A password will be e-mailed to you.

Pi Artworks İstanbul, 3 Şubat – 23 Mart 2024 tarihleri arasında, Osman Dinç’ in solo sergisi “Göz Kuşak’ı Altında” ya ev sahipliği yapıyor.

Osman Dinç’in (d. 1948) eserleri, Minimalizm ve Arte Povera’nın kesişim noktasında bulunmaktadır. Dinç’in ağırlıklı olarak çelik, cam ve ahşap heykelleri, zaman, mekan, insanlık ve kozmik düşünce arasında sezgisel olarak evriliyor; soyutlamaları, heykellerin herhangi bir döneme veya ideolojiye bağlı kalmamalarına olanak tanıyor.

Serginin adı, sergide yer alan fotoğrafları temsil etmektedir. Bir damla Çini Mürekkebi kullanılarak oluşturulmuş bu görüntüler, hem göz bebeğini hem de evrenin dört bir yanına dağılmış kara delikleri anımsatan formların benzerliklerini vurgulamaktadır. Ancak Dinç için, uzaydaki kara deliklerle göz bebeği arasındaki bağlantılar daha da ileri giderek bilim ve kuramsallığın alanına  girmektedir. Bir kara deliğe giren tüm ışık, hiçbir zaman geri dönmemek üzere emilir, hatta üst düzey bilim insanları bile bu ışığın nereye gittiğini belirleyemez. Benzer şekilde, ışık ilk olarak göz bebeğine girdiğinde kaybolur ve gideceği yer belirsizdir.

Elbette göze giren ışık, davranışlarımızı etkileyen ve yönlendiren bilgi olarak algılanır. Bazı yeni teorilere göre kara deliğe giren ışık, galaksilerin oluşumunda önemli rol oynuyor. Bazı bilim insanları, kara deliğe giren ışık ışınlarının başka bir boyutta, başka bir evrende ortaya çıkarak varlık kazandığını savunmaktadır. Her iki durumda da önemli olan, bilginin dönüşümü ve sürekliliğidir. Bir örnek: En basit atom olan hidrojen, evrenin oluşundan beri ne yapması gerektiğini bilir ve unutmaz. Ve bu bilgi aslında ölümsüz olan tek şeydir. Biz canlılar ölümsüz olmadığımız için unutma kabiliyetimiz vardır. Bu nedenle sanat eserlerim genel olarak unutulmuş ortak duyguların ve bilgilerin arkeolojik çalışmaları olarak değerlendirilebilir. Ne zaman ve hangi medeniyetlerde ne işe yaradığı bilinmeyen objeler ve aletler gibidir. Kendi hikayelerini anlatan figüratif eserlerdir.

Osman Dinç
Châteauneuf-sur-Loire, Fransa, Ocak 2024

Dinç’in pratiği, evrensel fikirleri somutlaştırma becerisiyle bilinirken, sürdürülebilirlik ve maddi bütünlüğünün gerekliliğine vurgu yapıyor ve aslında heykellerini genellikle hammaddeye mümkün olan en az şekilde müdahale ederek yaratıyor. Burada, Dinç’in hem fotoğrafları hem de heykelleri, hazır nesne ile inanılmaz derecede karmaşık fiziksel ve duygusal olgular arasındaki dengeyi somutlaştırıyor; eserlerin bariz sadelikleri, kendi fikirlerimize ve çağdaş çağrışımlarımıza bir ayna görevi görüyor.

Daha fazla yazı yok
2024-04-27 10:27:46