Kültür’e doğru tepeye tırmandığınızda ağlayan meçhul bir adama adanmış bir müze görürsünüz. Kahramanca olmayanı kutlayan küçük bir ev müzesi.

Pera Müzesi’ne ulaşmak için İstiklal’i, İstanbul’un yıpranmış yaya merkezini geçince Osmanlı tablolarından oluşan koleksiyonunun ortasında arkası kiremit kırmızısı duvara patlatılmış yarısı betonla kaplı bir resim görürsünüz. Üçüncü katta tahtadan oyma bir Afrikalı figür, renksiz bayraklarla kuşatılmış bir kuş kafesine kapatılmıştır. Köşe başında bir kadın, Hitler’in öldüğü günkü çalışma odasından geriye doğru bakmaktadır. En tepeye giderken bir büyükannenin oturma odası, farazi bir huzur içinde geçen bir ömrü sessizce özetlerken “korku” kelimesi gelecek kapıda, kat boyunca yılan gibi dolaşır.

Asmalı Mescit sokağındaki birçok restoran arasında Yoğunluk’un atölyesini bir apartman binasının dördüncü katında bulabilirsiniz. İçeri girince komşuların Rumca sohbetlerini dinlerken minik ışık huzmelerinin karanlık boyunca size rehberlik etmesine izin verin. Komşular uzun süre önce ayrıldılar.

Küçük Mustafa Paşa Hamamı’nda sizi Almanca bir afiş karşılar ve enkaz halindeki bir kule sizi aynı anda hem kalmaya hem çekip gitmeye davet eder. Küçük odalara doğru ilerledikçe, biçare şişme botların perişan edildiği, zıvanadan çıkmış eski lunapark oyuncaklarıyla karşılaşırsınız. Erkekler kısmına geçince büyük aynaya bir bakarsınız: orada “suç” kelimesi okunur.

15. İstanbul Bienali, bir araya geldiğinde çeşitliliğe bir övgü niteliği taşıyan farklı sanatsal pratikleri sunar. Tarihi ve güçlenmekte olan sanatsal duruşlar birbirini tamamlar, tarih ötesi bir devamlılık sağlar. Katılan 56 sanatçıdan 30’u bienal için yeni projeler üretti. iyi bir komşu birlikte yaşarken yapılacak bir deney olarak tecrübe edilebilir. Farklı ve hatta bazen çatışan ifadeler yan yana var olur, bir süreliğine birbirlerine komşuluk eder, teşvik edici diyaloglar, düşünceler ve devamı gelen tartışmalar sayesinde birlikte çalışırlar.”

İstanbul Bienali sokaklara yayılıyor

15. İstanbul Bienali bu yıl altı sergi mekânının yanı sıra İstanbul ve dünya sokaklarına da yayılıyor.

iyi bir komşu afiş kampanyası

Bienal boyunca iyi bir komşu’nun farklı tanımlarını düşündüren soruların yer aldığı TBWA tarafından hazırlanan afişler şehrin sokaklarına, mahallelerine ve evlerine de yayılacak. Dükkânlardan kafelere, otobüs duraklarından evlerin camlarına kadar tüm şehirde sergilenecek iyi bir komşu afişleri #iyibirkomşu etiketiyle sosyal medyada paylaşılarak sanal ortamda da bir buluşma noktası sağlayacak. iyi bir komşu afişleri, İKSV ana gişe, Pera Müzesi ve belirli Biletix gişelerinden ücretsiz olarak edinilebilir.

Uluslararası billboard projesi

15. İstanbul Bienali’nin birçok uluslararası kültür kurumunun işbirliğiyle hayata geçirdiği Uluslararası Billboard Projesi kapsamında ise iyi bir komşu’ya dair farklı sorular, Şubat ayından itibaren dünyanın farklı kentindeki billboard’lar aracılığıyla sergilenmeye başladı.

Sanatçı Lukas Wassmann, küratörler ve bienalin grafik tasarımcısı Rupert Smyth işbirliğiyle hazırlanan Uluslararası Billboard Projesi kapsamında farklı şehirlerde sergilenen afişler, şehir sakinlerini “İyi bir komşu, daha yeni taşınmış birisi midir?” veya “İyi bir komşu nadiren gördüğünüz birisi midir?” gibi sorular üzerine düşünmeye teşvik ediyor.

Son olarak Ağustos ayında Liverpool Bienali işbirliğiyle İngiltere’de Liverpool ve Manchester, Eylül ayı itibarıyla da Kanada’da Calgary ve İtalya’da Milano şehirlerinde iyi bir komşu afişlerinin sergilenmeye başlamasıyla projenin hayata geçtiği şehir sayısı 20’ye ulaştı. 2017 sonuna kadar devam edecek projede şu ana kadar yer alan şehirler ise Moskova (Rusya), Sidney (Avustralya), Milano (İtalya), Ljubljana (Slovenya), Armagh, Ballynahinch, Belfast, Downpatrick, Limerick, Newry (Kuzey İrlanda), Southampton, Liverpool ve Manchester (İngiltere), Calgary (Kanada), Plovidv (Bulgaristan), Şikago (ABD), Auckland (Yeni Zelanda), Dhaka (Singapur), Seul ve Gwangju (Güney Kore).

