A password will be e-mailed to you.

54. Festival de San Sebastian’da; Golden Shell ödülünü paylaşan, 2007 Tribeca Film Festivali’nde; senaryo mansiyonu alan, 26. İstanbul Film Festivali’nde; Radikal halk ödülünü alan NiweMang’a Dair…

Mezopotamya Psikologları İnisiyatifi’nin Murat Yurtgül’ün anısını yaşatmak üzere oluşturduğu okuma topluluğu; bu haftaki ‘Salı Buluşması’nı Taksim Çehov Sanat Cafe’de gerçekleştirdi.

Topluluk, İranlı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi‘nin, Mozart‘ın 250. doğum kutlamalarına bir katkı olarak New Crowned Hope Festivali için 2006 senesinde çektiği, ‘NiweMang/Nive Heyve (Yarım Ay)’ başlıklı filmine odaklandı.

Psikedelik (psuke/ruh – delos/göze görünen) sahneleriyle film; bilimin gücünün her şeyi açıklamaya yetmeyeceğini, müziğin tılsımının ölüye dahi can verebileceğini iddia ediyor.

Yönetmen, filmin masalsı atmosferine (Kaf Dağlarına) absürd biçimlerde teknolojiyi dahil ederek izleyiciyi, gah reelin üstüne çıkarıyor gah büyülü gerçekliğin içine düşürüyor. İzleyici de, sınırlar çizilerek parça parça edilen bir coğrafyanın, türlü türlü yarım kalma hallerine şahit oluyor. Kara bir mizah olan bu film; eğer coğrafi sınırları ihlal edersen -kardeş/Kako (Allah-Morad Rashtian) olsan bile- saçlarınla/bedeninle bedelinin ödetileceğini, -‘seni seviyorum’ desen bile- yol’daşından, eş’inden/horozundan yana yarım bırakılacağını gösteriyor.

NiweMang; 35 yıl sonra, İran’dan Irak’a, konser için çağrılan müzisyen MaMo’nun (İsmail Ghaffari) ölüme doğru mistik seyahatini konu alıyor.

Simgesel çözümlemelere açık yapısıyla film; bizleri, MaMo ismini, Ma Mozart/Benim Mozart’ım, Gobadi’nin Mozart’ı olarak okumaya/genişletmeye sevk ediyor.

Gündüzü, ayık/berrak olmayı, yaşamı sembolize eden Heşo’nun (Hedye Tehrani), filmde sırra kadem bastığı anda, geceyi, gizemi, ebedi uykuyu/ölümü temsil eden NiweMang (Golshifteh Farahani) önce gayipten, mezarlıktan duyulan bir ses olarak sonra gökten bir ay parçası olarak filmin ortasına düşüyor.

Herkesin çağırdığı ismiyle NiweMang tek gecelik ömrün kaldığını, verilen ilk ismiyle Papoola/Kelebek tek günlük ömrün kaldığını bizlere anımsatır. Kendisini sınırda bulduklarını söyleyen (yine yaşamla ölümün sınırında biti veren) NiweMang kara bir melek/Azrail gibi MaMo’ya, bu sefer, ‘senin için gönderildim, vakit geç oldu’, der ve yolun tam çatallandığı yerde, konserde sahne alma arzusu içerisinde olan MaMo’yu ecelin yoluna sokar, yaşamdan ölüme geçirir. "Ölüm"ü kimin gönderdiği hep sonra söylenecektir…

Gündüzün bitti yerde gecenin, yaşamın yok olduğu yerde ölümün, kadının kapatıldığı/müziğin bittiği yerde sessizliğin var olduğunu filmde görürüz.

Solo şarkı söyledikleri gerekçesiyle tutuklanan ve sesleri erkekler tarafından duyulmasın diye dağların arkasına sürülen 1334 kadın arasında bulunan -MaMo’nun ‘onsuz eksiğiz’ dediği- ruhani ses Heşo; İran müziğindeki ses yönünden eksikliği/yarımlığı temsil eder.

Yolda 13 kişi olduklarından, MaMo, otobüse 14. kişinin binmesinin uğursuzluk getireceğini söyler. Kako, bu inancayı, (Hristiyan öğretisi üzerinden) düzeltir, uğursuz olan sayının 13 olduğunu söyler. MaMo itiraz eder çünkü (çünküsünü yine sembolik bir tahlille düşünürsek); Kameri takvimde 1 ay yaklaşık 28 günden oluşur ve 14. gün; ayın tam ortasıdır/yarısıdır.

Ayın 14. gününde gökteki Ay; hilal, yeni ay, dolunay (yani ilk dördün), küçülen ay (yani son dördün) değildir. Ayın 14. gününde gökteki Ay; bedirdir, tolondur, dolunaydır.

Dolunay olduğunda kurtların daha manidar uluduğu söylenir, kan emmek üzere bazı varlıkların ortaya çıktığına inanılır. Ve dolunay yani tam daire olmuş ay; hem kemale erilen andır hem de, zevalin/ölümün başladığı andır, bu yüzden uğursuzdur.

Ve: (NîvMah), filmde, gökteki Ay’ın yarım halini değil, takvimdeki ayın yarısını imlediğinden, NiweMang’ı; ‘yarım Ay’ olarak değil, ‘ayın yarısı’ olarak Türkçeye çevirmek daha uygun olacaktır.

Daha fazla yazı yok
2024-04-25 12:13:00