A password will be e-mailed to you.

2022 Booker Ödülü’nün kazananı Sri Lankalı yazar Shehan Karunatilaka oldu. Ödül ekibinin törenden önce kendisiyle yaptığı röportajda Karunatilaka, ülkesindeki iç savaşın bıraktığı mirastan ve ödülü kazanan romanı “The Seven Moons of Maali Almeida”yı yazma sürecinden bahsediyor.

Pandemiden beri ilk kez yüz yüze gerçekleşen Booker Ödülü’nün bu seneki kazananı Sri Lankalı yazar Shehan Karunatilaka oldu. “The Seven Moons of Maali Almeida” romanıyla ödüle ulaşan Karunatilaka, Michael Ondaatje’den sonra Booker kazanan tarihteki ikinci Sri Lankalı yazar oldu.

Eserinde Sri Lanka’nın kanlı geçmişiyle kara mizahı harmanlayan Karunatilaka’yla ödül töreninden önce The Booker Prizes sitesinde röportaj yapılmıştı. “The Seven Moons”un yazım sürecinden ülkesindeki iç savaşa ve Booker kazanan favori romanlarına kadar birçok konuya değinen röportajı Türkçeye çevrilmiş haliyle aşağıda sunuyoruz. Keyifli okumalar.

2022 Booker Ödülü’nün uzun listesine girmek nasıl bir duygu ve ödülü kazanmanın senin için anlamı nedir?

Herhangi bir uzun listeye girmek şans ister. Ülkede daha kitabınız yayınlanmadan listeye girmek ise başınıza talih kuşu konması demek. Tüm dünya Sri Lanka’daki kaosu izlerken, Sri Lanka’nın kaotik geçmişi hakkında bir roman çıkarmaksa karanlık güçlerle işbirliği gerektiriyor. Romanımın kahramanı Maali Almeida’nın aksine ben kumar oynamam. Yani zarımdan bir daha düşeş gelmesini beklemesem de, gelirse sevinç çığlıkları atarım.

The Seven Moons of Maali Almeida için çıkış noktan neydi? Yavaşça oluşan bir fikir mi yoksa bir anlık vuzuh mu? Seni bu kitabı yazmaya ne itti?

Kitap üstüne düşünmeye 2009’da, ülkemizdeki iç savaş bitmiş ve bu kadar sivilin ölümünden kimin sorumlu olduğu üstüne yakıcı bir tartışma dönerken başladım. Ölülerin kendi görüşlerini sunabildikleri bir kurgu, fikrin üstüne düşmek için yeterince acayipti ama günümüz üstüne yazmaya yeterince cesaretim yoktu. Bu yüzden 20 yıl geriye, 1989’un karanlık günlerine gittim.

Shehan Karunatilaka, bir fotoğraf seansında elinde Booker ödüllü romanı The Seven Moons of Maali Almeida ile.

Yazım sürecin nasıl işler? El yazısıyla mı yazarsın? Birden çok taslağın, uzun duraklamaların, aniden aktiviteye geçtiğin olur mu? Romanı yazman ne kadar süreni aldı?

Çok süremi aldı. Romanı yazmaya 2014’de başladım ve birçok versiyonun üstünden geçtim ama belki de evrilmesi için bu gerekliydi. İlk olarak doğa üstü halk masalları çalışarak, kurgu hikayeler toplayarak ve A3 kağıda notlar alarak 1989 yılı üstüne araştırma yaptım. Sonra bir ana hat çizip, kitaptaki her kısım için bir giriş hazırladım. Ana hat da, giriş de, fikirler de değişip durdu tabii. Maali’nin sesi oluşmaya başlar başlamazsa, hikaye ritmini bulmaya başladı. 5 yıl sonra da okunmaya hazır hale geldi.

Uzun listede yer alıp da, İngiltere’de bağımsız yayıneviyle çalışan birkaç yazardan birisin. Bunun senin için anlamı nedir ve seni bir yazar olarak nasıl etkiliyor?

İşiyle ilgilenen ve hikayeye ihtiyacı olan o haşin sevgiyi verebilen bir yayıncıyla çalışabilmek harika bir şey. Bir başka büyük yayınevi kitaba ve bana karşı, Sort of Books’tan Natania Jansz ve Mark Ellingham’ın olduğu kadar sabırlı olur muydu emin değilim.

Pandemi boyunca, tuhaf hikaye akışlarının ve ayarsız karakterlerin kolay özümsenmesi için  istikrarlı bir biçimde çalıştık. Ardından Peter Dyer dahiyane bir kapak tasarladı. Gerçek bir takım çalışmasıydı ve hepimiz bu başarıyı paylaşmaktan haz duyduk.

Bir eleştirmen, romanı “kısmen kurgu, kısmen polisiye ve kısmen de politik hiciv” diye tarif ediyor. Sence bu haklı bir tarif mi yoksa okurların bilmesi gereken başka önemli “kısım” var mı?

Jonglör için üç top yeter de artar. Evet, anlatıyı dengelemesi için kitapta gizem de var, ahiret de, biraz da politika. Ama aynı zamanda merkezinde, birtakım hassas ilişkilerin ve yeterli miktarda manevi felsefenin olduğu bir aşk üçgeni de var. Okuyucu umuyorum ki bu birçok değişkenin farkına varmak için hikayenin içine girebilsin.

Shehan Karunatilaka, Booker kazanan ikinci Sri Lankalı yazar oldu.

“Gülmek bizim savunma mekanizmamız.”

