A password will be e-mailed to you.

Barış Soydan, 1 Temmuz Çarşamba günü T24’te “Bir balon daha var: Resim piyasasındaki balonun patlama hikâyesi” adlı bir makale kaleme aldı. Soydan’ın “2010 yılında müzayedelerde el değiştiren resimlerin toplam değeri 93 milyon dolarla zirveyi gördükten sonra inişe geçti. Ve geçen yıl 10 milyon dolara, yani 2010 yılındaki zirvesinin dokuzda birine geriledi. Resim piyasası bu yıl Koronavirüs salgınının da etkisiyle daha da daralacak” dediği yazısına cevap Prof. Dr. Aylin Seçkin’den geldi:

T24’teki Bir balon daha var: Resim piyasasındaki balonun patlama hikâyesibaşlıklı yazı Lebriz veri bankasının müzayede verilerine dayanarak müzayede piyasasındaki ciroların 2012’den itibaren düşüşe geçtiğini, içinde bulunduğumuz yılın ilk altı ayında sadece toplam 5 müzayede düzenlendiğini ve toplam cironun bir milyon doların biraz üzerinde olduğunu ifade etmektedir.

Son yıllarda bazı müzayede evlerinin kapandığı ve toplam salon müzayede sayılarında düşüş olduğu bilinmektedir. Ancak sanat piyasası sadece müzayede satışlarından ibaret değildir. Her sene düzenlenen Contemporary İstanbul fuarında galeriler yıllık cirolarının önemli bölümüne yakın bir satışı gerçekleştirmektedir. Galeriler fuarlarda bazen yıllık satışlarının yüzde 70’ine yakın bir satış elde edebilirler. Ayrıca galeri satışları, özel satışlar ve yurt dışı müzayedelerde satışa çıkan yerli sanatçıların eserleri verilere dahil değildir. Hacmin düştüğü doğrudur ama Türkiye sanat piyasası 1 milyon dolar civarındadır demek de büyük hata olur.

2014’ten bu yana TL’nin dolar ve Euro karşısında ciddi değer kaybetmiştir. 2006-2015 yılları arasında pek çok galeri Euro cinsinden satış yaparken fiyatların TL’ye geçtiği ve aşağı doğru düzeltme gördüğü de gözlenmiştir.

Müzayedeler sanal ortama kaydı

Ancak tüm bunların yanında başka gelişmeler de olmaktadır: Covid-19’un da mecbur ettiği sanal ortama kayan sanat aktiviteleri dikkat çekmektedir. Online müzayedeler, online sanat platformları kredi kartıyla, taksitle 7/24 sanat satışları yapmaya devam etmektedir. En büyük salon müzayedeleri düzenleyen Antik A.Ş bile sürekli online müzayedelerin daha etkili olduğunu ve sürecin online’da ilerleyeceğini her fırsatta vurgulamaktadır. Yabancı müzayede evleri de online sanat platformu Artnet gibi online ortamda müzayedeler için ciddi yatırımlar yapma ve satışlarını bu yönde geliştirme gayreti içine girmişlerdir.

Sanat eserlerinin fiyatlarıyla emlak piyasası ve borsa fiyatlarının ilişkileri üzerine çeşitli akademik çalışmalar vardır. Türkiye sanat piyasasında emlak satışlarının artmasıyla sanat eserleri satışları arasında pozitif bir ilişki olduğu daha önceki yıllarda yaptığımız akademik çalışmalarda tespit edilmiştir. Kredi faizlerinin çok düştüğü ve gayrimenkul satışlarının geçtiğimiz aydan itibaren büyük artış gösterdiği istatistiklerle doğrulanmıştır. Önümüzdeki dönemde özellikle yurtdışı bağlantıları ve gelişim endeksi yüksek genç ve “established” sanatçıların eserlerine olan talebin artacağına işaret etmektedir.

Sanat piyasası son iki yılın ekonomik gelişmeleriyle beraber ilerleyen bir dalgalanma göstermektedir. Yıl içinde düzenlenen müzayede sayılarının ve düşen cirolar genel ekonomik gidişatla paraleldir. Ancak buna “bir sanat balonu” demek yanlış olacaktır. Balon tabirini biz iktisatçılar çok tasarruflu kullanırız. Balon, arkasında gerçek değer bulunmadığı halde fiyatların aşırı şişmesi anlamını içermektedir (dot.com hikayesindeki gibi). Ama, artık her alanda yaygın olarak kullanılıyor olsa gerek. Elbette akademik çalışmalara da “bubble” olarak geçmiş önemli bir konu. Biz bu gelişmelere düşüş deyip, Türkiye sanat piyasasındaki durumun global piyasalardaki durumu da dikkate alarak, ekonomik / davranışsal nedenleriyle modellenmesi daha doğru olacaktır.

