A password will be e-mailed to you.

Geliştirdiği yazılımlar aracılığıyla resimler çizen, böylece dijital ortamda ortaya çıkan mimari kompozisyonları sanatsal boyutta irdeleme fırsatı elde eden Mimar Ömer Pekin, kişisel sergisi ‘Infatuation’ (Kara Sevda) ile 17 Haziran’a kadar Versus Art Project’te yer alıyor. Sergide sunduğu fiziksel nesneler ve onların etrafında kurguladığı algısal manipülasyonlarla, izleyiciyi, deneyimin katı ve değişmez olması gerektiği fikrini yeniden düşünmeye davet eden Pekin, sergi kapsamında Sanatatak Kurucu Editörü Ayşegül Sönmez’in sorularını yanıtladı.

Ömer Pekin, Stone 3, 2023

Mimarlık ve çağdaş sanat nasıl anlaşıyorlar dersin?

Neyin mimarlık neyin çağdaş sanat olduğunu kusursuz bir ayrım ile açıklayabilmenin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Frank Gehry, bir konuşmasında mimari ile heykelin birbirlerinden farkı üzerine; “Bir yapının üzerinde pencere varsa mimari; yoksa heykeldir” diyerek bir söylemde bulunmuştu. New York Özgürlük Anıtı, içinde asansörü, merdiveni, tuvaletleri olan bir yapı: heykel mi yoksa mimari bir eser midir? Tek bir cevabı var mı?

İkisinin de birbirini tamamladığını en iyi düşündüğüm işlerinden biri o taburelerindi. Mardin Bienali’nde her birimizin soluklandığı. Biraz onları; çıkış noktanı, fonksiyon ile biçimi kavuşturmak, bir taşla iki kuş durumunu konuşmak isterim.

Tabii, tabureler, bienal sırasında farklı kullanımlara olanak sağlamak için yaratılmış enstrümanlardı. Mimari dokunuşlar ile insanların bir araya gelerek etkileşimde bulunmaları hayali ile başlayan proje, “oturup konuşmak” ve “bir arada olmak” olguları doğrultusunda, oturma eylemi üzerinden şekil aldı; dolayısıyla tabureler ortaya çıktı. Bir adım sonrasında ise taburelerin üretim hakkını geçtiğimiz sene için bienale vererek, bir sonraki bienallere fon yaratmalarına olanak sağlamaya çalıştık. Umarım verimli geçmiş ve amacına ulaşmıştır. Toplama bakıldığında, mekân kurgulamak üzerinden mimari yaklaşımı olan, performans ve işbirlikleri üzerinden bakıldığında ise çok daha çağdaş sanatın bir parçası olabilecek, bir yandan da Mardin Bienali’nin sürdürülebilirliği üzerinden düşünüldüğünde oldukça politik bir iş olarak geliştiğini düşünüyorum.

“Hayattan kopuk bir sanat eseri olabilir mi?”

Ömer Pekin

Hayat ile sanat kavuşmasına çıkıyor bütün yollar. Yani aslında ona çıkmalı. Senin bu anlamda sevdiğin aklına gelen işler neler? Hatta binalar?

Hayat? Genel anlamda tüm sanat dünyası hayatın birçok yönden parçasıdır tabii ki. İyi/kötü ayırt etmeksizin hayattan kopuk bir sanat eseri olabilir mi? Genel olarak tabii ki birden fazla bakış açısına olanak sağlayan eserler ve binalar ile ilgileniyorum. Beni kompozisyon ve algı olarak çok etkileyen binaların başında Renzo Piano’nun Londra’da yaptığı St. Giles yapısı geliyor diyebilirim.

Son serginde Versus Art Project’in nerede olduğu, seni sergiyi forme ederken etkiledi mi?

Bina olarak kesinlikle evet. Hanif Han tüm İstiklal Caddesi’nin yeni dokusu içerisinde kalmış özel bir mücevher parçası gibi duruyor. Galeri planını mimari dokunuşlarla değiştirerek geliştirdiğimizi düşünüyorum. Bu nedenle bina ve  galerinin mimari planı üzerine oldukça düşünme ve bunu sergiye yansıtma olanağım oldu.

Beyoğlu hakkında ne düşünüyorsun?

Cevaplaması çok zor. Genel olarak hâlâ Beyoğlu’nda vakit geçirdiğimde mutlu oluyorum. Ne yönde değişirse değişsin, Beyoğlu’nun kimliği, şehir dokusu açısından tüm İstanbul’daki en önemli noktalardan biri olduğunu düşünüyorum. Beyoğlu konusunda, oldukça romantik şekilde, aslında herkes kendi ömrünün yettiğince eskiyi özlediğini söylüyor. Bu romantizmin ötesinde, şehir planı ve gelişimi olarak, acaba İstiklal Caddesi araç trafiğine açık kalsaydı ne olurdu diye de düşündüğüm günler çok oluyor.

“Kamusal alanda sanata yer veren alanlar yapılmalı”

Stone 2, 2023

Geçenlerde Hürriyet gazetesi bana yaz boyu açık havada takılacak sanat mekanları sordu İstanbul’da. Düşündüm ve bulamadım. Yıldız parkı? Çağdaş sanatın kapalı mekanlara mahkum olması uzun vadede mimar düşünüşüyle nasıl sendromlar doğurmuş olabilir?

Genel olarak iklimimiz, alanımız çok müsait açık havada kamusal sanat eserleri ile vakit geçirilecek düzenlemeler yapılmaya. Özellikle kamusal alanlarda yapılan veya yapılması öngörülen projelerde çok kısıtlıyız. Tüm İstanbul’da acil olarak nefes alabileceğimiz, vakit geçireceğimiz, kamusal alanda sanata yer veren alanlar yapılmalı. Hem mimari dünyaya hem sanat dünyasına çok katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Yine son sergine dönelim. İzleyiciye deneyimi açısından vermek istediğin bir spoiler var mı?

Fotoğraflara bakmadan, kendiniz gezin! Genel olarak heykeller izleyicinin konumu, mekân ve ışık ile kurduğu ilişkiler sonucunda her an değişik ‘enstantaneler’ yaratıyor. Anlamak için sergide uzun bir süre geçirmek, heykelleri seyretmek en iyisi! Benim sergi hakkındaki düşüncelerim, kurulum sonrasında uzunca bir süre, tek başıma heykeller ile baş başa o ortamda vakit geçirdikten sonra gelişti.

Ömer Pekin, İsimsiz, 2023

Beyoğlu’nda Kuloğlu mahallesi, Gazeteci Erol Dernek sokak, Hanif Han’da bulunan Versus Art Project’teki sergi, salıdan cumartesiye 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaretçilerini bekliyor.

Daha fazla yazı yok
2024-05-02 11:48:11