A password will be e-mailed to you.

Serkan Taycan yıllardır Marmara ve Karadeniz arasında 60 kilometrelik bir rotayı kayıt altına alıyor. Bu rota yapılması planlanan Kanal İstanbul’un güzergahı. Birçok İstanbullunun varlığından bile haberdar olmadığı doğal güzellikler, manzaralar, tarihi kalıntılar inşaatla beraber tehdit altına girecek. Taycan’ın daha önce İstanbul Bienali’nde dikkat çeken çalışması “İki Deniz Arasında” yenilenen Kanal İstanbul gündemiyle doğa yürüyüşlü protestolara ilham kaynağı oluyor.

2011’den itibaren duyurulan Kanal İstanbul projesi ve 2013’teki İstanbul Bienali’nde Gezi protestolarının da etkisiyle hayata geçirilen “İki Deniz Arası” İstanbul’un tehditkâr dönüşümünü yürüyerek deneyimleme imkânı veren, İstanbul’un yakın batısında, Karadeniz ile Marmara denizleri arasında dört günlük bir yürüyüş rotasıydı. Rota şehrin en dışından merkezine katman katman ilerliyordu. “Yürümenin dünyayı duyumsamaya yol açan ritmini yücelten bir eylem” olduğu söylemiyle yola çıkan Serkan Taycan’ın rotası 7 yıldır bisikletçiler, doğa yürüyüşçüleri, koşucular ve kampçılar tarafından kullanılmaya devam etti. 4 güne ayrılan 60 kilometrelik rota bugüne dek 33 ayrı etkinliğe ev sahipliği yaptı.

Kanal İstanbul’la ilgili tartışmalar ve şehre vereceği ekolojik zarar yeniden gündeme gelince “İki Deniz Arasında” son olarak 2 Şubat’ta 11 kilometrelik kısaltılmış bir rotada protesto yürüyüşü olarak gerçekleştirildi. Yürüyüş, Sazlıbosna Köyü’nden başlayarak tüm rotanın en yüksek noktası olan ve tüm rotanın hem en başını hem en sonunu, Karadeniz’den Marmara’ya kadar görmek mümkün olduğu Kocabayır Tepesi’ne ulaştı. Yaklaşık dört saat süren yürüyüş, Şamlar Köyü Meydanı’nda sonlandırıldı.

İki Deniz Arası’nın Galata Rum Okulu’ndaki yerleştirme görüntüsü, 13. İstanbul Bienali

İki Deniz Arasında”, orman ve kırsal alanlardan, su havzalarından geçerek şehrin merkezine varıyor. Güzergah İstanbul’un son yıllardaki ekolojik ve sosyal dengeleri gözetmeyen pervasız dönüşümünün gözlenebileceği linyit ocakları, yeni havalimanı bölgesi, 3. Köprü yolu, hafriyat atık alanları, sanayi ve toplu konut alanları gibi noktaların yanı sıra İstanbul’un en eski yerleşimi Yarımburgaz Mağarası ve kent içi bostanları gibi kültürel ve tarihi dokuları barındıran yerlerden geçiyor.

İlk parkuru 2 Şubat’ta tamamlanan son protesto yürüyüşünün 11 kilometrelik ikinci kısmının Şubat ayının son hafta sonu yapılması planlanıyor.

 

İLGİLİ HABERLER

180 yıl sonra aynı ayak izlerini takip eden 10 fotoğrafçı

“Bir iç deniz yok olmuşsa onu tekrar doldurabilir miyiz?”

Daha fazla yazı yok
2024-05-03 18:29:01