Timsah Dostoyevski’nin 1860’ta bir hayli fantastik kıvamda yazdığı uzun öyküsü. Bilindik Dostoyevski tarzından çok daha farklı bir çizgisi var Timsah’ın ancak tamamlanmış bir öykü değil.

Konusu şöyle:

Devlet memuru İvan, yıllardır hayalini kurduğu dünya turuna çıkmak için para biriktirir. Tura çıkmadan bir gün önce karısı, kızı, kızının talibi ve arkadaşıyla beraber gezmeye çıkarlar. O sırada sergilenmesi için şehre getirilmiş canlı timsahı görmeye giderler. Olanlar olur ve meraklı İvan kendini timsahın midesinde bulur birdenbire. Timsahın midesinde dışarıda olup bitenleri duyabiliyordur İvan ve aslında halinden pek de şikâyetçi değildir. Büyük ilgi çeken bu olay sayesinde herkes karnında İvan olan timsahı görmeye gelir. İvan artık ünlüdür…

Yabancılaşma, gerçeklikten kopuş, içerden dışarıya bakma gibi birçok durumu sorgulayabiliriz Timsah ve İvan sayesinde; hem de o inceden, estetik kara mizah penceresinden.

Timsah radyo tiyatrosunda

Timsah öyküsünün Türkiye tarihinde de önemli bir yeri var.
1960 yılında Haldun Taner 60 Darbesi’nde üniversiteden uzaklaştırılan ve tarihe 147’ler olayı olarak geçen akademisyenlerin haklarını savunmak için tiyatro oyunu olarak kaleme aldı Timsah’ı. Ancak ne oyuncu ne de sahneleyecek tiyatro bulabildiğinden radyo tiyatrosu için yeniden düzenlemek zorunda kaldı. Radyoda da sadece bir kez yayınlanabildi o dönemde.

Yakın zamanda Timsah tekrar gündeme geldi. Bu sefer KHK ile görevden uzaklaştırılan akademisyenler için Orhan Alkaya yönetiminde oynandı. Timsah’ın yuttuğu İvan’ların sayısı yıllar geçtikçe artmış binleri bulmuştu hem de…

Hazır şehirde tiyatro havası eserken, 21. İstanbul Tiyatro Festivali de devam ederken Dostoyevski’nin öyküsünden uyarlanan Timsah’ı bir kuşak için vazgeçilmez olan yeni nesilin belki de hiç tanışmadığı radyo tiyatrosundan dinlemenizi öneririz.

 

 

Daha fazla yazı yok
2024-03-28 21:23:13