Fotoğraf sanatçısı Hasan Deniz “Rahat Bahçe”* adlı sergisiyle üç yıl aradan sonra çıkageldi. Hikâyeleri mekân üzerinden anlatmayı tercih eden sanatçı, bu kez Av... devamı...
Yarıyıl tatilinin başlangıcından itibaren çocukları müzikallerle buluşturan Leyla Gencer Çocuk Müzikalleri Festivali’nin programı 5 Şubat’a kadar dopdolu. Leyla... devamı...
Penguen dergisi çizeri ressam Cem Dinlenmiş'in son sergisindeki resimleri hayli dinlenmiş. İyi olmuş. Kendine özgü, geçmişine göre daha az kullanışlı ve evcil daha eleştirel olmayı başarmış görünüyorlar. Çocukluğumuzun Unicef kartlarından çocuklarımızın çıkartma kitaplarında gelişigüzel yapıştırdıkları çıkartma tanzimlerine, Türkiye naif resmi örneklerinden büyük usta Bruegel'i de içine alan bir melez dilde konuşuyorlar.
Galip Tekin, ‘’Üniversite bitirmediğim halde Boğaziçi’nde hoca olan sanırım sadece ben varım’’ diyerek çizgi romanın inceliklerini anlatıyor… "Oğuz Aral ‘’Bak, burada üç dergi var, bırak akademiyi ben sana hem çizgi çizmeyi öğreteyim hem de üstüne para vereyim’’ dedi. Öyle başladık...
Yemek kitabı alanlar bunu sadece yemek tariflerine ulaşmak amacıyla yapmıyor. Renkleri, şekilleri, içerikleri , varoluş sebepleri değişse de yemek kitapları hep olacak.
Geçtiğimiz günlerde Galeri Apel’de sona eren Sazlı Sözlü Sergi’siyle 49 yıllık sanat yaşamını geriden bırakan Can Göknil, gravürleri, resimleri, resim tadındaki öyküleri ve çocuk kitaplarıyla bizlere mutluluk vermeye devam ederken, kendisine sormak istediklerimiz olduğunu farkedip kapısını çaldık...
"Sanat diye bir şey yoktu zaten; biz bunu ta okuldayken öğrenmiştik. Aslında sırf işimize gelmediği için görmezden geldik. #Gezi sürecindeki üretim de sanatın namevcudiyetini, kralın çıplak olduğunu, sert bir şekilde yüzümüze vurdu."
Sanatçı Can Altay’ın, Creative Time Reports’ta yer alan ve Gezi Parkı’na ilişkin, park boşaltılmadan önce yaptığı gözlemleri içeren yazıyı Hale Eryılmaz'ın çevirisiyle paylaşıyoruz.
İçinde bulunduğumuz anların tam da yaşanırken arşivlenmesi, kriz zamanlarında algoritmik küratörlük, eleştirel kolektif zekâ ve bir düşünce aracı olarak teknolojik dil konularının tartışmaya açıldığı etkinliği yeni medya ve maduniyet alanında çalışan sosyolog ve sanat eleştirmeni Ebru Yetişkin değerlendirdi.