Edebiyat dünyasında uluslararası üne sahip Karl Ove Knausgaard neden yazdığını ve yazmanın ne demek olduğunu açıklıyor. Bu haftaki kitap tavsiyemiz Monokl‘dan çıkan “İstemsiz”…

1968’de Oslo’da doğan ve tüm dünyada edebi bir sarsıntı yaratan 6 kitaptan oluşan romanlar serisi Kavgam ile tanınan yazar Karl Ove Knausgaard, Kavgam’ın ilk kitabı 2009’da basıldıktan hemen sonra beş milyon nüfuslu Norveç’te yarım milyonluk satışla dikkat çekti. Serinin etkileri dalga dalga Amerika ve Avrupa’ya yayıldı hatta bu etki “Knausgaardmania” adını aldı. Kavgam kısa bir süre içinde 40’dan fazla dile çevrildi, milyonlarca okura ulaştı ve Knausgaard’ı bir edebiyat fenomeni haline getirdi.

Yazmak bir şeyin erişilebilir olmasını, ortaya çıkmasını sağlamaktır. Ortaya çıkanlar, insan ruhunda ve dünyada değinilmeyen pek bir yer kalmadığına göre zaten bilinen şeyler olabilir, fakat kendilerini savunmadan, bir tür güven duyarak ortaya çıkmak zorundadırlar. Tıpkı bahçedeki kirpiler gibi: İki kirpi var ve onları kendi başlarına oldukları biçimde görmek istiyorsam sandalyede kımıldamadan oturarak alaca karanlığı beklemek zorundayım, akşamları saklanma yerlerinden çıkıyorlar ve kımıldamazsam yanıma kadar geliyorlar. Onlar beni görmüyor, ben onları görüyorum. Bunun tersi de olabiliyor, bahçenin karanlığında yürürken farkında olmadan birine çarpıyorum, top biçimini alan hayvan taşların üzerinde yuvarlanıyor. İlk yöntem, kımıldamadan oturup onların gelmesini ve görünür olmasını beklemek romana özgü düşünce biçimidir; öteki, yani karanlıkta birine çarpmak ise şiirlerin veya öykülerin mantığıdır. İki durum da istemsiz gerçekleşir.

 

İLGİLİ HABERLER

Haftanın kitabı: Kökler

Beş Kitap Karakterinin Psikanalizi

Daha fazla yazı yok
2024-03-28 08:27:43