A password will be e-mailed to you.

Godswood, Weirwood’un önünde kaşlarını üzgün bir şekilde çatar, ailesine bakar ve gerçeği söylemekten çekinse de dürtülerine dayanamaz ve itiraf eder: “Akasya Durağı’nı yazanlara, Bu Hayat Benim’in yaratıcılarına, özellikle Muhteşem Yüzyıl’a çok büyük haksızlık etmişiz, onlara bölüm başı 15 milyon dolar verilse bundan iyisini çekerlerdi.”

Game of Thrones‘un oldukça eleştirilen sekizinci sezon üçüncü bölümü Long Night, o kadar farklı yönlerden eleştirildi ki, yazarlar D. B. Weiss ve David Benioff, bu eleştirilerin mantıksız olanlarını kendilerine kalkan olarak kullanabildi. Fakat bu bölüm, arkasına saklanabilecekleri hiçbir bahane kalmadı. “Bu dizinin adı Taht Oyunları, asıl mesele taht, Night King değil, siz yanlış anladıysanız biz ne yapalım.” Long Night’tan sonra yazarların imdadına koşan eleştirmenler tarafından en çok duyduğumuz cümle olmuştu. Sekizinci sezon dördüncü bölümde ise, ne savaş vardı, ne ekran ayarlarımızı yapmamızı gerektirecek karanlık sahneler vardı, sadece Taht Oyunları izlememiz gerekiyordu. Peki biz ne izledik? Ciddi ciddi soruyorum: “Ne izledik?”

Kuzeyde yaşayan arkadaşına veda eder, arkadaşı sorar “Neden ejderhaya binmiyorsun?” gözlerini kısar ve cevaplar “Bu bölüm ejderha ölecek, o sahnenin çekilmesi için ben atla gidiyorum, o yüzden iki hafta geç savaş alanına varacağım”, önüne döner, kurtuna, başını öne eğerek selam verir, kurt, insan olmadığı için bu selam şekline anlam veremez içinden “Bir sarılaydın bari” der…

Bu bölümün zorlukları tabii ki vardı. Dizinin bir önceki bölümü, final bölümü gibiydi. Dolayısıyla bu bölümde, yeni sezonun kurulması, yeni çatışmaların tanıtılması ve karakterlerin verecekleri kötü kararların motivasiyonunun aşılanması gerekiyordu. Ancak Weiss ve Benioff kendilerini bu pozisyona soktu. İlk üç bölümde Jamie’yi affeden, Samwell’e ailesini öldürdüğünü yüz yüzeyken söyleyen Danny’yi bize rasyonel bir karakter gibi sunmayı denediler. Jon ve Dany arasındaki çekişmeyi, ikinci bölümün sonunda 10 saniye gösterdikten sonra üçüncü bölümde tamamen unuttular. Tıpkı, iki sene hazırlık yaptıktan sonra masanın üzerinde Starbucks bardağı unuttukları gibi. (Altta)

Starbucks bardağı ve temsil ettikleri

İKİ SENE boyunca hazırlık yapılan bir dizide, sanat ekibi, yönetmen, kurgucu ve renkçinin bu sahneyi kaçırmış olması göz ardı edilemeyecek bir hata. Starbucks bardağının üzerinde “Bu sahneleri çekmek zorunda olduğumuz için çekiyoruz” yazıyor adeta. Weiss ve Benioff’un tek ilgilendiği şey ‘SPECTECAL’, yani görsellik, inanılmaz manzaralar yaratıp “Bakın ve hayran kalın” demek, içerik ile ilgilenmiyorlar, “Birilerinin bir yerlere gitmesi gerekiyor” diyip, o karakterleri, nereye gitmeleri gerekiyorsa oraya ışınlıyorlar. 

Game of Thrones’un bu kadar sevilmesinde ve popüler olmasının temelinde, fantastik bir dünyanın olabildiğince senarist/yazar eli hissettirilmeden hayata geçirilmesinde yatıyordu. Karakterlerin verdiği kararlar ve bu kararların sonuçları hiçbir zaman “Böyle bir şey olması mümkün değil ki” dedirtmiyordu. Ned Stark, kız kardeşinin çocuğunu, bir aileye bırakıp, sonsuza kadar unutulmasını sağlamak yerine, Jon Snow’u kalesine götürüyor, bundan dolayı da Cathelyn Stark ile hayat boyu sorun yaşıyor. Robert Baretheon’un Danny’nin doğmamış çocuğuna suikast girişiminde bulunmasını eleştiriyor. Dolayısıyla, Cercei’nin çocuklarının, Jamie’den olduğunu öğrendiğinde verdiği tepki yani Cercei’nin saraydan çocukları ile beraber kaçması için ona şans tanıması, karakteri ile uyumlu olduğu için akıllarda soru işareti uyandırmıyor.

Ned’in öldüğü ana kadar başına gelenler, hem onun karakteri hem de Cercei ve Joffrey’nin karakteri ile uyumlu. Evet Ned öldüğünde şaşırıyoruz, burada dizi kuralları kırılıyor ama bu sahne kural kırmaktan daha çok, Jofferey, Ned ve Cercei’nin karakterlerinin kendi içlerinde tutarlı olmasından kaynaklanıyor. Kısaca Game of Thrones, mantık üzerinden ilerleyen, sanki bir senaryo değil de simülasyon izlediğimiz hissiyatını yaratan bir diziden, GIF ve meme’lerden oluşan bir diziye dönüştü. 

GoT seyircilerini umursamadığınızı biliyoruz ama canavar değilsiniz!

Bölüm sonu Weiss ve Benioff adeta Cercei’nin bünyesinde cana gelmiş, bizlerse Tyrion’un naçiz bedenindeymişiz gibiydi… Tyrion kendisini öldürmek için yay ve oklu bir katil gönderen ablasına doğru yürür, kalenin okçuları yaylarına oklarını koyar ve nişan alır. Ablası, (nedense) okçularına yaylarını indirmesi için işaret verir. Ablası için endişeliymiş gibi bir surat ifadesiyle konuşmaya başlar… “GoT seyircilerini umursamadığını biliyorum, onlar senden nefret ediyor sen de onlardan ama bi’ canavar değilsin, George R. R. Martin ile beraber çektiğiniz bölümleri izlerken bunu gördüm, sen de bu bölümlerden zevk aldın, en azından preküellere bulaşma, kariyerini tamamen yok etmenin bir anlamı yok”

Ablasının yüzünde ise acı bir gülümseme belirir yanında duran tutsağının kulağına eğilir, “Son sözlerini söyle” der, kilolu beyaz sakallı tutsak “Biraz daha zaman olsa aslında kitapları bitireceğim” diyerek karşılık verir, ablası, tutsağın kellesinin uçurulması için işaret verir, tutsağın yere düşen alnında “Game of Thrones Seasons 6-8″ yazmaktadır…

#HerseyGuzelOlacak

 

İLGİLİ HABERLER

Game of Thrones’a hangi karakterler veda edecek?

Game of Thrones’da kimler öldü? (90’lar Türkçe Pop Eşliğinde)

Daha fazla yazı yok
2024-05-02 07:05:30