A password will be e-mailed to you.

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Sirkeci’deki Doğubank İşhanı’nın yan cephesine uyguladığı mozaik panonun yapılan son tadilatta izolasyon malzemesiyle kapatılması tam da günümüzün özeti. Üstelik bu katliam ilk kez yaşanmıyor!

Bir sanat yapıtının değerini en çok müzeler hissettirir bize. Koleksiyonlarına katmaya değer gördükleri sanatçıların yapıtlarını özenle sergiledikleri korunaklı yapılarında. Kamusal alanlarda ve mekânlardaki sanat ürünleri içinse durum tam tersidir. Müzelerimizin başköşelerinde sergilenen ve müzayedelerde uçuk rakamlara alınıp satılanlar resimler bir duvara taşındığında, kamusallaştığında değer algısı farklılaşır. Var oldukları mekâna, çevreye kattıkları değer, ya da kıymetleri pek de bilinmez.

İşte Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Sirkeci’deki Doğubank İşhanı’nın yan cephesine uyguladığı mozaik panonun başına gelenler bu değerbilmezliğin sıkça yaşanan son örneklerinden.

Türk resminin en önemli figürlerinden, ressam, şair, yazar, hoca Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun mimariye, kamusal alana 1953’de uyguladığı ilk mozaik panonun üzeri yalıtım malzemesiyle rahatlıkla kapatılabiliyor. Mimar Seda Özen Bilgili, İstanbul 4 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne eserin korunması için başvuruda bulunmasaydı bu yapıt da sırra kadem basacaktı. Doğubank yönetimi ise konuyla ilgili şöyle bir açıklama yapmış; “Bundan beş yıl önce belediye Sirkeci’deki binaların dış cephelerinin güzelleştirilmesi yönünde karar almıştı. Bunun üzerine biz de cephelerimizi yeniledik. Bu çalışmalar sonrasında mozaiklerin üzeri kapatıldı. Mozaikler zarar görmedi. Kurul mozaiklerin üzerinin açılması kararı almış. Dış cephenin tekrar düzenlenmesi bizim için maliyetli olacak.”

Bina Bedri Rahmi mozaikleri kapatılarak güzelleştirilmiş(!)

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Doğubank mozaiği

Sanatçının bu nadide yapıtının üzerinin yalıtım malzemesiyle kapatılarak güzelleştirilmesi ne kadar da ironik.

İş insanı İzzet Şefizade tarafından 1953 yılında İstanbul Sirkeci’de inşa ettirilen Doğubank İşhanı’nın dış cephesine uygulanan bu mozaik pano Bedri Rahmi’nin mimarideki, kamusal alandaki ilk mozaik panosu, ancak ilk duvar resmi değil. Sanatçı ilk duvar resmini (tutkallı boya ile 24 m²) Mimar Halit Femir’in projelendirdiği Ortaköy’deki Lido binasına, (yüzme havuzu, otel, gazino) duvarlarına 1943’de yapar.

Bedri Rahmi Eyüboğlu resmin halkla, buluşması için çaba harcayan, özellikle de kamusal alanlarda mimaride, en fazla ürün veren öncü bir ressamımız. Ve yazılarında sık sık resmin mimariyle ve halkla buluşmasına yönünde çağrıda bulunuyor.

Bedri Rahmi, 1949’da Yaşayan Sanat dergisine yazdığı bir yazısında; “Allah mimarlarımızın resim muhabbetlerini artıradursun, biz onlardan değil doğrudan doğruya bizleri yetiştiren devlet babadan iş istiyoruz. Devlet eliyle yapılan inşaatta meselâ okullarda, hastanelerde büyük halk topluluklarının uğrak yeri olan resmi binaların duvarlarında geniş panolar istiyoruz. Hem biz ressamlar kanaatkâr kimseleriz, bize her Allahın günü seve seve çalışma imkânı verilse boğaz tokluğuna, gönül tokluğuna çalışmaya hazırız.” demiş.

