A password will be e-mailed to you.

Van Gogh’un kulağı hakkındaki tüm gerçek ve onun ‘deli dehasının’ bir mit olmasının nedeni*
Yeni bir sergi Vincent Van Gogh’un akıl hastalığının ona nev-i şahsına münhasır bir bakış açısı kazandırmak yerine, yapıtının ortaya çıkışını engellemiş olduğunu iddia ediyor ve onun meşhur kulağını kesişi hakkında güncel tıbbi kanıt sunuyor.

Delilik, Vincent Van Gogh’u dehşete düşürmüştü ama o deliliğinin sanatsal zekanın kopmaz bir parçası olup olmadığını da merak ediyordu. Kardeşi Theo’ya yazdığı mektuplarda hem ne kadar büyük bir yazar hem de 19.yy’ın en büyük sanatçılarından biri olduğunu kanıtlamıştır. Emile Wauters’ın, 15.yüzyıl Flaman ressamını bir akıl sağlığı kurbanı olarak gösteren 1872 tarihli “Hugo van der Goes’un Deliliği” adlı eseri hakkındaki derin düşüncelerini birden çok kez ifade etmiştir.

Ressam sanki yoğun bir gün yaşayan Stanley Kubrick’i andırmaktadır. Resim, onun içsel iblislerinden bir kurtuluş olmaktan çok, onun aracılığıyla akıl sağlığını koruduğu kontrollü ve biteviye bir iş halini almıştı.

Van Gogh için bu resim deha ve deliliğin karanlık romantik birlikteliğini yansıtmaktadır. Modern çağ için, bu ölümcül yaratıcı hastalığın taşıyıcısı olan kişi bizzat Vincent’in kendisidir. Ama Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi’nde sürmekte olan yeni bir sergi 1890’da Auvers-sur-Oise’de bir mısır tarlasında kendini vurarak öldüren Hollandalı sanatçı hakkındaki bu romantik miti sorgulamaktadır. Sanatın, yazılı belgelerin ve 1960’lı yıllarda aynı mısır tarlasında bir çiftçinin bulduğu, korkunç derecede küflenmiş bir rövolverin bir tür bileşimini kullanan Deliliğin Sınırları’nda Van Gogh’un hastalığının onun sanatına ilham kaynağı olmak şöyle dursun yeteneği açısından büyük bir engel oluşturduğunu iddia ediyor.

Hastalık, Van Gogh’u uzun süreli çalışmaktan alıkoyuyordu ve Van Gogh hastalığın hiç de yaratımsal olmayan etkilerine tarihteki en güçlü sanatlardan birini yaratabilmek için cesurca karşı koymuştur. Yaşamı boyunca neredeyse hiç satamamış olduğu sanatı ölümünden sonra ilgi çekmeye başladı. Büyüleyici sarıların ve tedirgin edici mavilerin ressamı talihsiz, gizemli bir içsel acıyla lanetlenmiş olarak görülmeye başlandı. İlerici Fransız oyun yazarı Antonin Artaud –o da yaşamının geride kalan yıllarını sürgünde geçirmişti- Van Gogh’u “toplumun intiharına yol açtığı” bir adam olarak tasvir eder ve Van Gogh 1956 yılındaki filmde, Yaşama Arzusu, Kirk Douglas tarafından oynanır ve kendisini büyük bir sanatçı yapan duygu ve enerji akışlarını acı bir biçimde kontrol edemeyen bir karakter çizer.

Van Gogh’un bir “deli dahi” olarak imajı bizzat kendi sanatından kaynaklanmaktadır. Kendi Sarılı Kulaklı Otoportre’sinde (1889) Van Gogh 1888 Aralık’ında Arles’te bir traş bıçağıyla kulağını doğradığında ve elinde kalan kanlı et parçasını yerli bir fahişeye hediye ettiğinde, kendinde açtığı yarayı ele almaktadır. Bize sakatlanmış yüzünü gösterir ama bu yüz bize öngörülü birinin mavi gözleriyle bakar. Bu bir talihsizliğin nesnel kaydı değildir tam tersine hipnotik yoğunluğu içinde delilikle hem şehadete ulaşmış hem de özgürleşmiş bir sanatçının portresidir.

