A password will be e-mailed to you.

19 – 20 Ekim tarihlerinde Zorlu PSM’de gerçekleşecek Digilogue Summit- Future Tellers’18, konuşmacı olarak ağırlayacağı Lauren McCarthy’nin Casper Schipper işbirliğinde ilk kez Sundance Film Festivali’nde prömiyerini gerçekleştirdiği, “MU in Eindhoven, NL” tarafından fonlanan ve Sundance Fellowship ile desteklenen “24H HOST” isimli performans projesine ev sahipliği yapacak. Zirve öncesi McCarthy’ye yeni medya sanatı ve açık kaynak hareketi üzerine düşüncelerini ve teknolojinin çağdaş peyzajımızı nasıl etkilediğini sorduk.

Lauren McCarthy

“İnanıyorum ki bir sanat eseri tek başına durmaya muktedir olmalıdır”

Yeni medya dediğimiz türdeki çalışmalar, sanatçının niyetine bağlı. Bazıları için ürettikleri işler teknik becerinin sınırlarını zorluyordur ve tekniklerin ve materyallerin bilinmesini diliyorlardır. Diğerleri için, sanat eseri görünür değeriyle okunmak içindir, izleyici için yarattığı deneyim içindir ve bu anlamda işin arkasındaki metodolojinin paylaşılması gerekli olmayabilir. İki durumda da, kesinlikle inanıyorum ki bir sanat eseri tek başına durmaya muktedir olmalıdır, sürecin açıklanması gerekliyse de, bu işin bir parçası gibi hissettirilerek sunulmalıdır. Kendi işimde, teknikle ve materyalle ilgili izleyici için yaratacağım deneyimim olabileceğinin en iyisi olması için kararlar alıyorum, ve bu bana bir mühendiste olacağından daha fazla değişik çalışma modelleri sağlıyor.

 

“Sürekli gelişen teknoloji hem bizim kendimizi insan olarak anlayışımızı yansıtıyor hem de onu şekillendiriyor”

Bunlar insanlar tarafından üretilen ve insanları değiştiren araçlar. Bu devam eden süreci etkimiz altına alma yeterliliğine sahibiz, ama yalnızca biz buna karar verirsek. Sanatçıların bir rolü de bu meselenin aciliyetinin yüzeye çıkarılması olabilir.

 

“Emin olduğum, açık kaynağın kesin bir şekilde özgür kıldığı şeyin bireyin dehası fikri olduğudur”

Bir sanat işinin orijinalliği ya da anlamı, metodu, konsepti, sanatçının motivasyonu, alan bazlı ileyici tepkileri, eleştirel yorumlamaları ve daha başka faktörlere bağlıdır. Açık kaynak süreci şekillendiren bir çeşit araç, metodoloji ya da ethos’tur. Bu iki fikrin ne kadar bağlantılı olduğundan emin değilim. Emin olduğum, açık kaynağın kesin bir şekilde özgür kıldığı şeyin bireyin dehası fikri olduğudur. Bir kişi işin sonunda tanınırlık kazansa bile, bir sanat işinin salt bir kişi tarafından üretildiğini iddia etmek artık mümkün değil. Tarihin, toplumun ve paylaşıma dair içkin bir kabul var burada. Açık kaynak kullanıcısı tarafından sahiplenilmese bile, işin bir parçası haline geliyor bu onaylama. Açık kaynak şu anda çok geniş, sanırım değerlendirme kriterleri, tekil sanat işinin benzer iş ve temeların bağlamında nerede konumlandığına daha bağlı. Açık kaynak perspektifinden bakarsak, pek çok açık kaynak sanat üretme aracının çevresinde büyüyen bir komünitenin ethos’undan söz etmek mümkündür. Araçların çoğunun sanatçılar için sanatçılar tarafından üretildiğine dair bir kabul söz konusu ve paylaşım metodları, kod ve fikirlerle oluşan bir kültür mevcut. Yine de, bir açık kaynak aracı iade etmeyi ya da sonradan paylaşmayı içkin bir şekilde gerektirmiyor. Bazı belirli yazılım lisansları daha ileride bu araçların nasıl kullanıldığı ve paylaşıldığı ile ilgili olarak bizi yönlendirebilir.

 

 

 

Daha fazla yazı yok
2024-05-14 04:51:43