A password will be e-mailed to you.

Jo Broughton sanat okurken koleji bırakıp iki yılını porno setlerinde geçiren bir fotoğrafçı. Karelerinde göz alıcı porno sahnelerinden geride kalanları gün ışığına çıkarıyor.


Porno filmlerinin çekim süreçlerine dair belgeseleri izleyenler, filmle gerçek arasındaki koyu ve kalın çizgiyi iyi bilir. Birbiriyle bağdaşmayan bu iki gerçeklikten yola çıkan fotoğrafçı Jo Broughton, pornografik görüntü ve yaratımı süreci ile bu görüntülerdeki mekanlara ve mekan kullanımlarına odaklanıyor.

Broughton’ın sektörün içerisine girmesi ve bu fotoğrafları çekme öyküsü de ilginç. Essex’te sanat dersleri alırken moda çekimi olduğunu düşündüğü bir işe gitmiş ve kendini bir porno setinde bulmuş. Sadece iki hafta sürmesi gereken iş hayatını değiştirmesine sebep olmuş. Okulu bırakmış, iki yıl boyunca porno stüdyosu için çalışmış.

Porno sektörünü çalışmak için güvenli bulsa ve iş arkdaşlarını bir aile olarak görse de “Çocuğumun porno modeli olmasını istemem” diyor. Bu işte çalışması çevresi tarafından da tepkiyle karşılanmış. Okulu bıraktığı için çoğu zaman porno setlerinde geceyi geçiren fotoğrafçı sektöre bakış yüzünden ne iş yaptığını ve nerede kaldığını kimseye söylememiş.

Broughton’ın porno dergilerindeki renkli ve cazip karelerin arkasındaki gerçekliği afişe ettiği fotoğraflar dağınık yataklar, lekeli çarşaflar, etraftaki jartiyer ve çoraplar, kullanılmış seks oyuncakları ve kaygınlaştırıcılarla pornonun kamera kapandıktan sonraki yüzüne ışık tutuyor.

Daha fazla yazı yok
2024-05-07 04:03:48