Türkiye'nin geçmişine siyasi parti amblem ve seçim afişleri üzerinden hiç bakmış mıydınız? Demokrasi kavramını sembol ve afişlerdeki sloganlar üzerinden hiç ana... devamı...
Karşı sanat galerisi, uluslararası bir sergiyle açılıyor. “Sınır Tanımayan Sanatçılar” Hannah Feigl ve Andreas Steiner’in, Fransa’da 1972 yılında kurulan Médecins Sans Frontières (MSF) Sınır Tanımayan Doktorlar örgütüne referansla başlattıkları bir proje.
İzmir’in kültürel dinamosu olmaya aday bağımsız mekânlarda bir süredir itinayla düzenlenmiş fanzin raflarına rastlıyorduk. Bu işin müsebbibi Efe Elmastaş ile yollar kesişince kahveleri koyduk, çerçeveyi alabildiğine geniş tutarak mevcut duruma baktık.
Küratörlüğünü Selen Ansen’in yaptığı; Bas Jan Ader, Phyllida Barlow, Cyprien Gaillard, Ryan Gander, Mikhail Karikis, Uriel Orlow, VOID ve Anne Wenzel gibi sanatçıların eserlerinden oluşan “Her Düşenin Kanadı Yoktur” adlı sergi yerçekimine bağlı olarak yükseliş ve düşüş arasındaki inanılmaz uyuma odaklanmasının yanı sıra kendi elimizle doğayı katlederek nasıl bir çöküşe doğru ilerlediğimizin eleştirisini sunuyor.
Yeniden düzenlenen Tophane parkına yerleştirilen “Nusret Mayın Gemisi ve Tophaneli Şehit Yüzbaşı Hakkı Heykeli” üzerinde düşünmekte fayda var. Öncelikle şunu ifade etmem lazım, bu uygulamayı yapanların “heykel” kavramını kullanmaktan bilhassa kaçındıklarını tahmin ediyorum. Bunu da bilerek yaptıklarını düşünüyorum.
Orkestrasını geçtiğimiz günlerde Cappadox festivalinde dinlediğimizde sevgili Mehmet Uluğ'nun düşü, ortak bir düşe dönüşürek gerçek oldu. Sun Ra Arkestra, Kapadokya'nın gerçeküstü atmosferini bu kadar tamamlayabilirdi. Sonra şunu öğrendik Ahmet Uluğ'dan... Sun Ra'nın son günlerinde İstanbul'da keşfettiği Mevlana felsefesinden etkilenen Bilgi Kitabı'ndan çok etkilenip onun yapraklarını sevdikleriyle paylaştığını... Bu New Age fantastik Afrofütürist sanatçıyı yakından tanımanın hatırlamanın yeryüzü gezegeninde iyiliğin kazanması için bir kez daha dilemenin tam sırası diyoruz.
Aralık 2015’te gerçekleştirilen Ege Sanat Günleri’nde “Ustaya Saygı, Yaşayan Anıt Sanatçı” sunumlarında, Ali Vatansever imzalı 11 dakikalık bir filmle katılımcıya anlatılmıştı Ayfer Karamani. Seramikte 60. yılına doğru ilerleyen bir sanatçının üretimini, yaşamını 11 dakikaya sığdırmak güç elbet. Ancak filmin merak uyandırdığı ve sizi sanatçının işlerinin peşinden sürükleyebildiği doğru. Ben de her ne kadar takipçisi olsam da filmi izleyince kapısını çalıp sohbet etmek istedim Ayfer Karamani’yle.
Eserlerini oluşturup, parçalayıp apayrı bir biçimde yeniden ortaya koymasıyla bilinen sanatçı Ebru Uygun: “Resim yapmayı, resmetmeyi sevmiyorum. O performansın ve sürecin kendi kendine gelişen oluşumu beni daha çok heyecanlandırıyor.”