A password will be e-mailed to you.

Bilinen bir gerçek: sinemanın edebiyat aşkı ebedi!

2017’nin sinemadan edebiyata yahut edebiyattan sinemaya olan yolculuğundan -nasıl tarif ederseniz edin- hareketle öne çıkan 4 film ve roman belirledik.

1- Adınla Çağır Beni (Call Me by Your Name)

André Aciman’ın ilk kez 2007’de yayımlanan romanı Adınla Çağır Beni (Sel Yayıncılık) yeryüzünde aşk adına söylenebilecek ya da söylenemeyecek ne varsa içeren bir roman. Bu bakımından kitapla ilgili her söz Aciman’ın gölgesinde kalıp sıradanlaşıveriyor.

Tuhaf, çarpıcı, tanıdık, karmaşık, gerçek, şiirsel, tutkulu bir ilkgençlik öyküsü.

Konusu kısaca şöyle: Sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlara ilgisi olan henüz 17 yaşındaki Elio’nun, İtalya’nın güneyindeki yazlık evlerine, babasının yüksek lisans öğrencisi Oliver’ın gelmesiyle başlayan ve hayatının sekiz haftalık kesitine tekabül eden bir tanıklık ve keşif ve daha fazlası…

Adınla Çağır Beni, o pek zor yakalanan doğallık, samimiyet ve sükunetle birleşip queer edebiyatın en başarılı örneklerinden birini sunuyor bize.

Luca Guadagnino’nun yönetmenliğindeki filmi ise en az kitap kadar ses getirdi. Sundance’dan beri yılın en iyi filmleri arasında gösteriliyor. Sinemanın Call Me by Your Name’i de, adeta kitabın varoluşuna yakışır bir biçimde, kendi özgünlüğü ortaya koyuyor…

Call Me by Your Name, Türkiye’de 2017 Film Ekimi ve Başka Sinema bünyesinde gösterildi ve maalesef bunlar dışında sinemalarda gösterilmeyecek.

Call Me by Your Name

2- Mtsenskli Lady Macbeth (Lady Macbeth)

Nikolay Leskov, Shakespeare‘in Lady Macbeth‘ini, Rusya’da neredeyse üç buçuk yüzyıl sonra yeniden Mtsenskli Lady Macbeth(Dedalus Kitap) isimli kitabında işler.

Bu sefer Katerina Lvovna’nın üzerinde dolaşır Macbeth’in laneti.

Eve hapsedilen, adeta bir eşya muamelesi gören, toprak sahibi zengin İzmailova ailesinin gelini Katerina Lvovna kocasından göremediği sevgiyi, aşkı alelade bir genç olan Sergei’de buluyor ve daha önce hiç tatmadığı bu duyguları korumak için karşısına çıkan her engele göğüs geriyor.

Film uyarlaması Lady Macbeth’in yönetmeni William Oldroyd.

Soğukkanlı ve erotik bir gerilim filmi olan Lady Macbeth adeta ihtiras, arzu ve günaha son çağrı…

 

Lady Macbeth

3- Doğu Ekspresi’nde Cinayet (Murder on the Orient Express)

Ve tabii ki polisiye edebiyatın biriciği Agatha Christie ve Doğu Ekspresi’nde Cinayet (Altın Kitaplar) listede olmazsa olmazdı.

1930’lu yıllarda İstanbul ve Paris arasında sefer yapan ünlü Doğu Ekspresi’nde işlenen bir cinayetin aydınlığa kavuşmasını anlatır Doğu Ekspresinde Cinayet.

Gece yarısı tipi yüzünden yolda kalan tren, şatafat, gizemli ve kanlı bir ölüm… ve Agatha Christie

Murder on the Orient Express filmi ise birçok eleştirmenden tam not aldı.

Yönetmenliğini Kenneth Branagh yapıyor. Oyuncular arasında Penélope Cruz, Johnny Depp, Michelle Pfeiffer, Willem Dafoe, Judi Dench, Josh Gad gibi ünlü isimler var.

 

Murder on the Orient Express

 

4- Daha

Daha (Doğan Kitap) Hakan Günday’ın polisiye-gerilim türündeki ödüllü romanı.

Seveni ve sevmeyeniyle klasikleşmiş bir “Hakan Günday edebiyatı” ürünü Daha

Kitapta kaçak göçmenlere, savaşa, açlığa ve hayatın tüm zorluklarına 9 yaşındaki Gazâ’nın dünyasından bakıyoruz. “Babam bir katil olmasaydı, ben doğmayacaktım…” diyor bazı kuralları herkesten önce öğrenmek zorunda kalan çocuk kahraman.

Gazâ büyüdükçe, 24 yaşına geldiğinde de dünyanın dönüş hızı değişmiyor, insanlığın çirkin yüzü de öyle…

Baba-oğul hikâyesine odaklanarak ilerleyen aynı adlı filmin yönetmeni ise Onur Saylak. Ahmet Mümtaz Taylan, Tuba Büyüküstün, Hayat van Eck, Uğur Aslan, Pervin Bağdat gibi oyuncular filmde rol alıyor.

 

Daha

Daha fazla yazı yok
2024-04-27 00:29:35