A password will be e-mailed to you.

Facebook, Google veya sıkça reklamlarında ne kadar doğa dostu olduğunu iddia eden bankalar ve telekomünikasyon şirketleri… Reklamların aksine hiçbiri kömür bazlı enerjiyi ucuza kullanmaktan vazgeçmiş değil. Verilere bakılırsa zaten internet de hiç doğa dostu değil.

Güneş panelleri, rüzgar türbinleri, kendi enerjisini kendi sağlayan evler, hatta şehirler, yenilenebilir enerji… Endüstri devrimi ve sonrasındaki kontrolsüz sanayileşmeyle küresel ısınmayı hızlandıran insanoğlunun kendi varlığını sürdürürken doğayı tehdit etmekten vazgeçmeye çalışmasının verimli ürünleri. "Çevreye zarar vermemek için kağıt faturadan vazgeçip e-postaya geçin" teklifleriyle bu pakete kendini dahil etmeye çalışan bankalar, telekomünasyon şirketleri ne kadar iyi niyetli ve ne kadar gerçekçi?

Son yıllarda yapılan çalışmalara göre artık günümüzün çoğunu başında geçirdiğimiz akıllı telefon ve bilgisayarların bağlandığı internet ve oradaki bilgileri tutan data merkezleri sanıldığının aksine hiç de çevre dostu değil. Bu durum internet ve sosyal medya devleri için de geçerli her ne kadar halkla ilişkiler malzemesi olarak "yenilenebilir enerji"yi övseler de gerçekler ve söylemler uyuşmuyor. Yenilenebilir enerji daha maliyetli ve daha uzun vadeli olduğu için konuya sadece bir lojistik operasyonu olarak bakan firmalar kömür bazlı enerjide ısrar etmeye devam ediyor.

Dünyadaki elektrik tüketiminin sadece onbinde birini kullandığını gururla duyuran Google‘ın elektrik tüketimi bir yılda tüm Türkiye’nin harcadığı elektriğe eşdeğer.

Facebook üstünü ne kadar örtmeye çalışsa da gerçeği artık kabulleniyor, data merkezleri ihtiyacı olan enerjinin neredeyse yüzde 60’ını kömürden sağlıyor.

Bir dizüstü bilgisayarı ya da akıllı telefonu şarj etmek ihmal edilebilir bir enerji sarfiyatı ancak bizler de mobil uygulama kullandığımızda ya da video stream ettiğimizde her bir işlem için dünyanın farklı data merkezlerine bağlanıyoruz Amerikan Kömür Birliği’nin yaptığı araştırmaya göre haftada bir saat boyunca Youtube‘de video izlemek için dünyada harcanan elektrik enerjisi yeni bir buzdolabının bir yılda tükettiği enerjiye eşdeğer. Cloud, Spotify ve Netflix gibi popüler servisler düşünüldüğünde sıradan bir günde tükettiğimiz enerji zannettiğimizin binlerce kat üstüne çıkıyor.

Biz bu yazıyı Sanatatak‘a koyarken ya da siz okurken bile karbon salınımını artırıyoruz. Teknoloji sektörünün halkla ilişkiler manevraları yerine yüzleşmesi gereken gerçek bu. 80 milyonluk bir ülke kadar yıllık elektrik harcayan internet devlerinin yeşil enerjiyi sadece imaj çalışması olarak ihmal edilebilir yüzdelerde desteklemesi değil kömürden tamamen arınıp doğa dostu çözümlere ve yatırımlara yönelmesi gerekiyor.

Daha fazla yazı yok
2024-05-03 08:34:08