A password will be e-mailed to you.

Bizim adımıza bahar aylarının en heyecan verici müzik projesi, 6 Mart’ta Babylon’da lansmanı yapılan “Offprint Sunar: Dadaruhi Tribute” idi. Offprint’in hazırlıklarına 2012 yılında başladığı “Dadaruhi Tribute” albümü, plana göre yaz gelmeden yayınlanmış olacak. Türkiye’den birbirinden farklı disiplinlerden on üç farklı grup ve müzisyenin Replikas’ın ikinci albümü “Dadaruhi”deki şarkıları yorumladığı albüm, albümün kuratörlüğünü yapan Offprint tarafından yayınlanacak.

Offprint’e sorduk:

“Dadaruhi albümü, aslında bizim çocuk yaşta tanışıp ne olup ne bittiğini anlayamadan sevdiğimiz bir albüm. Zamanla şarkılarla ilgili fikir sahibi olmaya başlamakla birlikte bizim için albümün etkileyiciliği gittikçe arttı. Dadaruhi’deki tüm şarkıların aslında çok farklı izler taşıdığını ve bambaşka türlerde ya da yaklaşımlarda yorumlanabileceğini düşünüyorduk. Aslında albümün 10. yılı için planladığımız bir projeydi ama ilk kez bir albüm yayınlama çabasında olduğumuz için öngöremediğimiz bazı aksaklıklarla albümü 2013 baharına ertelemek durumunda kaldık. Albümde yer alan tüm gruplar ve kayıtlarda yardımı olan herkes bizimle heyecanımızı paylaştı ve ortaya aslında ilk başta bu projenin başlangıç noktası olan “birbirinden apayrı şarkılar” çıkıverdi.”

Replikas’a sorduk:

SORU:Yazıp kaydettiğiniz ve böylece sonsuza kadar kalacağını varsaydığınız parçaların başka müzik tasarımcılarının elinde bir başka forma ve anlatım biçimine kavuşmasını nasıl karşılıyorsunuz? Bilhassa, yorumları ilk dinlediğiniz anda ne hissetiğinizi merak ediyorum…

Barkın: Müziğinizin yorumlanmaya değer bulunması, hiç şüphesiz mutluluk verici. Diğer taraftan, parçanın özünü oluşturan melodik, ritmik ya da tınısal unsurların, farklı estetik yönlendirmelerden ve karar süreçlerinden geçmek suretiyle kazandıkları yeni kimliği gözlemlemek heyecan verici. Yorumları dinlediğimde öncelikle dikkatimi çeken, albüm genelinde iki ana yaklaşım olduğu idi. Parçanın “orijinal” hâli ile organik bağlar kurmayı tercih edenler ve parçayı oluşturan bazı unsurlardan hareketle tamamen “bağımsız” yapılar oluşturanlar. Bu da “evet, böyle de olabilirmiş” ile başlayıp “yepyeni bir şey dinliyorum” a varan geniş bir deneyimleme yelpazesi demek oluyor ki, bunun olumlu bir durum olduğunu düşünüyorum.

 

Burak: “Dadaruhi” döneminde gruba henüz dahil değildim; CD’yi alıp “Kemir Beni”yi ilk dinlediğimde tüylerimin diken diken olduğu anı hatırlıyorum… Benim için de çok önemli bir albüm “Dadaruhi”; bu yüzden bu cover projesini çok anlamlı buluyorum. Bir yandan bazı yorumların parçaların birkaç öğesinden yola çıkarak yepyeni bir müzik ortaya çıkarışını gözlemlemek ilginç bir deneyimdi. 

Orçun: “Biz Burada Yok İken”de bilinçli olarak bazı parçaların düzenlemeleri ile minimum düzeyde oynadık. O dönem (1965 – 1975) yeni bir müzik doğuyordu ve bu müziğin yeni olan tarafı, aslında düzenlemeye getirilen anlayıştı. Biz de grup olarak bunu ortaya çıkarmak için parçaların aslını koruduk; en azından anlaşılabilirliği ile oynamadık ve fazla uçlara gitmedik. Bu da bir çeşit müdahale etmektir aslında. Belli bir bilinç doğrultusunda yapılan her şey, eylemsizlik dahil, bir müdahaledir; bir şey söylemektir. Bazıları bunu yanlış anladı sanırım… 

Gökçe: Parçalarımızın yorumlanması konusunda muhafazakar bir tavrımız olduğu söylenemez. Müziğin kaydedilip sabitlenmesinin, hepimiz için heyecan verici olmakla beraber, müziğin doğasına da ters olduğunu düşünüyorum aslında. Dolayısıyla yazıp kaydettiğimiz parçaların; başka hikâyeleri olan ve farklı yerlerden beslenen insanların elinde yeni şekillere bürünmesi, bizden sonra da o hikâyelerinin devam etmesi güzel bir düşünce.

 

SORU:“Dadaruhi”nin albüm olarak bende uyandırdığı şudur ki, sanki ilk dönemleriniz ile son dönemleriniz arasında mükemmel bir geçiş albümü… Buna katılır mısınız?

Barkın: Kesinlikle katılıyorum. “Dadaruhi”, stüdyodaki kayıt sürecini ve teknik imkanları da üretim sürecinin bir parçası olarak görmeye başladığımız ilk albümdü. Elektronik seslerin de kendilerine daha fazla yer bulmaya başladıkları bir dönemdi bu ayrıca. Seslerin birlikteliğine dair farklı olasılıkları tecrübe etmek, hâlâ her kayıt dönemindeki temel motivasyonumuz diyebiliriz.

