A password will be e-mailed to you.

T24’teki yazılarında Behçet Necatigil‘in çevirilerini masaya yatıran ve karşılaştırma yapan Güneş Sezen ve Ercan Akyol ilginç ve önemli bir noktaya parmak bastılar. Sanatatak olarak Necatigil’in Venedik’te Ölüm ve Malte Laurids Brigge’nin Notları kitaplarını Alman akademisyen Tietze ile birlikte çevirdiyse neden bu işbirliği zaman içinde görünmez olduğunun aydınlatılması için harekete geçtik. Sezen ve Akyol’un yazısından alıntılarsak:

“Sadece keyfî seçmelerle yapılan Türkçeleştirmeler ve gramatik düzeydeki değişimler, bir eseri ne kadar yeniden çeviri yapar? Yeniden çeviri değilse Tietze adı sonraki çevirilerde neye göre ve niçin kaldırılmıştır? Bu durumun karar mercii yayıncılar mıdır? Daha da vahim olan Necatigil hayatta değilken Adam ve Can yayınlarında yapılan değişiklikler nasıl açıklanabilir? Cem Yayınevi çevirisi Necatigil’in bir yeniden çevirisi olsaydı dahi, Necatigil’in ölümünden sonra eseri basan Adam ve Can yayınlarında mevcut, dil düzeyindeki birbirinden farklı değişimler kimin kararıdır ve böyle bir müdahale yayınevi tarafından yapılıyorsa, ki öyle görünüyor, bu etik midir? Üstelik bu durumda, “Necatigil Türkçesi” veya “Necatigil çevirisi”nden tümüyle ve hakkıyla söz etmek ne kadar mümkündür?”

Necatigil’in kızı Ayşe Sarısayın’dan yanıt

Sorunun yanıtını ise Behçet Necatigil’in kızı Ayşe Sarısayın’dan aldık. Sarısayın’ın açıklamasında somut kanıt olmadığını dile getirerek iddiaları yalanlıyor:

“Necatigil ailesi olarak babamızın adının olumsuz imalarla dolu bir yazıda yer almasına çok üzüldük. Necatigil’in edebiyata verdiği emek, bu konulardaki tavrı ve edebî kişiliği ortadadır. 70 yıl önce aralarında nasıl bir iş bölümü olduğu bilinmeden, yeterince araştırılmadan ve elde somut bir kanıt olmadan, iki değerli edebiyat insanının, Andreas Tietze’yle Behçet Necatigil’in yaşadıkları süre boyunca devam eden dostluklarına gölge düşürecek bir şekilde bu konuyu gündeme getirmek, edebiyatta geldiğimiz yeri de gösteriyor ne yazık ki…

“Tartışılmasında yarar gördüğüm ‘editoryal’ meseleler, yazıyı hazırlayan Güneş Sezen ve Ercan Akyol tarafından böyle magazinsel bir yaklaşımla ortaya atılmamış olsaydı keşke.

“Babam bir soru sorduğumuzda, uzun uzadıya açıklamalar yapmak yerine “Yazdık, falanca sayfada!” derdi. Yazmış da gerçekten, kaç kez kimbilir… İlk aklıma gelen “Ölümden Sonra” şiirinde örneğin:

“Bana günün birinde
İstediğiniz şeyi
Söyleyebilirsiniz
Ölülere hükmetmek madem sağların elinde
İstediğiniz gibi
Görebilirsiniz

Beni günün birinde.”

 

Daha fazla yazı yok
2024-05-01 21:31:37