A password will be e-mailed to you.

…Yeni bir dönemdeyiz ve gözün iktidarının yanında camın iktidarından da söz edebiliriz: Camın ya da ekranın iktidarı; ister kitle medyası, ister sosyal medya olsun ekranın iktidarı…

…Yeni bir dönemdeyiz ve gözün iktidarının yanında camın iktidarından da söz edebiliriz: Camın ya da ekranın iktidarı; ister kitle medyası, ister sosyal medya olsun ekranın iktidarı…

“Sanat dünyadaki tek ciddi şeydir.

Ve sanatçı asla ciddi olmayan tek kişi.”

Oscar Wilde

 

Vâkâ: San Francisco’da bir müzede bir sergide 17 yaşındaki gençler tarafından yere gözlükler bırakıldı ve bu gözlükler sanat eseri sanıldı.

Gazetelerdeki haberlerde sanat eseri sözcükleri hep tırnak işareti içine alındı ya da altı çizildi soru işareti süsü verilerek keskinleştirildi ve intikam alınması gerektiği düşünülenlerden intikam alındı.

Öyle ya da böyle sanatı gündeme getiren bu haber acilen paylaşıldı, tweet’ler atıldı, içi boşaltıldı, tüketildi ve data çöplüğüne atıldı.

Kral çıplak dendi. İntikam alındı.

Hiçbir soru sorulmadı, yüzyıllık soruların hiçbirine cevap verilmedi.

Gazeteciliğin gereği yapıldı. Linç kültürünün sanal bir versiyonunun gereği yapıldı.

Fakat ortada apaçık bir soru vardı hem de yüzyıllık bir soru. Eylemin kendisinin sorduğu yüzyıllık bir soru vardı. Bunun yanında yüzyıl sonra sorulabilecek onlarca da soru.

Neydi yüzyıllık bu soru?

-İktidar.

Sanatta iktidar.

Önce gözün iktidarı sonra kurumların ve kuramların iktidarı.

Özellikle sanat kurumlarının iktidarı.

Bir de güzelliğin iktidarı.

Yani:

Sanatın ne ve nasıl olacağını kim belirleyecek?

Neydi onlarca sorulabilecek soru?

Bu genç çocuklar neden ve nasıl sanat çevrelerinin sıklıkla yapmadığı gibi sanatı eğlenceli bulmuş ya da kılmışlardı? Kim ve ne için bunu yapmışlardı?

O gözlüğün gözlük numarası kaçtı?

Bu genç adamların Twitter‘daki takipçi sayısı kaçtı?

Tweetleri attıkları o telefonların markası neydi?

Söz konusu müze ya da galerinin tertip ettiği sergi bu gençlere neden hitap etmedi?

Söz konusu müze ya da galeri böylesine haber olan bir olay yerine ne kadar sofistike olursa olsun sadece sınırlı bir kitleye erişecek bir PR’ı mı tercih ederdi?

Bugün sanatçı kimdi ve kim sanatçı değildi?

Bir avangart devlet sanatçısı seçilirse bu ne demekti?

İzleyici sanatın ne olacağını ne kadar belirleyebilirdi?

Müze ve galeride sergilenen her şey sanat eseriyse müze müdürü ve galeri sahibinin Facebook ve Twitter sayfalarında paylaştıkları sanatla ne derece ilgiliydi? Ve eğer sanatsal bir imgeyse paylaşılan bu imge artık kime aitti? Eser sahibine mi, galeri sahibine mi, İnternet ağının kendisine mi?

Müze ve galerilerde ready-made olan sanal gerçeklikte ve datanın her şeyi kaydetme gücünde artık all already-made’e mi dönüşmüştü?

Kamusal alan neresiydi, kamusal alana eklemlenen sanal evren sanatın ekonomi ve politikasını ne ölçüde etkilemişti?

İmgelerin sosyal medya paylaşımları sanat eserinin piyasa değerini ne oranda etkilerdi?

Sanalın gerçeğin algılanması sürecinde yarattığı değişimler güzelin algılanmasında artık bilişsel ve psişik değişimler meydana getirmiş miydi ?

Şöyle diyor Marcel Duchamp 1967’deki bir röportajda:

“Uzun zamandan beri ready-made yapmıyorum artık, çünkü şöyle ciddi bir tehlike var, her ne yaparsanız yapın ne kadar duyulara hitap etmeyen şeyler dahi olsalar bundan 40 yıl sonra bugünkü her şey göze hoş ve güzel görünmeye başlayacak.”

Hoş ve güzel!

Formel güzelliğin iktidarını devirdikten sonra karşımızda kavramsal güzelliğin bir iktidarı mı var?

İktidar arzusu neyden doğar?

Sanatçı ve sanat akımları iktidarı arzuladıklarında ne yaparlar?

"Sevginin iktidarı, iktidar sevgisine hükmettiği gün, dünya barışa kavuşacaktır" M. Gandi

Sanatın politikası.

Diğer taraftan, bugün için tabi ki her siyasette olduğu gibi sanatta da iktidarı karşısına alıp yeniyi üretmek yerine konformist davranıp görsele güç katarak iktidarın söyleminin tarafında yer alma daha kolaydır. Sanattaki iktidar söylem tarafından böylece kabul görmek de.

Fakat böyle bir durumda, tıpkı gözlük vâkâsında olduğu gibi yine bugünkü dünyada çocuklara alay konusu olma gibi bir durum da söz konusu olabilmekte.

Çünkü bugünkü durum sanıldığından karışık.

Yeni bir dönemdeyiz ve gözün iktidarının yanında camın iktidarından da söz edebiliriz: Camın ya da ekranın iktidarı; ister kitle medyası, ister sosyal medya olsun ekranın iktidarı.

Bu gözlük vâkâsının, “ilginç” bir haber olmasının yanında haber değeri taşımasının diğer bir nedeni de Twitter’da uyandırdığı etki. Buna ekranın iktidarı diyebiliriz.

Açıklamalarından sanatla, müze ve galerilerle aralarının pek de kötü olmadığını anladığımız bu gençlerin nesne tercihi olarak gözlük seçmiş olmaları önemli bir nokta: Yine göz ve ekran var karşımızda.

Google gözlüklerini bilirsiniz. Bir süre sonra muhtemelen akıllı telefonların yerini alacaklar. Aynı zamanda Google Cultural İnstitute’ün tüm müzelere ücretsiz dağıttığı ve sanat eserlerini gözün bile zorlanabileceği ayrıntılarıyla gösterip kaydeden Google Art Camera sanat camiasında ve piyasada artık.

Bu şunu gösteriyor:

Yakın zamanda kavramsal sanatın tahtını sallayacak yeni sanatlar kapıda, doğdu doğuyorlar.

Kral öldü, yaşasın yeni kral.

Daha fazla yazı yok
2024-04-20 02:54:47