A password will be e-mailed to you.

Günümüzün en önemli filozoflarından Slavoj Zizek, yeni kitabı Cennette Bela’da film ve olay analizi üzerinden kapitalizme karşı izlenmesi gereken radikal siyasetin hatlarını çiziyor.  Özgürleştirici bağlılık ve adanmışlığın bu karşı çıkışın ilk unsurları olduğunda ısrar ediyor.

“Post-Marksist” filozof ve kültür eleştirmeni Slavoj Zizek‘in yeni kitabı Cennette Bela, MonoKL etiketiyle çıktı. Yeni kitabında Zizek, 1930’ların Hollywood yapımı olan ve kitapla aynı adı taşıyan “Cennette Bela” filmini merceğe alıyor. Zizek film üzerinden günümüz politik tercihlerine bir köprü kuruyor.

Yazarın dilinden kitabın tanıtım yazısı şöyle:

Ernst Lubitsch’in 1932 yılında gösterime giren başyapıtı Cennette Bela, zenginleri soyan neşeli hırsızlar Gaston ile Lily’nin hikâyesini anlatır; izleyenler hatırlayacaktır Gaston’ın hayatı, varlıklı kurbanlarından Mariette’e meftun olduğunda altüst olur. Filmin açılış jeneriğinde duyulan şarkının sözleri, şarkıya eşlik eden görüntüde olduğu gibi gönderme yapılan “bela”yı tasvir eder: Jenerikte önce “bela” sözcüğünü görürüz, ardından hemen bu sözcüğün altında büyük çift kişilik bir yatak, sonra da yatağın üstünde büyük harflerle “cennet” kelimesi belirir. Buradan da anlaşılacağı gibi “cennet”, dolu dolu yaşanan bir cinsel ilişkinin yarattığı cennettir: “Cennettir bu / kolların ve dudakların buluştuğu / ama varsa içinde bir şeyin eksikliği hâlâ/ o zaman vardır cennette bela.” Herhangi bir kinayeye yer bırakmadan açıkça söylemek gerekirse “cennette bela”, Lubitsch’in ilan ettiği şekliyle il n’y a pas de rapport sexuel (cinsel ilişki yoktur) demektir.

Ernst Lubitsch, Cennette Bela (1932)

Peki, o zaman Cennette Bela hikâyesinde cennette bela nerededir? Bu kilit noktayla ilgili yapısal bir muğlaklığın olduğunu belirtmem gerek. Zira açıkça görüleceği üzere soru kendi yanıtını dayatır: Gaston, hem Lily’ye hem de Mariette’e âşık olmasına rağmen gerçek “cennetvari” cinsel ilişkisi, Mariette’le yaşayacağı cinsel ilişki olacaktır. İşte, tam da bu yüzden böylesi bir ilişki imkânsızdır ve imkânsız olarak da kalmalıdır…”

“Ruhsuz toplumu beraberinde getiren özgürleştirici idealler”

“Bugün karşı karşıya olduğumuz temel politik tercihte de benzer bir muğlaklık etkisi vardır. Sinik konformizm; daha fazla eşitliğe, daha fazla demokrasiye ve dayanışmaya dönük özgürleştirici ideallerin sıkıcı ve hatta tehlikeli olduğu kadar aşırı düzenlenmiş ruhsuz bir toplumu da beraberinde getirdiğinin; bu anlamda gerçek yegâne cennetimizin, mevcut “yozlaşmış” kapitalist evren olduğunun altını çizer. Radikal özgürleştirici bağlılık, sıkıcı olan şeyin sürekli değişim kisvesi altında daha fazlasını sunan kapitalist dinamikler olduğu ve özgürleşme mücadelesinin de tüm tehlikeli girişimler arasında hâlâ en cüretkârı olduğu öncülünden yola çıkar.”

MonoKL /Siyaset Felsefesi dizininden çıkan Cennette Bela’yı Onur Gayretli çevirdi. Toplam 240 sayfadan oluşan kitabın etiket fiyatı 69 TL.

Daha fazla yazı yok
2024-04-27 17:12:05