Orçun: O dönem Ada Müzik’te makara bantlara kayıt yapıyorduk. Mikste “düzenlemeye dair” aklımıza gelen pek çok numarayı real time (gerçek zamanlı) gerçekleştirmek zorundaydık. Bu da masayı ele geçirmek anlamına geliyordu. İlk defa ikili üçlü gruplar halinde, masaya müdahale ederek parçalara yön vermeye başlamıştık. İlk albüm “Köledoyuran”da bunu düşünemezdik. Bu yaratıcı stüdyo süreci sonrasında ileride neler yapabileceğimize dair çok heyecanlandığımızı net bir şekilde hatırlıyorum.

Gökçe: Ben de katılıyorum. Birçok açıdan bir karar albümü olduğunu düşünüyorum. Klasik rock sound’unun ve malzemesinin dışına çıkma arayışını sadece yerel sesler ve tavırlarla değil; elektronik seslerle de sürdürebileceğimize dair de bir karar vardı ortada. Ayrıca, az çok formülü belli olmuş bir “popüler olma yolu”na girmeyeceğimize dair de kesin bir kararlılık söz konusu idi.

 

SORU: Parçaları kimin yorumlayacağını belirleme süreci nasıl gerçekleşti? 

Barkın:Bu süreç, tamamen bizden bağımsız olarak Offprint’in eforu ile gerçekleşen bir süreç oldu. Bizim herhangi bir müdahalemiz söz konusu değil. Burada biz de sadece dinleyiciyiz.

Orçun: Offprint’in ticari kaygılar güden bir yayın olmamasının da projeye olumlu katkıları olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda, projede yer alan ve ana akımın dışında yer almayı seçmiş bütün grup ve müzisyenler, yorumlarını yönlendirilmeden, özgür bir şekilde gerçekleştirdi. Bu da farklı ifadelerin ortaya çıkmasına güzel bir zemin hazırladı diye düşünüyorum.

Gökçe: Projenin en keyifli yanlarından biri de tamamen bizimle ilgili ama tamamen bizim dışımızda gelişen bir proje oluşuydu. Biz bir kenardan olanları izlemekteyiz.

 

SORU: Favori yorumlarınızı merak etmiyorum ama sürpriz sunan yorumlar neler? 

Barkın: “Bir Bağlam Roka”nın (roadside.picnic) hip-hop ile flörtüne tanık olmak, benim için en sürprizli anlardan biriydi. Katmansal olasılıkları keşfetmek açısından “Hacıyatmaz” da (Hayvanlar Alemi) sürprizli kayıtlardan biri zannımca.

Burak: D2GG’nın “Kesif” yorumu da parçanın geçirdiği değişim açısından sürprizliydi. Parçanın bir temasının klasik gitarlar ile düzenlenmesi, sözleri dahi değişen fısıldayan vokal ve adeta bir soundscape’e dönüşen finali yeni bir şarkı oluşturmuş… Yine de bu değişime rağmen, orjinalinin ruhu hissediliyor.

Orçun: Ben de D2GG’nin yorumunu çok çarpıcı buldum. Ayrıca Change of Plans ve parçaları kendi janrlarına uygulama anlamında Chopstick Suicide ve Kim Ki O’yu çok başarılı buldum. Ayyuka’ da Deli Halayı’na Calexicovari çok sıcak bir hava katmış. Bana göre parçanın ruhunu koruması lafı biraz izafi. Parça olabildiğince farklı noktalara gidebilmeli, farklı janrlara girip çıkabilmeli, farklı bir kimlik kazanabilmeli ama sonunda hâlâ tanınabilirliğini korumalı diye düşünüyorum. İşin espirisi burada sanırım.

Gökçe: Açıkçası sürprizi bol bir albüm oldu. Orijinallerini bilerek dinleyen herkes için de öyle olacaktır, sanıyorum. En büyük sürprizlerden biri, Barkın’ın da dediği gibi, “Bir Bağlam Roka”nın hip-hop için bu kadar elverişli bir parça olduğunu görmek oldu. Ayrıca Ayyuka ve Kim Ki O’nun yorumlarının sanki parçayı beraber yazmışız gibi bir doğallığı var, o da etkileyici.

 

SORU:Change of Plans’in parçaya bağlı kalmakla yepyeni bir şey yapmak arasında kurduğu dengeyi de şahane bulduğumu eklemeden kapatmayayım konuyu. Şarkılar, yepyeni yorumları ile yepyeni hayatlar kazanır mı?

Barkın: Kesinlikle kazandıklarına inanıyorum.

Burak: Başarılı cover’larda fark ediyorum ki, parça müzikal anlamda az da çok da değişse sonuçta şarkı yepyeni bir kimlik kazanıyor ve sanki yorumlayanın kafasında o parçayı dinlerken duyduğu haline evriliyor.

Orçun: Yeni bir hayat kazanması için yorumlanmalı ama bence. Aksi hâlde bir anlam ifade etmez. Bu noktada nasıl bir hayat kazanacağı, müzisyenin altyapısına ve yaratıcılığına kalmış oluyor.

Gökçe: Şarkıların zaten “hayatını” ve bütün anlamını dinlendikleri an, dinleyenin zihninde kazandığını düşünenlerdeniz. Buradan da ileri gidip, insanların hayatında çaldıkları, yorumladıkları bir şey olarak yer alması heyecan verici gerçekten.

Daha fazla yazı yok
2024-04-28 15:05:52