A password will be e-mailed to you.

…Mahmut Aydın, heykeli bir yaşam formu olarak şekillendirir ve bu form çok da içinde yaşadığımız zamana benzememekte daha çok ideal bir ilişki ve gelecekle ilgidir. Heykel, adeta insanların mutlak bir beraberlik için mutasyon geçirmesini konu edinmektedir…

“Ve Lilith dedi ki: Bırakın hehhhh olsun.” *

Lilith’ın hehhhh diye seslenmesi, onun ne hissettiğine, ne düşündüğüne ve ne yapacağına karar verdiği anlamına geliyor. Sesin, sözü değil de bedenin bir uzantısı olarak korku, heyecan, arzu ve cinselliği doğrudan ifade etmesi ve duyguları harekete geçirmesi aynı zamanda bir iletişim biçimidir. Bu iletişim biçimi bir anlatıma gerek duymaz, tıpkı çıplaklık gibi iletmek istediği şeyi doğrudan iletir. Lilith, bedeni terbiye eden cinsel bir yaşamdan kaçarak özgürlüğü doğada aramıştır. Onun doğa ile olan ilişkisinden doğaüstü yaratıkların ortaya çıktığı söylenir. Bu konuda o kadar ileri gidilir ki gece rüyasına girdiği kişilerle bile cin nüfusunu artırdığına inanılır.

Doğa, cinselliğin, özgürlüğün ve eşitliğin kaynağı olarak söylem içine yerleşirken aynı zamanda doğaüstü yaratıkların da yaşam alanı haline gelir. Nemfler, elfler, satirler, cinler, sirenler, periler ve yaratıklar sınırları yasa ile belirlenen toplumsal pratiklere uymadan gözlerden uzak yaşamlarını sürdürürler. Tüm dillere yerleşen bu kurgular sıra dışı bir yaşamı seçme hakkı olarak görüldü. Bacchus şenlikleri, Japon kanamara masturi festivali, Latin Amerika karnavalları, ilkel yaşam ritüelleri, günümüzde porno ve eğlence sektörü tıpkı Lilith gibi özgürlüğü doğada, çıplaklıkta ve kahkaha ile taşkınlaşmaya devam etmekte.

Beden terbiye biçimi olarak cinsellik

Cinselliğin bir özgürlük biçimi değil de bir beden terbiye biçimi olarak tarihe geçtiği en eski kayıtlardan biri Gılgamış destanıdır. Gılgamış, vahşi hayvanlarla ilkel bir yaşam süren Engidu’yu getirmesi için kutsal tapınak fahişesini Şamaş’ı gönderir. Kaynağa göre Şamaş, Enkidu ile yedi gün, yedi gece sevişir. Engidu yedi günün sonunda bir daha geri dönüşü olmayan bir değişim geçirir. Vahşi hayvanlarla eşitliği kaybeden Engidu artık hayvan değil de kadın bedeninin bir uzantısıdır ve Şamaş’ın peşi sıra şehre doğru yürür. Cinsellik, ideolojik bir aygıt gibi toplumsal bir düzen içinde bedeni terbiye etme işlevi sürdürürken, doğa her zaman bir özgürlük ve eşitlik kaynağı olarak söylem içinde varlığını korudu ve doğaüstü yaratıklar ve akıl almaz maceralar üretmeye devam etti.

Cinselliğin birleştirici gücü

Mahmut Aydın, Kahrolası Libido, 2018

Mahmut Aydın’ın “Kahrolası Libido” heykeli, kutsal fahişe peşinde şehre yürüyen Engidu’yu hatırlatmaktadır. Ama bu yol o kadar uzun sürmüş ki ikili, kadın ve erkeğe yönelik tüm nitelemelerden arınmış, ortak bir yaşama kavuşmuş biçimde şehre yerleşmektedir. Heykel, erkek ve kadını birbirinden ayrılmayacak biçimde sunması, iki beden için sonsuz buluşma alanıdır. Bedenlerin cinsel bir beraberlikten öte, bir biri içine geçme hali, maddi boyutu aşan bir formdur. Bu form, siyam ikizlerindeki gibi aynı bedende iki farklı iradeye sahip değil de beraberliğin ve yoğun bir yaşanmışlığın salt uyumunu belirler.

