A password will be e-mailed to you.

1998’de 17 yaşında olmak… Netflix’in önce eşcinsel karakteriyle ve sonra o karakteri budamasıyla gündeme gelen yeni dizisi “Aşk 101” özellikle 90’larda ergenliğini yaşayanları hedef kitlesine alıyor. 90’lar; İstiklal Caddesi’nde ağaçların arasında yürürken Pink Martini dinlenen, vapurun arkasında sigara ve bira içilen, sigaranın televizyonda çiçekle kamufle edilmediği, kadehlerin flulaştırılmadığı, liranın sıfırlarının sayısını unuttuğumuz, televizyonlarda gördüklerimizi gerçek zannettiğimiz ve çoğumuzun Güneydoğu’da neler olduğunu pek bilmediği, mutlu olmadığımız ama henüz umudumuzu yitirmediğimiz yıllar…

Ana teması “aşk” olan “Aşk 101” şöyle yapıyor aşkın tanımını: “Biri öbürüne tutulur, daha sonra da bunu anlamaya çalışırlar; var mı bi’ şey?” Biri okulun medarı iftiharı, dördü ise yüz karası beş lise öğrencisi de hayatın cilvesiyle bir araya geliyor, asıl amaçları okuldan atılmamakken bu soruya yanıt aramaya başlıyorlar.

Aşk 101, Netflix Türkiye için üretilmiş ancak Netflix felsefesinin tüm gerekliliklerini de yerine getiren bir yapım. Nasıl ki Stranger Things‘i bir “Best of Stephen King” ürünü gibi izliyorsak, Aşk 101’de de Sleepers, 12 Angry Man, Breakfast Club gibi kült filmlerin bir potada eritildiği ve 90’lar popüler kültürünün üzerine sos olarak gezdirildiğini görüyoruz. Dizinin 90’lara dair algısında, bir komedi-drama olduğu da düşünülürse, büyük sorunlar yok. Sonuçta bize Beyoğlu ve Boğaz’da geçen, 90’lar İstanbul’una dair bir masal sunmaktan çok daha derin bir amacı yok yapılan işin. Bu uğurda özellikle genç oyuncular görevlerini başarıyla yerine getiriyor. Karakterlerin karikatürize iyilik ve kötülükleri bile inandırıcılığı zedelemiyor. Ne yazık ki ilerleyen bölümlerde başkarakterlerden birinin bu yaştaki halini canlandırmak için karşımıza çıkan Tuba Ünsal içinse aynı şeyi söyleyebilmek mümkün değil.

90’lar mı naifti yoksa biz mi?

Dizinin ilk dört bölümünün yönetmeni Ahmet Katıksız. Türkiye sinemasında, herkesin bir Nuri Bilge Ceylan klonu olmaya çalıştığı son birkaç yılda, Şampiyon (2018) ile başarılı bir sınav veren Katıksız, 2000’ler Çağan Irmak’ı gibi en hüzünlü anlarla en mutlu anları bir araya getirme ekolünü dizi performansında sürdürüyor. Geri kalan bölümlerde de Deniz Yorulmazer onun tarzında ilerliyor. Toplam 8 bölümden oluşan ilk sezon, 4 saati aşkın bir süreye rağmen bir oturuşta izlenebiliyor.

Şebnem Ferah, Athena, Mor ve Ötesi, Cranberries, Natalie Imbruglia gibi 90’ların ikinci yarısı ve 2000’lerin ilk yarısı ile özdeşleşmiş şarkıcı ve gruplar sahnelerin temalarıyla bağlantılı yerleştirmeleriyle bu seyri hem daha duygusal hem daha nostaljik hem de daha izlemesi kolay hale getiriyor. Müzik seçimlerinde ne yazık ki Özlem Tekin es geçiliyor. Buram buram 90’lar nostaljisiyle dolan seyirciye ise tek bir soru sormak kalıyor: 90’lar mı naifti yoksa biz mi?