Kamusal alanda sergilenen eserler

Bu yıl ziyaretçilerini şaşırtacak pek çok farklı esere ev sahipliği yapmaya hazırlanan bienal kapsamında sanatçı Burçak Bingöl’ün seramikten ürettiği, Beyoğlu’nda yetişen çiçeklerle bezenmiş güvenlik kameraları da şehrin çeşitli noktalarına yerleştirildi. İstanbullular bienal boyunca aralarında Kumbaracı 50, Pera Müzesi, Şimdi Cafe, Lebon Pastanesi gibi mekânların olduğu 20’yi aşkın noktada Bingöl’ün kameralarını görebilir.

Burçak Bingöl’ün seramik kameralarından biri

15. İstanbul Bienali kapsamında ayrıca dünyaca ünlü sanatçı Ugo Rondinone’nin on sekiz sene önce, 6. İstanbul Bienali (1999) için ürettiği neon ışıklardan oluşan ve Taksim Meydanı’nda sergilenen ‘Buradan Nereye Gidiyoruz?’ adlı gökkuşağı heykeli, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Avrupa yakası girişi yakınındaki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nin (MKM) çatısında yer alacak.

15. İstanbul Bienali Kamusal Programı

15. İstanbul Bienali süresince Zeyno Pekünlü’nün koordinatörlüğünde düzenlenecek Kamusal Program kapsamında farklı alanlardan isimlerin katılımıyla gerçekleştirilecek ücretsiz etkinliklerle iyi bir komşu başlığı farklı perspektiflerden ele alınacak.

15. İstanbul Bienali’nin Kamusal Programı 16 Eylül Cumartesi günü 14:00-18:00 arasında Pera Müzesi’nde gerçekleştirilecek Seçilmiş Aileler başlıklı açılış sempozyumuyla başlayacak. Toronto Üniversitesi’nden Sahrzad Mojab kendi deneyiminden yola çıkarak şiddet ve kadın bedeni üzerinden bir göç okuması yaparken, Joseph Massad çok kültürlülüğün liberal tezahürlerini eleştirdiği bir konuşma, Şükrü Argın ise ulusal sınırlar içinde ve dışında çizdiğimiz sınırlardan bahsedeceği bir sunum gerçekleştirecek.

11 Kasım tarihinde İstanbul Modern’de düzenlenecek Müşterek Kader başlıklı kapanış sempozyumu ise Massimo de Angelis, Stavros Stavrides ve Ayfer Bartu Candan gibi isimlerin katılımıyla kent ekolojisi ve mekânların ilişkilerimiz üzerindeki etkisine odaklanacak. Açılış ve kapanış sempozyumlarıyla sanatçı konuşmalarında simultane çeviri de olacak.

Kamusal Program,  Seçilmiş Aileler ve Müşterek Kader başlıklarının etrafında, katılımcıların birlikte düşüneceği, yemek pişireceği, okuyacağı ve müzik yapacağı haftalık etkinliklerle devam edecek. Kadir Has Üniversitesi öğretim görevlilerinden Ezgi Tuncer göç ve yemek üzerine farklı ülkelerden davetli şeflerin birlikte yemek pişirecekleri ve sohbet edecekleri bir atölye gerçekleştirirken, akademisyen Sezai Ozan Zeybek kent tarihiyle köpeklerin tarihini birlikte okuduğu bir sunumla programa katkı sunacak. Evrim Hikmet Öğüt’ün düzenlediği atölyede İstanbul’un göçmen ve yerleşik müzisyenleri bir araya gelerek doğaçlama bir performans sergilerken, Çukurcuma Kolektifi İKSV’nin yer aldığı Nejat Eczacıbaşı Binasının alt katında oluşturduğu serbest mekânda okuma günleri düzenleyecek. Hamiş Suriye Kültür Merkezi ve Goethe-Institute işbirliğiyle düzenlenen atölyede ise çocuklar, Suriyeli genç sanatçıların yardımıyla kendi süper kahramanlarını yaratacaklar.

Bienalde çocuklar ve gençler için eğitim programları

15. İstanbul Bienali’nin Liverpool Bienali eğitim küratörü Polly Brannan ve Pera Eğitim ekibiyle işbirliği içinde geliştirdiği çocuk ve gençlere özel eğitim programıyla, bienalin genç ziyaretçileri ev, komşu ve mahalle kavramları üzerine sorular sorup tartışmalar yürütme ve kendi sanat eserlerini yaratma imkânını yakalayacak. Eğitim programında çocukları ve gençleri turlar, atölyeler, tartışmalar, yürüyüşler, haritacılık alıştırmaları ve program dışı buluşmalar bekliyor. Bunların yanı sıra katılımcıların üretecekleri eserler de, bienal boyunca çeşitli dijital platformlarda paylaşılacak.

Bienal boyunca çocuklar ve gençlere yönelik olarak Koç Holding katkılarıyla ücretsiz gerçekleştirilecek eğitim programı, 22 Eylül-12 Kasım tarihleri arasında bienalin açık kaldığı süre boyunca devam edecek. Atölyeler Pazartesi hariç her gün Pera Müzesi’nde gerçekleştirilecek.

İyi bir komşu 15. İstanbul Bienali’nin konusu mudur?

New Balance ile Adım Adım İstanbul Bienali

15. İstanbul Bienali’nin mekânları açıklandı

15. İstanbul Bienali’nin katılımcıları açıklandı

Daha fazla yazı yok
2024-04-16 07:05:07