A password will be e-mailed to you.

Şehnaz Aygül, Patti Smith sonrası aldığı bazı notları Sanatatak okurlarıyla paylaşıyor: Patti Smith, “İsyan ve patlama bildiğimiz ve olması gereken yerlerden değil – çünkü öyle bir yer yok, sınırları siz çizemezsiniz – bu oyunu bozacak noktalardan çıktığında daha anlamlı, bildiklerimizi, biçimleri değişmiş versiyonlarıyla yaşamanın vaktindeyiz.” dedi. Eğer bir yaşam tarzını ya da bir mekanı ya da bir şeyleri eleştiriyorsak bunu hayatımızın her noktasında uygulamalıyız…

Önce İzlenimler

30 yaşımdayım, dünyanın birçok felaketine şahit olmadığım dönemlerde ortaya çıkan seslere, kelimelere, enstrümanıyla taşıdığı birçok güce hayranım. Hala beslendiğim dönemler, yaşamadığım, şahit olmadığım o sahneler, dünyanın en berbat ve cehennem halini sizler gibi yaşıyorum. Her gün kapitalizm anksiyetesinin kronikleşmiş haliyle bu dünyaya çok istememe rağmen sanırım çocuk dahi getiremeyeceğim.

Düşüncesine ve onca fikre karşı siper alıyorum. İsyanım bazen katılarak çoğalıyor, bazen içimde patlıyor ve ben 23 Haziran 2016’da yapısı ve kökeni nedeniyle oldukça eleştirilen Zorlu PSM’de hayatımın konserini, konserden ötesini yaşadım!

Patti Smith konseri, performansı izlemekten öte satori (ani aydınlanma) anlarındandı, başka bir ruha dönüşümün, köklere tekrar sarılışın, aynı kaygıları içeren büyük kalabalığın sterilleşmiş isyanıydı! Kalıpların, tüm öğretilenlerin dışında, öğretmeye çalışmayan, yaşına, yaşadıklarına ve tecrübelerine rağmen naifliğini koruyan her şeyin ötesinde bir “anne” (anneliği de ego haline getirip yüceltmeyen ) kadın kucaklamasıydı. Özlediğim, hiç şahit olamadığım rock’n’roll’un sınırlarına adeta bir astral seyahat gibi sürükledi gözlerimi kapadığımda, gerçekti tüm sesler çünkü…

Müziğin gücü

Horses’ın şamanik tekrarları ve Velvet Underground’un kırmızı ışıklı şarkılarıyla yaşamadığım, deneyimlediğim, sadece okuyarak hayalini kurduğum zamanları yaşattı, işte bu müziğin gücü; zamana ve sınırları olan hiçbir yere ait olmayan ve olmayacak!

Uzun zamandan sonra ilk kez gerçeklikle düşlerimin üzerine gölge düşürmediğim an’lar zinciri ve büyü içindeydim.

Hala çok seven bir kadın olarak beni tekrar aşka götürdü hayatta olmayan sevgilisine yazdığı şarkılarla, çünkü aşıklar karanlığın zifiri halinden beslenir. Sesi hala tutkuluydu, ruhaniydi, hayatı yenileyici ve dönüştürücüydü! Ve müzik ve punk ölmedi ölmeyecek de zamana ayak uyduran tüm steril! ortamları düşünceleriyle arkasında durduğu tüm idolleşmiş idealleriyle kirletmeye (iyi anlamda!) devam edecek!

(Başta kendime sonra hepimize)

Önemli bir iki not

1- Ben hayatımın konserini CBGB’de izlemeyi hayal ederken Zorlu PSM’de izlemek durumunda kaldım! Ve bu demek değil ki ben yarın Emek Sineması yerine yapılacak AVM’de alışverişimi yapıp etkinliklere katılacağım. Ama bu benzetmeyi yaparak mahalle baskısı yaratmaya çalışanlar (ki noktalarında haksızlar demiyorum) yıkılmasına önayak olmuş markanın diğer mekanında konser izleyebiliyor, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!

2- Patti Smith, “İsyan ve patlama bildiğimiz ve olması gereken yerlerden değil – çünkü öyle bir yer yok, sınırları siz çizemezsiniz. Bu oyunu bozacak noktalardan çıktığında daha anlamlı, bildiklerimizi, biçimleri değişmiş versiyonlarıyla yaşamanın vaktindeyiz.” dedi. Eğer bir yaşam tarzını ya da bir mekanı ya da bir şeyleri eleştiriyorsak bunu hayatımızın her noktasında uygulamalıyız. Naçizane demek isterim ki sesini obsesifçe bir noktaya yükseltirsen eleştirdiğin, karşısında durduğun yandaşlardan ve hep karşı olduğun mahalle baskısının ta kendisinden farkın kalmaz! Yargılama, baskı yapma önce kendinden başlayarak uygula… 

3- CBGB demişken mekan, kirasını ödeyemediği noktada satışa çıkarıldı ve çok geçmeden de kepenklerini indirdi; hayat değişiyor, insanlar hayatta kalmanın formülleri içinde cebelleşiyor!

Hatırla, unutma!!!

4- Biliyoruz ki artık çukurun içinde, sonunda aydınlığı şimdilik göremediğimiz tünelin içinde yer, zaman olmaksızın kendi imkanlarımız doğrultusunda umut ve ışık arıyoruz. Ve biliyoruz ki bu ülkede tüm iptaller ve yasaklar sadece bir telefonla oluyor. Bu tüm mekanların ve tüm organizasyonların başına geldi, bazıları duyuldu çarpıtılarak, bazıları sadece sektör çalışanları tarafından biliniyor ve tarihe gömüldü. –Bunların devamı gelecek de bu durumda bizim yapmamız gereken bu düzene karşı çıkacak tüm sesleri sahiplenmek! Çünkü çürümeye yüz tutmuş sektör ve sesler bir gün yeniden olması gerektiği şekillerde kök salacak. Çünkü bu sektörde bu inasanlarla bizi buluşturan çok az sayıda insan var ve hepsi müziğe tutkuyla inanıyor!

5- “Yaşadığımız dünyada hükümetler ve kurumlar bizi birçok yönden zapt etmeye, sindirmeye çalışıyor ama biz yolumuza devam ediyoruz. Aynı sorunlar ben gençken de vardı. Müziğim Amerika’da yasaklanmıştı, radyoda çalmazlardı. Başım hep çok derde girdi. Birlik olmak çok önemli çünkü şu an herhangi bir şeyi tek başınıza yapmak çok ama çok zor. Ne kadar birlik olursanız hareketiniz de, duyulma şansınız da, değişime yol açabilecek fırsatlarınız da o ölçüde büyük olur.” dedi Patti Smith. Hatırla, unutma!!!

Daha fazla yazı yok
2024-05-01 22:08:23