Good old laik days

Aşk 101‘i belki en çekici kılan yanı izleyicinin kendiyle özdeşlemesini ve kendini sorgulamaya çağıran diyalogları. Dakikalar süren monologlar ya da altı çizili sosyal mesajlar yerine dizinin genel akışına yedirilmiş birkaç soru diziyi de özetliyor aslında. Işık birlikte şarap içtiği öğretmenine (good old laik days) ve kankası Eda’ya “Mutluluk nedir?” diye sorarken, izleyiciye de 2020’de geldiği yaşına dair bir muhasebe fırsatı sunuyor. Ve senarist Meriç Acemi orada bir ipucu veriyor lise gömleğinin içinden; kendini sevmek…

“Anladım ki hayatta özel günler yok, özel anlar var ve ne zaman olacaklarını sen seçemezsin.”

Tüm bunlar güzel ancak neden farklı olmanın yüceltildiği ve sıradanlığın yerildiği senaryoda sadece alkolik liseli, kumarbaz liseli, öfke problemi olan liseli ve potansiyel blumia kızın övülmesi gerektiğini anlayamıyoruz. Arkadaşları tarafından dışlanan kişiler de değiller üstelik… Farklı olanları övmek mi anlamak mı yoksa yapmamız gereken? Ya da sıradanlıktan neden bu kadar korkmalıyız? Belki de masalımız bugün Y neslini en çok mutsuz eden şeyin “farklı” ve “özel” olmadığının farkına varması olduğunu bile gözden kaçırıyor.

“İlk yaptığın seçimler mi seni sen yapıyor, yoksa ne boksak o muyuz?”

Eşcinsel karakter sansürlendi mi?

Diziye dair en büyük problemse Osman karakterinin ve kurgunun makaslanmış gibi gözükmesi. Netflix Türkiye resmi hesabında “Sadece benden duyduklarınıza inanın” diyor, bunun yanında öngösterime katılanlar yayınlanan kurgu ile öngösterim arasında bir fark olmadığını belirtiyor. Diziye dair sansür iddialarının kaynağı sahte bir Twitter hesabının paylaşımına dayanıyor.

Bölüm sürelerine bakıldığındaysa dizinin yeniden kurgulanmış olma ihtimali güçleniyor. Netflix dizilerinde de TV yapımlarında da bir dizinin tüm bölümleri ortalama bir süreye sahipken Aşk 101‘in bölüm süreleri 30 dakikadan 50 dakikaya kadar değişiyor. Üstelik dizi diğer dört öğrenci ana karakterin ve öğretmenler arasındaki cinsel ve romantik gerilimi aşama aşama anlatırken Osman’ın romantik hayatına dair hemen hemen hiçbir sahne görmemiz dikkat çekiyor. Büyük ihtimalle Osman’ın özel hayatının çıkarıldığı yeniden kurgu dizinin genel akışını da bozuyor ve seyirci yer yer konu gelişimine yabancılaşıyor. Netflix yukarıdaki tweet’in dışında resmi bir açıklama yapmıyor ancak eleştirilere verilen cevaplarda fazlaca değişken bölüm sürelerinin yaratıcı özgürlük kapsamında olduğu ifade ediliyor.

Eksik yanlarına rağmen, Aşk 101, 90’lar hatırına bir şarkı dinler gibi izlenmesi gereken ve özlediğimiz belki daha mutlu olmadığımız ama mutlu olma ihtimalimiz olduğuna inandığımız günlerin dizisi. TV’de geceleri Rasim Ozan Kütahyalı-Nagehan Alçı çifti yerine erotik gece jimnastiğini, Otostopçu‘yu ve Tutti Frutti‘yi gördüğümüz; Kerimcan ve türevleri yerine Huysuz Virjin’e güldüğümüz, Okan Bayülgen ve Cem Yılmaz’ı hâlâ cool sandığımız; Tarkan, Sezen Aksu ve Madonna‘nın pullarının dökülmediği; şarkıların, insanların, hatta televizyonun bile naifliğini kaybetmediği; düzgün Türkçe telaffuzun elitizm sayılmadığı, sevgilimizden ayrıldığımızda hüzünlü bir şarkı dinleyebilme özgürlüğümüzün olduğu eski “güzel” seküler günlerin…

 

İLGİLİ HABERLER

DEVS: Özgür irade bir illüzyon mu?

Atiye’nin suçu ne?

Daha fazla yazı yok
2024-04-28 18:06:28