Van Gogh Müzesi sergisi Van Gogh’un kulağını kaybedişiyle ilgili önemli yeni ipuçlarını açığa çıkarmıştır. Yakın zaman önce Van Gogh’un yaralarını iyileştiren Dr. Felix Rey’in 1889’daki otoportredeki bandajın altında kalan tüm vahşeti açıklayan mektubu ortaya çıktı. Bu mektup Van Gogh’un genellikle varsayıldığı gibi yalnızca kulak memesini kesmediğini fakat bütün kulağını doğradığını doğrulamaktadır. Bu bilgi ressamın kendine aslında ne kadar aşırı bir zarar verdiğini daha da belirginleştirmekte ve ardından gelecek olan intiharını önceden haber vermektedir.

Bu bilgi, aynı zamanda, aykırı sanat tarihçilerinin 2009’da geliştirdikleri teoriyi de çürütmektedir. Bu teoriye göre Van Gogh’un kulağını bir kılıçla kesen kişi yakın arkadaşı Paul Gauguin’den başkası değildir. Kılıçla savaşırken bir kulak kesmeniz mümkün ama kulağa Dr. Rey’in betimlediği türden radikal bir cerrahi müdahelede bulunabilmek için, insanın kendisine ustura ile sürekli ve ciddi bir şiddet uygulaması gerekmektedir. Benzer bir biçimde Amerikalı biyografi yazarları Steven Naifeh ve Gregory White’ın Van Gogh’un kendini öldürmediği fakat başka biri tarafından vurulduğuna yönelik tuhaf iddialarına, kendini öldürürken olasılıkla kullanmış olduğu silahın nadide teşhiri tarafından meydan okunmuştur. Bu küçük 7mm kalibre cep revolveri Van Gogh’un kendisini sinesinden vurarak öldürdüğü yerde bulunmuştur ve aşırı paslı oluşu 19. yüzyıldan beri toprağın altında gömülü olduğu izlenimini uyandırır. Lefaucheux a broche adlı bir cep tabancası tipi bize kurşunun neden Van Gogh’un kaburgalarını sıyırarak batınına saplandığını ve tek bir siyah noktadan ibaret olan yarası yüzünden ölmek için neden 30 saat beklediğini açıklar.

Sergide bu olguya, aralarında onun kasvetli psikolojik halini açığa vuran en son sanat eserlerinin de olduğu kanıtlar sunulmaktadır. Bu kanıtlar müzenin, kendisine zulmeden uzun bir hastalık döneminden sonra, Arles ahalisinin etrafına toplanmasına neden olan ve bir akıl hastanesine kapatılmayı talep eden Van Gogh’un intihar yoluyla öldüğüne dair kanaatini desteklemektedir. Hastalığın kesin bir tedavisi yapılamamaktadır ama Van Gogh depresyon nöbetlerinden ve aklının felç olmasından muzdariptir. Bu hal onu periyodik olarak sakatlamaktadır. Hastalandığı dönemlerde çalışamıyordu. Resim, onu içsel iblislerinden kurtarmak şöyle dursun, aklıselim kalabilmek için kullandığı kontrollü ve sürekli bir çalışmaydı onun için. Arkadaşlarına daima bir pipo tüttürmelerini söylerdi çünkü iddialarına göre o da deliliğe karşı bir siperdi. Van Gogh’un Sandalyesi adlı resminde bu basit, durağan, rustik oturak sembolik bir portre olarak hizmet etmektedir. Van Gogh kendisini bu biçimde görmek istemektedir –mütevazı ve gerçekçi , güvenilir bir dost. Hasır sandalyenin üzerine içsel karanlığına ışık tutacağını umduğu pipoyu ve tütünü bırakmıştır. Ve tarlalara çıkmıştır.

*Jonathan Jones’un Guardian yazısını Özlem Akarsı çevirdi: Yazının orjinali için:

https://www.theguardian.com/artanddesign/jonathanjonesblog/2016/jul/12/vincent-van-gogh-truth-about-ear-exhibition-on-verge-of-insanity-amsterdam

Daha fazla yazı yok
2024-04-29 10:45:41