A password will be e-mailed to you.

Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanıyla büyük başarı kazanan İtalyan yazar Susanna Tamaro’nun çocuklar için kaleme aldığı, Can Çocuk Yayınları’ndan çıkan son kitabı Atla, Bart!, İtalya’nın önemli edebiyat ödüllerinden Strega Ödülü’ne layık görüldü. Eren Cendey’in Türkçe’ye kazandırdığı, Sedat Girgin’in resimlediği kitap, teknolojinin hayatımıza girmesiyle yitirilen değerleri konu alıyor. 

Susanna Tamaro, Can Yayınları’nın 1995 yılında yayımladığı Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanıyla edebiyat dünyasında uluslararası çapta üne kavuşmuştu. Yirmi yılı aşkın süredir yetişkinler ve çocuklar için kitaplar kaleme alan Tamaro, Can Çocuk Yayınları’ndan çıkan son kitabı Atla, Bart! ile çocuk kitapları kategorisinde İtalya’nın en saygın ödüllerinden Strega Ödülü’ne (Premio Strega) değer görüldü. Hemen her kitabında karşımıza çıkan modern dünya eleştirisine bu kitabında da yer veren Susanna Tamaro’nun, teknolojinin hayatımızdaki çarpık rolüyle ilgili bu esprili ve enfes hikâyesini Eren Cendey Türkçe’ye kazandırdı, Sedat Girgin resimledi. 

Atla, Bart!’ın kahramanı, Bart adında 10 yaşında, olağanüstü akıllı bir çocuk. Sabah kalktığından akşam uykuya daldığı vakte kadar her ânı planlı ve programlı. Anne ve babası işleri nedeniyle sürekli seyahat ettiğinden, Bart’ın iyi geceler öpücüğünü ancak telefon ve tablet ekranlarından gönderebiliyorlar. Hiçbir eksiği yokmuş gibi görünen Bart, kendisini mutsuz ve yapayalnız hissediyor. Bart’ın hayatı, parkta karşısına çıkan Zoe adında bir tavukla tanışmasıyla tamamen değişiyor. İki arkadaşın inanılmaz maceraları, eski ve gizemli bir kitabın sayfalarının içine atlayıp, bilmedikleri bir dünyaya geçiş yaptıklarında başlıyor… 

Her yıl, İtalya’da yayımlanmış bir kitaba verilen Strega Ödülü’nün organizasyonu 1983’ten bu yana Bellonci Vakfı tarafından yürütülüyor. İlk Strega Ödülü, 1947 yılında, Tempo di uccidere adlı yapıtıyla Ennio Flaiano’ya verildi. Ödülü kazananlar arasında, İtalyan edebiyatının önde gelen isimleri yer alıyor. Bu yazarlardan, eserleri Türkçe’ye de çevrilenlerden bazıları: Cesare Pavese (1950), Alberto Moravia (1952), Giorgio Bassani (1956), Elsa Morante (1957), Dino Buzzati (1958), Giuseppe Tomasi di Lampedusa (1959), Natalia Ginzburg (1963), Primo Levi (1979) ve Umberto Eco (1981).

“Şehir tehlikelerle doluydu. ‘Tanımadıklarınla konuşma. Kimsenin elini tutma.
Başkalarının tabletlerine ve akıllı telefonlarına dokunma. Sana verdikleri şeyleri yeme, içme. Kimsenin gözünün içine bakma ve hiçbir soruya yanıt verme. Anladın mı? Ve ayrıca watchphone hep açık olsun ki, seni uydudan görüp izleyebileyim.”

Daha fazla yazı yok
2024-04-26 19:12:05