“Düşüş yerel değil global”

Erdal Atukeren ile yayınladığımız Applied Financial Economics makalemizde Türkiye piyasasının global piyasalardan etkilendiğini tespit etmiştik. Acta Oeconomica çalışmasında da, makro faktörlerin etkisi gösterilmişti. Evet, bir düşüş var. Ama, araya önce global finansal krizin şimdi de Covid-19’un girdiği de unutulmamalı. Her ne kadar satış hacimlerinde azalma olsa da koleksiyonerlerin ellerindeki eserleri yoğun şekilde sattıkları söylenemez. Bir de, rakamlar sadece Türkiye rakamları. Artprice rakamları gözden geçirildiğinde 2020 için düşüşün sadece Türkiye için değil daha global olduğu iyi görülür.

Galerilerin kapanması ise dünyadaki trendle paralellik gösteren genel bir olgudur. Küçük ve orta boy galeriler sermaye yetersizlikleri yüzünden global galerilerle yarışamamakta ve kapanma ya da online ortamda işlevlerine devam etme yolunu seçmektedirler. Galerilerin kapanma problemi daha çok yapısal bir problemdir. Galeri sektöründe bir süredir konsolidasyon, marka birleşmeleri ya da ortak antrepo mekan kullanımı önerilerimi uzun bir süredir çeşitli platformlarda tekrarlamaktayım.

Sanat eserleri bir tasarrufçu için en iyi yatırım aracı değildir. Sanat eserleri uzun vadeli (en az on beş yıl) tutulması gereken ve bir yatırım portföyünün en çok yüzde beşine denk gelecek şekilde yerleştirilmesi gereken ve bilgi asimetrilerinin yoğun olduğu bir piyasaya ait plasmanlardır. Ayrıca, sanat yatırımlarının sadece finansal getirileri yoktur. Sanat eserine sahip olmanın verdiği haz, mutluluk, beraberinde getirdiği marka bilinirliği, sosyal miras gibi psikolojik kavramların da aslında parasal değeri hesaplanabilir. İşte ancak bu anlamda bakılırsa sanat yatırımları borsa, altın, döviz gibi diğer yatırım araçlarıyla kıyaslanabilecek düzeye gelebilir. Türkiye sanat piyasası için her 100 liralık alımın yaklaşık 30 lirasının psikolojik getirilere ait olduğu ve bu oranın dünya piyasalarıyla kıyaslandığında oldukça yüksek olduğu daha önceki çalışmalarımızda da ispatlanmıştır. Bu piyasa kısa süreli yüksek kazanç arayanlar için son derece riskli bir mecradır.

Son olarak da şunu eklemek isterim. Sanat eserleri birbirine benzemez. Sanat üretimi sanatçıların kendi yaşanmışlıklarına bağlıdır. Üretim bandında bir üretim söz konusu değildir. Bu sebeple, sanat dinamiklerinden uzak bir ekonomik analiz yanlış sonuçlar ve çıkarımlar doğurabilir.

Erdal Atukeren ile yazdığımız bazı akademik çalışmalar:

(2012), “Determinants of Sales Rates in Turkish Art Auctions”, Acta Oeconomica, vol.62, no.4, (with Erdal Atukeren), DOI10.1556/AOecon.62.2012.4.4

(2011), “A Heckit Model of Sales Dynamics in Turkish Art Auctions: 2005-2008”, Review of Middle East Economics and Finance, Vol. 7: No. 3, Article 2.DOI: 10.1515/1475 3693.1304

(2009) “An Analysis of The Price Dynamics Between The Turkish and The International Paintings Markets”, Applied Financial Economics, vol.19, no.21, pp.1705-1714

(2009), “Investment Characteristics of the Market for Paintings in Turkey: 1990 – 2005”, Investment Management and Financial Innovations, vol.6, no.2, pp.7-14

(2007) “On the Measurement of Psychic Returns to the Ownership of Art Object: An Application to the Market for Paintings in Turkey”, Economics Bulletin, vol.26, no.5, pp.1-12.

(2006), “Art and the Economy: A First Look at the Market for Paintings in Turkey”, Economics Bulletin, vol.26, no.3,pp.1-13.

 

İLGİLİ HABERLER

ONLINE SANAT PAZARI BÜYÜYOR

Sanat dünyası Corona krizi ile nasıl başa çıkıyor?

Avrupa Birliği’nden sanatla kara para aklamaya önlem

Daha fazla yazı yok
2024-04-29 12:32:42