“Kendini başka bir omuzun ya da kalçanın üstüne koyan el, artık çıkmış olduğu vücuda ait değildir. Bu elden ve onun dokunduğu ya da kavradığı cisimden yepyeni bir varlık meydana gelmektedir.” ** Aydın, heykeli bir yaşam formu olarak şekillendirir ve bu form çok da içinde yaşadığımız zamana benzememekte daha çok ideal bir ilişki ve gelecekle ilgidir. Heykel, adeta insanların mutlak bir beraberlik için mutasyon geçirmesini konu edinmektedir. Tüm vücut iç içe geçmek için tekrardan şekillenmiştir, kemikler yumuşamış ve ten geçirgen ve kaygan bir yapıdadır. İki bedeni bir arada tutan ortak ayak hala “satirin” sonsuz arzunu taşımaktadır. Satirin, en büyük hayali gerçekleşmiştir, doğal oluşumları aşan aşırı cinsel tutkusu cinselliğin birleştirici gücü göstermektedir.

Anlam dışındaki anlatılar

Mahmut Aydın, Çarşafa Bürünmemek, 2014

Aydın, estetik heykel algısını huzursuz eder ve bedene farklı ölçütler uygular. Roma ve Grek heykellerinde tanrısal bir göstergeye dönüşen vücut hatlarına pek itibar etmez. Daha çok ifadeye yönelir, bedenleri eriyen, iç içe geçecek toplumsal bir oluşum görür. Heykelin, bir yaşam biçimi olarak ele alınması ve bedenlerin bir arada olma halinden başka bir şey barındırmaması bir tür eşitlik ölçütüne dönüşürken savaş ve şiddet ile örtüşen estetik ile de çatışır. Bedeni, toplumsal bir eşitsizlik ölçütü olmaktan çıkması, toplumsal cinsiyet rollerinden kurtarması yeni bir beraberlik şekli olarak sunulmaktadır.

Heykelden her zaman gerçek bir varlığa dönüşmesi beklenilmiştir ve bu arzu bir yerde gerçekleşmiştir de. Heykel de tıpkı söz gibi bedenden ayrılarak artık varlığını devam ettirmektedir. Sanatın bir tür kopuş olarak gerçekleşmesi, sanat eserinin bir varlık biçimine dönüşmesi ile ilgilidir. Bu varlık, insan bedenin bir uzantısı olarak, doğadan insan sonrasına uzanan her şeyi bir arada tutarak söylem üretir. Aydın, heykeli insan sonrasına uzanan bir gelecekten bu güne getirir ve yaşadığımız zamanla bir kıstas olanağı tanır.

Sanatın, yaşam yerine ikame etmesi, sonsuz bir kurguyu beraberinde getirdi. Yoko Ono’nun dijital heykel formları, kutsal bir kaynak gibi neredeyse kendi söylemini kendinden üretmektedir. Marcel Duchamp, “The Bridge Stripped Bare Bachelors, Even” üzerine her ne kadar kırılınca bittiğini dile getirse de söylem üreten bir şeyin bitmediği, bitmeyeceği aksine zamanı ve mekanı aşarak devam eden bir oluş gibi, söylem endüstrisine hala yön vermektedir. Joseph Beuys’un “Ölü Bir Tavşana Resimler Nasıl Anlatılır?” performansı yapılabilecek olanın sınırlarını ortadan kaldırır. Beuys, ölü bir tavşana resmi anlattı ve tavşanın ölü olması ya da insan olmaması ya da bir nesne olması artık bir şey değiştirmiyordu aksine anlatıyı, anlamanın dışına yerleştiriyordu.

1989 Diyarbakır doğumlu Mahmut Aydın, sanatsal üretimlerini İstanbul’dan devam etmektedir.

*Reza Baraheni, Academia
** Rainer Maria Rilke, Rodin, Yankı Yayınları, sy, 36

 

İLGİLİ HABERLER

5.Rotary Sanat Yarışması Ödülleri

ÖTE DÜNYA OLARAK BEDEN

Daha fazla yazı yok
2024-04-27 23:54:48