Mezuranın Ötesinde: Moda ve Büyük Beden (Beyond Measure: Fashion and the Plus-Size) isimli sergi kadın bedenine dair algının yüz yıllar boyunca nasıl değiştiğini görseller ve kıyafetlerle anlatıyor.


New York Üniversitesi’ne bağlı Steinhardt Kostüm Çalışmaları programının öğrencileri tablolar, elbiseler, videolar ve gazete ilanları gibi araçlarla büyük bedenli kadınlara bakışın 400 yıllık bir özetini çıkardı. 


Mezuranın Ötesinde: Moda ve Büyük Beden (Beyond Measure: Fashion and the Plus-Size)  sergisinin küratörlerinden Ya’ara Keydar, Hyperallergic’e verdiği röportajda, bu konunun sosyal medyada, bloglarda yer bulsa da akademik alanda yeterince irdelenmediğini düşündükleri için böyle bir çalışma yaptıklarını ve amaçlarının “büyük beden”i tartışmaya açmak olduğunu söyledi.


Zayıf olmayanlar için “büyük beden” kelimesine kullanıma sokan aslında moda endüstrisi. Bugünkü kadın vücuduna dair yaratılan zorlayıcı standartların arkasında da aynı çevre var. 1960’lardan kalma patrondaki “şişkolar için” ifadesi ya da 20’inci yüzyılın başlarına ait “Şişman Kız Nettie”nin bir sirk metasıymışçasına sunulan vücudu bu bakışın en vahşi örnekleri.


Modanın her döneminin kilolu kadınlara karşı olduğunu söylemek de mümkün değil. Mesela 240 yıl öncesine ait Joseph Siffred Duplessis tablosu büyük beden bir kadını bir alım ve estetik sembolü olarak resmediyor. 90’lara gelindiğinde Jean Paul Gaultier’nin de Stella Ellis‘i yüksek moda zevkine sahip büyük beden bir kadın olarak sunduğunu görüyoruz.

 

Manhattan’daki 80WSE Gallery’de gerçekleşen sergi 3 Şubat’a kadar sürecek.

Daha fazla yazı yok
2024-03-28 16:48:20