A password will be e-mailed to you.

23 Mart’tan 4 Nisan’a dek Kargart’ta açık kalacak kolaj sergisinin koordinatöründen duyuru var: Sanatın "yüce ideolojisi"ne karşı, el ele, gönül gönüle bir üretim!

 

Duyuru

 

Ülkemizde sanat, Avangard’ın bire bir deneyimlenemediği uzman/profesyonel/ehliyetli kişilerin icra ettiği bir yaratı olarak ele alına gemiştir. Merkezi sanatın uzmanlaşarak, kendi içine kapanan küçük bir cemaat olma haline karşı kolaj, çeperin içine ve dışına ivme kazandırarak sanatı demokratikleştiren bir müdahale  olmuştur/olacaktır.

Bu bahisle aslında  kolaj, üretimini sanat cemaatinin dışına taşıran, enerji çıkaran ve yayan, genç/amatör/alaylı emeklerin üretmesine olanak sağlayan ve patika açan bir araçtır. Kolajın üretmeyi yayıcı/yaygınlaştırıcı ve kolektif ruhunu canlandırmak önemlidir. Birlikte iş yapmanın, imecenin, ortak yapıları beraber üretmenin unutturulduğu/unutturulmaya çalışıldığı günümüzde kolaj,  haseti bir kenara iterek  en demokratik yaşam alanına açılan bir kapı olmuştur.

Lautréamont’un herkesçe yazılacak şiir ideali Duchamp’cı montaj,  sanatın yüce ideolojine karşı çıkmıştır. Bu cephe Sürrealistler, Cobra, Fluxus gibi çabalarla genişlemiştir. Beuys’un “herkes sanatçıdır” çıkışı ya da Punk’ın “do it your self “ tutumunun en direkt ifadesi kolaj/montaj sanatı değil midir? Darwinci söylemle suda başlayan hayat, sokakta devam eder/etmelidir. Sokak en büyük oyun mecrası olma durumunu korumalıdır. Bu hamle sanatı akademik eğitim, galeri merkezli sanat, star statüleri ötesinde, çok’luğa açacak bir potansiyel taşır.

Zaten sergiye ismini veren dizenin sahibi İlhan Berk de, bir şair olması yanında kendi kendini yetiştiren ve acemilikten beslenen;  defterleri ve defter kapakları incelendiğinde  alaylı bir ressam, aynı zamanda tam da bizim ruhumuzu okşayan bir kolaj ustasıdır.

Küçük su birikintileri derelerle, dereler ırmaklarla, ırmaklar nehirler açık denizlerle, denizler de okyanuslarla buluşur, buluşmalıdır…

Kolaj, çizim oyunları ardından çocuklukta icra edilen ilk sanattır. Çocukken defterlerine kesip-yapıştırma yapmayan çocuk yoktur. Zaten sürrealistler ya da Cobra gibi tinsel merkezli öncü hamleler hep bu çocukluk yaratısının saflığına ulaşma çabasında olmuştur. Mart ayında gerçekleştireceğimiz kolaj sergisi de altı yaşındaki Duru’yu 70 yaşındaki Komet’le yan yana getirerek, uzmanlaşmış/kurumsallaşmış sanat iktidarlarına karşı çocuk yaratısının saflığına ve oyunculuğuna dönüş için de bir çağrıdır: Bu serginin en önemli hamlesi budur; acemi emeklerle usta emekleri gocunmadan yan yana getirmek, çakıştırmak ve buradan iletişime açmak.

Kolabrasyon aslında bu toprakların unutageldiğimiz; hasetten uzak, el ele, gönül gönüle üretimi taçlandıran en sağlam yapılarından bir değil midir?  Sergide Ayşe / Işıl, Ali Mete / Duru , Nur / Dilara, Cem / Dilara ve hatta Erman ve Komet’in işleri ile sergi neredeyse gövdesinin yarısını bu ortak üretimlere dayar.

Ki 31 marttaki atölye, herkesçe yapılacak, yatay sanat için de bir çağrı yanında, aynı zamanda açık bir oyun alanıdır. Fanzin ve kolektif performans bunları pekiştirecektir.

Defter Kazıyıcılar Kooperatifi

07.03.2013

Daha fazla yazı yok
2024-05-01 13:06:25