Çocuğunuzun sanatla ilgilenmesini mi istiyorsunuz? İzin verin, kendi temposuyla kendi arzuladığı şekilde yaratıcılığını konuştursun.

Diyelim ki küçük kızınız birbirine karıştırdığı her renkten boyayla önündeki kağıdı bulamaç haline getirmiş olsun. Onu cesaretlendirmek için siz de “Ne yapıyorsun?” diyerek yanına yaklaştınız fakat cevap alamadınız. Çünkü siz bu soruyla çıkıp gelene kadar ne yapmakta olduğunu hiç düşünmemişti. Uzmanlar bu yaştaki çocukların, o anda ne hoşlarına gidiyorsa onu yaptıklarını söylüyor. Çocukları tasarım ve sanatla küçük yaşlarda tanıştıran Brooklyn Design Lab’in kurucusu Amy Yang, çocukların kağıda boya dökmeyi, sim gibi dikkat çekici malzemelerin görünümünü ve hatta yumuşak bir fırçanın kağıt üzerinde çıkardığı sesi sevebileceklerini belirtiyor. Daha büyük çocuklar ve yetişkinlerin aksine okul öncesi çağdaki çocuklar, o sırada yaptıkları eylem konusunda bilinçli olmaz; belli bir işi tamamlamak üzere işlerine odaklanmazlar. New York’taki Church Street School for Music and Art’ın kurucularından biri olan yönetici Lisa Ecklund-Flores, anne babaların bu durumu kabullenmekte zorlandıklarını ifade ediyor. Ona göre çocukların yaratıcılıklarını sınırlamamak adına o anda neyle ilgilenmek istiyorlarsa ona izin vermek ve ortaya herhangi bir şey çıkardıkları için eğlenmelerine müsaade etmek yapılacak en iyi şey. Kendilerini ifade eder ve anın tadını çıkarmalarına izin verilirse çocuklar, uzun vadede çok daha iyi duruma gelecektir.

SANAT EĞİTİMİ NEDEN ÖNEMLİ?

Primary Art: It’s the Process, Not the Product kitabının yazarı Mary Ann F. Kohl, sanatın çocukların problem çözme ve analiz yeteneğini geliştirmeye yardımcı olacağını savunanlardan. Hatta kendi çabasıyla ortaya bir şey çıkardığını görüp de kendini iyi hissettiği zaman, sanatın, çocuğun kendine olan güvenini güçlendirme özelliği olduğunu vurguluyor. Görsel estetiğin değerini fark etmek ve yaratıcılığı öğrenmek, yeni neslin gelişimi için belki de pek çok şeyden daha önemli. Northern Illinois Üniversitesi Sanat ve Tasarım Okulunun başındaki isim olan Dr. Kerry Freedman da sanat eğitiminin çocuklara yorumlama, eleştirme ve görsel bilgiyi kullanmayı öğreteceğinin altını çiziyor. Bunları temel alarak seçimler yapmayı öğreneceklerini de sözlerine ekliyor.

Valentina Yachichurova – flickr

Children’s Museum of Manhattan’dan Leslie Bushara’nın ebeveynlere önerilerini de dikkate almakta fayda var:

  1. Dağınıklığa hazırlıklı olun. Çocuğunuzun özgürce deneyler yapabileceği ve ortalığı dilediği gibi dağıtabileceği bir alanı olsun. Oynadığı masanın üzerine bir kumaş parçası veya gazete sayfası koyabilirsiniz.
  2. Direktifler vermekten kaçının. Neyi nasıl yapacağını söylemekten vazgeçin. “Gökkuşağı çizsene” demek yerine farklı kalemler ve kağıt türlerini kullanmaları veya renkleri birbiriyle karıştırmayı denemeleri için onları özendirin.
  3. Sanatla ilgili net konuşun. Yaptığınız yorumlarda açık ve net olun. Genel geçer bir yorum yapmak yerine “Çok fazla mor kullandığını görüyorum, bu rengi neden seçtin?” gibi spesifik sorular sorabilirsiniz.
  4. Aşamaları takip edin. Onunla konuşarak süreçle ilgili daha fazla bilgi sahibi olun. “Anlatsana, burada ne çizdin?” ya da “Bunu yaparken eğlendin mi?” gibi sorular sorarak onuna konuşun.
  5. Çizimi siz yapmayın. Anne babalar örnek olsun diye çocuğa bir şeyler çizmeyi gösterdiği zaman bu çocuk için moral bozucu olabilir. Çocuğun yanında oturup onun çizimleriyle veya boyamalarıyla yakından ilgilendiğinizi göstermeniz en iyisi.
  6. Çocuğunuz resmini veya hamurdan heykelciklerini tamamladığında eklemeler veya değişiklikler yapması yönünde yorumlar yapmayın. Sadece kağıdın ortasına minnacık bir nokta koymuş olsa bile çocuğun ortaya çıkardığı eserin yeterli olduğunu hissetmesi önemli.
Daha fazla yazı yok
2024-03-28 10:53:26