13 Mart 1952’de, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Mozaik Hakkında” adlı yazısında ise bu çağrısını yineliyor: “… Mimar eli değmedikçe resim bir göçebe hayat yaşamaya, daha doğrusu yaşamadan diri diri gömülmeye yahut da loş müze salonlarında uykuya dalmaya mahkûmdur.”

Sanatçı, Lido Havuzu ve Doğubank mozaik panosuyla başlayan serüvenini sonraki yıllarda da ısrarla devam ettiriyor.

Hilton Oteli’ndeki mozaikleri yok edildi

Bedri Rahmi’nin İMÇ mozaikleri

1954’te Hilton Oteli’ndeki Karagöz Bar’ın duvarına gerçekleştirdiği resmi sonraki yıllarda tadilat sırasında yok ediliyor. 1957’de Divan Oteli, 1959’da Samatya “İşçi Sigortaları Kurumu Hastanesi” (Günümüzde Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi) girişine büyük bir mozak pano, 1958’de Ahmet Kemal Aru ve Rebii Gorbon’un projelendirdiği 4. Levent Toplu Konutları duvarlarına gerçekleştirdiği dört mozaik pano (Biri Eren Eyüboğlu ile ortak), 1963’de İMÇ Blokları‘na dış cepheye iki mozaik pano, 1965’de mimar Ercüment Tarcan’ın yaptığı Tatlıcılar İş Hanı (Günümüzde Aksu İş Hanı) Rölyefi ve aynı hanın girişindeki Mozaik Kağnı Kompozisyonunu gerçekleştirdi. 1969’ da Mimar Haluk Baysal tarafından tasarlanan Vakko Fabrikası girişine ve dış cephesine skrafito duvar resimleri, bahçe çiti ve mozaik pano gerçekleştirdi.

Eyüboğlu’nun Vakko binası önüne yaptığı çalışma

1958 yılında Uluslararası Brüksel Sergisi’ndeki Türk pavyonuna yaptığı 227 metrekarelik çalışması dışında, 1959’da, Paris’te Nato Merkezi’ne 50 metrekarelik bir pano hazırladı. Ankara’da da birçok işe imza attı.

Bedri Rahmi’nin 4. Levent mozaikleri

Kıyım ve tahribat konusunda sabıkamız oldukça kabarık. Bedri Rahmi’nin 4. Levent’teki Büyükdere Caddesi’ne bakan duvardaki iki mozaiği yıllarca reklam panosuyla kapatılarak izleyicisinden koparıldı. Yine oradaki bir başka mozaik panosunun üzerine klima çakılarak tahrip edildi. İki mozaiğin de üzerindeki panolar Beşiktaş Belediyesi’nin girişimi sonucu koruma kurulunun tescili sonrası kaldırıldı. Ancak yalnızca onlar değildi tahrip edilen. Tamamen yok edilen zarar görenler ise belki bir başka yazının konusu…

Bedri Rahmi’nin 4. Levent mozaiklerinin son hali

1950’lerden itibaren mimar, sanatçı dayanışması ve işbirliğiyle ortaya çıkan ve kamusal alanı estetize eden, sanatı halkla buluşturan sanatçılarımızın eserlerinin envanterlerinin çıkarılarak korunması elzem bir konu. 1950’lerden 1975’lere kadar hayata geçirilen ve sonra gerileyen bu tür projelere günümüzde çok daha fazla ihtiyaç olduğu bir gerçek. Bedri Rahmi’nin çalışkanlığı, resmi mimariyle buluşturma ve sokağa taşıma çabası, üretkenliği, çalışkanlığı, coşkusu, mücadeleci ruhu tüm sanatçılara ilham olsun.

 

İLGİLİ HABERLER

Kuzgun Acar’ı Anımsamak

“Biz Mektup Yazardık!”

Daha fazla yazı yok
2024-04-28 00:08:36