Sri Lanka’daki iç savaşı pek bilmeyenler için, seni kitabın 1989’da geçmesine karar kılan neydi? Bu tarihin önemi ne ve Sri Lanka’nın geçmişiyle günümüz arasındaki paralellikler neler?

Süregelen etnik savaşıyla, Marksist ayaklanmasıyla, yabancı bir ordunun varlığıyla ve devletin anti-terör timleriyle 1989 yılı zihnimde en karanlık yıl olarak yerleşti. Suikastların, ortadan kaybolmaların, bombaların ve cesetlerin yer ettiği bir zamandı. Günümüze daha yakınları yazmak yerine, 1990ların sonuna doğru olaylarda başrol oynayan çoğu ismin ölmesiyle, bu hayaletleri yazmak daha güvenli geldi.

Sri Lanka’daki protestolarla, benzin kuyruklarıyla ve ülkeden kaçan cumhurbaşkanlarıyla ilgili daha birçok romanın yazılacağı konusunda kuşkum yok. Yaygın hale gelen şiddet olaylarına rağmen, bugünün ekonomik zorluğu 1989 terörüyle ve 1983’deki anti-Tamil programlarının yarattığı korkuyla kıyaslanamaz.

Duamız bunun böyle kalması yönünde.

Kitap, arka planı şiddet üstüne kurulu olsa da, ilk romanın Chinaman gibi oldukça komik. Booker kritikleri kitabı “öfkeli bir güldürü” olarak tarif ediyor. Hedeflediğin ton bu muydu, buyduysa neden?

Sri Lanka, zalim bir geçmişe ve sıkıntılı bir günümüze sahip olsa da, soğuk veya depresif bir yer değildir. Kara mizah üstüne ustalaşmışız ve krizlerin ortasında bunların şakalarını yapabiliyoruz. 9 Temmuz’da başkanlık sarayındaki havuz partisinin absürt görüntülerine ve Aragalaya şarkısı etrafında dönen “meme”lere bakmanız yeterli.

Gülmek açıkça bizim savunma mekanizmamız. Chinaman’de sarhoş dayı tiplemesini kullanmıştım, Seven Moons’taysa bu tipleme bir gizli eşcinseldi. İki karakter de neyin komik olup olmadığıyla ilgili karanlık ve acımasız bir hissiyata sahip.

Karunatilaka, “Sri Lanka geçmişiyle de günümüzde de öyküde noksan değil”.

Hiç kendi ahiret yaşamını düşünür müsün? Düşünüyorsan bu, kitapta yarattığınla karşılaştırdığında nasıl bir şey?

Bu konuyu araştırdığım süreç boyunca hiçbir ruhaniyetle karşılaşmadım ya da bir tezahür yaşamadım. Herhangi bir hayalet avcısı ya da ünlü bir spiritualist bunu yaşadı mı ondan da emin değilim. Yani benim yarattığım, tanrıdan yoksun, bürokrasinin düzgün işlemediği bir ahiretin doğru olmadığını söylemek kime kalmış?

The Seven Moons’un, “Chats with the Dead” adlı daha erken bir versiyonu 2020’de Hindistan’da yayınlanmasına rağmen, uluslararası okur kitlesine ulaşması biraz zaman aldı gibi. Sence bunun nedeni neydi ve The Seven Moons’a nasıl dönüştü?

Moons, batılı okura daha az ezoterik gelse ve Sri Lanka’yla hayaletleri hakkında hiçbir fikri olmayan için daha erişilebilir olsa da, iki kitap da aynı.

Bir çocuk kitabı yazdın ve bu Wisden’a göre kriket hakkında şimdiye kadar yazılmış en iyi ikinci kitap. Sıradaki eserin ne olacak ve The Seven Moons’dan ne kadar farklı olacak?

Birkaç yeni proje üstüne çalışıyorum ama hiçbiri kriket ya da hayalet içermeyecek.

Son iki senede Booker ödülü için aday gösterilen ikinci Sri Lankalı yazarsın. Batılı okur sonunda Sri Lanka edebiyatının kalitesinin farkına mı vardı yoksa şuanda bulunduğu konum mu çok güçlü? İnsanlar başka hangi Sri Lankalı yazarı okumalı?

Sri Lanka geçmişiyle de, günümüzde de dikkate değer öykü konusunda eksiklik yaşamadı. Yazmaya başladığımda Carl Muller, Romesh Gunasekera, Shyam Selvadurai ve Michael Ondaatje gibi yazarlar altın standardı oluşturuyordu. Sri Lankalı yazar olduğunu bir hayli savunduğum Arthur C. Clarke ha keza.

Bugün, Anuk Arudpragasm ve Nayomi Munaweera gibi edebi stilistlerine, Yudhanjaya Wijeratne ve Amanda Jay gibi tür hikayecilerine, Ashok Ferrey ve Andrew Fidel Fernando gibi karikatür yazarlarına ve şair Vivimarie Vanderpoorten ile makale yazarı Indi Samarajiva gibi düzinelerce yetenekli yazara sahibiz.

Üstelik bunlar sadece İngilizce yazanlar. Umuyorum ki yeni bir çevirmen jenerasyonu modern Sinhala ve Tamil edebiyatını daha geniş bir çevreye eriştirebilir.

Booker kazanan ya da kısa listeye giren favori bir romanın var mı?

Sadece bir mi? Kolaylıkla en iyi 10 listesi çıkabilirim ama beşincide duracağım. Lincoln in the Bardo; Cloud Atlas; The Handmaid’s Tale; Girl, Woman, Other ve tabii ki Midnight’s Children.

Daha fazla yazı yok
2024-04-28 17:09:22