Björk’ün ilk olarak MoMA’da görücüye çıkan videosu Black Lake, tüm ruh köpürtücülüğüyle müze duvarlarını aşarak internetle buluştu. Björk’ün ‘yara’sına parmak basmaya, Black Lake’e böyle buyurun…

RedRock photogrammetry/ live action test from xRez Studio on Vimeo.

Björk Black Lake Ravine Photogrammetry from xRez Studio on Vimeo.


Black Lake yerleştirmesi, Klaus Biesenbach’ın küratörlüğünü yaptığı New York Modern Sanatlar Müzesinde (MoMA) Mart ayında gerçekleşen Björk retrospektifinin belki de açan tek çiçeği. Sırtınızı ve yüzünüzü Björk’e döndüğünüz, karanlık, derin ve süngerden bir mağarada karşılaştık Black Lake baladıyla. Geçen hafta Vulnicura’nın yüksek doz sanal gerçeklik barındıran, Björk’ün çevresinde 360-derece döndüğümüz videosu Stonemilker ile tanışmıştık. Sıra iç kazındırıcı, ruh köpürtücü, Björk’ün kendi değimiyle kalbini karanlık, siyah bir zehirle kaplayan nehri, ‘yara’sı, Black Lake’de.


Yönetmenliğini Andrew Thomas Huang’ın yaptığı video, İzlanda’da siyah volkanik bir kayanın içinde başlayıp, yüzeye, uslu dağlara ve yeşile doğru yükseliyor. Björk’ün şarkının ritmiyle bir atan vücudunu, göğsünden taşan mavi lavların parıltısını, içinde yavaşça, döne döne kaybolduğu sislerin ağırlığını hissettiğimiz Black Lake, bize sessizleştirici ve dönüştürücü 10 dakikalık bir dinleme ve izleme deneyimi sunuyor. Björk’ün yürek acısına aralandığımız Black Lake için yönetmeni Huang, çıkan iş ile çok gurur duyduğunu ve bunun, Björk’ün kaybetme, iyileşme ve çözülme umuduna dair çıktığı meşakkatli ruh yolculuğunda birlikte attıkları ilk adım olduğunu söylüyor. Şarkının duygusal ağırlığı ve etkisi, ve bu gücü hakkını vererek aktarmak için aylar süren kavramsal gelişim sürecini göz önünde bulundurduğunda, Huang, Black Lake’in bu güne dek yaptıgı en iddialı işlerden biri olduğunu dile getiriyor.


Black Lake, Wolf & Crow’un görsel efektlerini, Erna Omarsdottir’in koreografisini, Lasse Frank’ın sinematografisini, Thorgeir Odinsson’un ve Iris van Herpen’in sanat yönetmenligini üstlendiği bir mucize çocuklar ekibinin ürünü. Björk’ün her çiçekten bal alarak ürettiği geçmiş işleri gibi, farklı disiplinlerin zenginliğinden beslenerek ortaya çıkmış Black Lake “yara” fikri üzerine kurulu. Björk, derin bir kalp kırıklığı içinde, gönül yarası var; videonun büyük bir kısmının geçtiği mağara -ya da Björk’ün Black Lake’i yazdığı Japonya’daki yüz yıllık kaplıcanın olduğu dip, derin vadinin temsili- ise coğrafi bir “yara” işlevi görüyor. Şarkı ve videoya hakim olan bu “yara” durumunun işlenişinde, videonun geçtiği ortamın da, en az Björk’ün yarattığı karakter kadar önemi olduğunu hissediyoruz. Bu coğrafi eşliği aktarabilmek ve Björk’ün aklında kurduğu tuhaf dünyayı gözle görünür bir hale dönüştürebilmek için teknolojinin nimetlerinden yararlanan Björk ve Huang, daha önce de birçok sanat projesi için kullanılmış Autodesk yazılımını kullanmış. The Living stüdyosunun geliştirdiği Autodesk’in araştırma ekibinden Brian Pene, Björk’ün, şarkılarını İzlanda’da ki uzun yürüyüşleri sırasında, doğanın ritmine eşlik ederek yaptığını bildiğini ve Black Lake’in yaratım sürecinde de bu ortaklığı göz önünde bulundurduğunu söylüyor. Björk’ün doğada kurduğu bu hikayeyi yeniden yaratabilmek için Pene fotogrametri alanında uzmanlaşmış ekiplerin yardımına başvurmuş ve Black Lake için İzlanda’da belirledikleri alanların drone kameralar aracılığı ile bir görsel haritasını çıkarmış. Drone kameraların oluşturduğu görüntü sayesinde, başka türlü bir çekim yoluyla elde edemeyecekleri etkide bir görüntü yığını elde eden ekip, bu görüntüleri birbirine ekleyerek çevreleyici ve panoramik bir görsel deneyim yaratabilmiş.


Björk, Huang ve Pene, MoMA’da Black Lake yerleştirmesinin yapıldığı oda için de, işleri biyoloji ve mimarlığın ortaklığından çıkan mimar David Benjamin ile çalıştı. Yerleştirme alanını videodaki siyah mağaranın devamı niteliğinde kurgulamanın yanısıra, sesin etkisini olabildiğince güçlü kullanmak isteyen Björk ve Huang odayı ses geçirmez bir alana dönüştürmeyi hedeflediler. Bunun için, tasarım stüdyosu The Living’in de kurucularından biri olan Benjamin, tüm odayı kaplayacak, deniz kestanesi formunu andıran siyah keçeden yapılmış ses panelleri fikrini geliştirdi. Benjamin, gelişigüzel bir lav mağarası haritası oluşturmak yerine, Black Lake’in ses dalgalarını kullandı ve bu zengin datayı odayı çepeçevre kaplamak için kullandığı konik biçimindeki panellerin şekillendirilmesi ve yerleştirmesi ile görselleştirdi. Ayrıca, Black Lake yerleştirmesinin yapıldığı bu odanın inşaası bitmeden, Benjamin’in ekibi Oculus Rift için alanın üç boyutlu dijital bir modelini çıkardı, ve henüz varolmayan odanın içinde -sanal olarak da olsa- gezinebildiler. Böylece, Black Lake yerleştirmesinin hazırlığında kullanılan yazılımlar, bir yıla yakın bir sürede birçok farklı ihtimalin denenebilmesini ve Björk’ün ve Huang’ın hayalini kurdukları deneyimi oluşturmalarını mümkün kıldı.  


 

Kaynaklar:
http://www.dazeddigital.com/music/article/25005/1/bjork-black-lake

http://www.fastcompany.com/3043295/behind-the-scenes-of-bjorks-insane-immersive-room-sized-music-video#3


Daha fazla yazı yok
2024-03-29 00:53:55