A password will be e-mailed to you.

Modern edebiyatın yükselen isimlerinden 1984 Manchester doğumlu, Cambridge’te yaşayan İngiliz Megan Hunter’ın son romanı Kuş Kadın Harpy, yazar romancı Aslı Perker’in çevirisiyle Kafka Kitap’tan çıktı.

 

Lisans öğrenimi Sussex Üniversitesi’nde İngiliz Edebiyatı üzerine yapan Megan Hunter, Cambridge Üniversitesi’nde de Kültürel ve eleştirel çalıştırmalar alanında yüksek lisans yaptı. Ayrıca, şiir alanında da Bridport Ödülü’ne aday gösterildi.

Megan Hunter’ın romanı Kuş Kadın Harpy’de, Lucy ve Jake, güneşin bir alev topu gibi yükselip tüm gün etrafı kavurduğu bir coğrafyada, geniş ve sıcak bir tarlanın yanındaki evde yaşamaktadır.  Jake’le evlenip çocuk sahibi olduktan sonra Lucy, kariyerinden vazgeçerek kendini çocuklarına ve evine adar. Buna rağmen kendi çocukluğundaki kötü anıları ve rol modelleri silmek istercesine, “iyi bir anne” olma kaygısıyla yaşar. Her günü, her hareketi planlı ve sonsuz bir tekrar hâline gelmişken, bir gün telefon çalar. Ahizenin diğer ucunda tereddütle dolu bir erkek vardır ve Jake’in onu aldattığını söyler.

İşte hepsi bu: O büyük kırılma ânı. Lucy’nin anlattıklarına bakılırsa, içindeki kadim ve vahşi yaratığın zincirinden koptuğu gün, o gündür. Sadakatsizliğine rağmen yanında kalmak isteyen kocası, bunun için bir bedel ödemeyi kabul ederken Kuş Kadın’ın yavaşça kabuğunu kırmasına yardım edeceğinden habersizdir. Ne var ki Harpy’nin doğasında bu konudaki hüküm kesindir: Suç varsa ceza da vardır.

Guardian gazetesi romanın ana karakterinin korkunç şeyler yapmasına rağmen okurun yargıda bulunmasının zor olduğunu ifade ediyor:

“Harpy, okuyucularından, duygusal şiddetin fiziksel muadilinden ayrılıp ayrılamayacağını ve birinin diğerini haklı çıkarabileceğini düşünmelerini istiyor. Roman, ikisinin sınırlarını bulanıklaştırarak burjuva evlilik soğukkanlılığının altında yatan rahatsız edici psikolojik zemini ortaya koyuyor.”.

 

Daha fazla yazı yok
2024-04-28 00:57:29