A password will be e-mailed to you.

4 Kasım 2017 tarihinde NTV’de gösterilen Benim Sanatım başlıklı Fahrünissa Zeid belgeseli, maddi hatalarla dolu. Zuhal Demiraslan imzalı belgesel, gösterime girer girmez sosyal medyada başta sanat tarihçilerinden olmak üzere büyük tepki aldı.

Ferko sponsorluğunda gerçekleşen Fahrünissa Zeid belgeselinin çekimleri Ürdün, Londra ve Berlin’de gerçekleşti. Belgeselde, sanatçının ikinci eşi, Irak Kraliyet ailesinin üyesi Emir Bin Zeid ile evliliğinden olan oğlu Ürdün Prensi Raad Bin Zeid, Levent Çalıkoğlu ve uluslararası sanat profesyonelleriyle yapılan röportajlar  yer alıyor ve sanatçının sıradışı kişiliğini yansıtmayı hedefliyor.

Burcu Pelvanoğlu

Sanat tarihçi Burcu Pelvanoğlu belgeseli eleştirdiği sosyal medya hesabında paylaştığı yazısında belgeseldeki bazı noktalara dikkat çekerek sanat dünyasını uyarıyor ve soruyor:

“1936 yılında çocuğunu doğurdu. 1923 doğumlu Nejad Devrim’e ne oldu?”

Chris Dercon, epey oturup araştırmış, anlamaya çalışmış. Levent(Çalıkoğlu) hep doğru bağlantılara dikkati çekecek açık bir konuşma yapıyor. Ama belgesele sponsor olan koleksiyonculardan biri “100 yıl önce Türkiye’de modern sanatın olduğunu gösterdi” diyerek çok bilgisizce bir laf edebiliyor.

Sponsorun belgeselde görünmesine itirazım yok, daha doğrusu artık alıştık. Ama çıtayı bu kadar aşağıya çekecek bir cümle söyleyebilir mi bir insan? Birisi uyarmaz mı, şöyle söylemek daha doğru olur demez mi?

Biyografisinde Fahrünnisa’yı ilk kez 1941 yılında “Fikret Adil keşfetti” deniyor. Birisi de çıkıp Fikret Adil, “Türkiye’deki ilk sanat eleştirmenidir” diyor. Bir kere Fahrünnisa, Fahrünnisa İ. Melih olarak 1930-32 dolaylarında, belgeselde adının anılmasından imtina edilen İzzet Melih ile Fikret Adil‘in Asmalımescit’teki tavanarası müdavimlerinden biriydi.

1931 yılında Müstakiller’in 4. sergisine bir portre ve bir deseni ile katılmış, aynı yıl 5. sergilerinde de yer almıştı. Yani Fikret Adil onu 1941’de keşfetmemişti en az 10 yıl öncesinden tanıyordu.

İkincisi, Fikret Adil, Türkiye’deki ilk sanat eleştirmeni falan değil!

Son olarak garipsediğim bir şey de, biyografideki şu akış: 1919’da kızlar için sanat akademisine girdi, ardından Paris’te Ranson Akademisi’nde Roger Bissier’nin öğrencisi oldu. 1936 yılında çocuğunu doğurdu. 1923 doğumlu Nejad Devrim’e ne oldu?”

 

Daha fazla yazı yok
2024-04-19 07:46:39