Londra’daki Florence Nightingale Museum The Age of the Beard (Sakal Çağı) adlı sergide Viktorya dönemindeki sakal ve bıyık saplantısını sorguluyor.

Kırım Savaşı’na gidenlerden Captain Burnaby, (National Library of Congress)

Hipsterlığın anaakım haline geldiği günümüzde erkeklerin sakal boylarının gitgide uzaması, çığrından çıkmış bir biçimde büyümesi artık şaşırdığımız bir durum değil. Ancak 20’inci yüzyıl boyunca sakal mutlaka kesilmesi ya da düzeltilmesi gereken yüzdeki gereksiz tüyler olarak görülüyordu. Peki, 19’uncu yüzyılın haşmetli sakalları ne oldu da kesildi? Charles Darwin’in kocaman beyaz bir sakalı vardı, Charles Dickens ve Dante Gabriel Rossetti’ninki ise fazlaca uzun bir keçi sakala benziyordu. İngiltere ve ABD’de Viktorya dönemi adamlarının neredeyse hepsinin sakalı ve bıyığı vardı, hatta Prens Albert bile bıyık bırakıyordu. Sergiye göre, bunun en büyük sebeplerinden biri 1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı.

Savaşıp geri dönen ve kahraman haline gelen gazilerin büyük çoğunluğu sakallı olduğu için devrin insanları (politikacılar ve sanatçılar da dahil olmak üzere) onların görselliğinden etkilenmiş. Birbirinden garip sakallar da bu dönemde ortaya çıkmaya başlamış. Sergide sakallar odak olsa da, bu dönemde sakallar için kullanılan yılan yağları ve tonikleri, sakal gürleştirici ve renklendirici iksirler, hatta takma sakallar da yer alıyor.
Sakalların birdenbire yokoluşu ise yine bir savaş yüzünden. Kullan at tıraş bıçaklarının üretilip yaygınlaştığı 1. Dünya Savaşı döneminde askerler artık gaz maskesi takabilmek için sakal ve bıyıklarını tamamen kesmek zorundaydı.

Henry Wellcome savaşçı kostümüyle, 1885, (Wellcome Library)

Sakal bugün neden tekrar trend oldu?

Serginin küratörüne göre sakalın 2010’larda tekrar yükselişi ise ilk defa kendiliğinden gelişen bir süreç. Küratör University of Exeter tarihçilerinden Dr. Alun Withey, Hyperallergic’e verdiği röportajda sakalın ilk defa herhangi bir şeye reaksiyon olarak değil, erkek yüzünün doğal bir parçası olarak, ikinci bir saç gibi kabul edilmeye başlandığını söylüyor. Hatta genel kanının aksine bu durumun hipsterlıkla bir alakası olmadığını dile getiriyor.

 

Daha fazla yazı yok
2024-03-28 23:20:40