A password will be e-mailed to you.

Netflix’in Türkiye’deki ikinci yapımı Atiye’yi izlerken karnına sancılar girenler, Puhu TV’nin Şahsiyet’i ve Blu TV’nin Masum’unu anmadan geçememiştir. Biz de andık ve Atiye’yi diğer platform yapımları ile konuşturalım istedik.

TV yapımlarından beklentimiz, HBO’nun The Wire ve The Sopranos’u ile değişti. Düşük bütçeli, yayın saatini doldurmak için bol dolgu görüntü kullanılan, oyuncular iyi seçilse de, hikayesinin iyi işlenmesinden çok, iki bilemedin üç iyi yazılmış karakter ile derdini anlatan, izleyicisini eğlendiren ama pek de dokunmayı tercih etmeyen TV yapımlarına alternatifler üretilmeye başlanmış oldu. Çok da iyi oldu. Zira bu sürecin devamında, yayıncı kanalların yerini platformlar almaya başlayınca yapımcıların saltanatı sona erip, dizi-belgesel ve film yayınlayan platformların, alanlarında iddialı olduklarını ispatlamaları için yapımcılık görevini de üstlenmeleri gerekti. Kaliteli yapımlar reyting kaygısına kurban gitmeyecek, TV’nin ve dijital yayıncılığın çıtası biraz daha yükselecekti. Lakin, belli başlı sıkıntılar ne yazık ki bu yapımlarda da izleyeni germeye, terletmeye devem etti. Niyetleri iyi olsa da, belki de vermek zorunda kaldıkları ödünler bu yapımlarda görmeyi arzuladığımız hikaye anlatımlarını hiç de olması gereken yerlere getiremedi.

Atiye’nin suçu…

Göbeklitepe’yi konu edindiğini ve Dünyanın Uyanışı adlı kitaptan senaryolaştırıldığını duyunca Atiye açıkçası beni çok heyecanlandırdı. W&BNetflix ortak yapımı Dark geldi hemen aklıma. Konu ne kadar iddialı ve karışık olsa da, bu coğrafyanın birbirinden zengin mistik öğeleri ile beslenen, zamanı, kozmosu, dünyayı anlayış şeklimizi değiştirebilecek önermelerin hayalini kurdum. Lakin pek umduğumu bulamadım. Dünyanın uyanışını beklerken, polisiyeden hallice, havada mistisizmden ziyade aşk ve arada kalmışlık kokusu olan, hoş görüntüler ve seslerle bezeli bir öykü çıkıyor. Atiye, Batı’ya modern yüzümüzü göstermek için özel çaba sarf edilmiş senaryosu, iç mekanları ve karakterleri ile ATV ya da Fox TV’de izleyeceğimiz bir diziden farksızlaşıyor.

Sorun bütçe mi, yoksa kararsızlık mı emin değilim. Bütçesinin belli ki büyük bölümünü yıldız oyunculara harcamış ve bunu yapmak bir hata olmuş, ana karakterler diziyi ilerletemiyor, prodüksiyon zayıf kalıyor. Çok satan kişisel gelişim kitabı klişeleri (“Kendini sevmekle başlar her şey”, “Anne seni affediyorum, yapabileceğinin en iyisini yaptın”, “Olan her şey, olması gerektiği için oldu”) karakter derinliği sağlamıyor. Aidiyetsizlik hissi üzerine yine aklıma Dark geliyor… Affetmek, kendini sevmek, evrende olması gereken her şeyin bir nedenle olduğunu kabul etme anları, bunları sözlerle söyleyince “ha tamam o zaman!” olmuyor, sinematografi ve oyunculuk eksikliği en çok da bu anlarda izleyeni yolda bırakıyor.

Şahmeran efsanesinin anlatımını düşünün. Bu kadar etkileyici, bilsek bile yeniden dinlemek isteyeceğimiz, mitolojik referansları ve derinliği başlı başına mistik bir atmosfer oluşturan efsane, arada referans olarak verilip geçildi. Bu gibi detaylar da Anadolu mistisizmi ve Şamanizmle ilgili mesafeli bir duruş sergilendiği ve risk alınmaktan kaçınıldığını düşündürüyor.

“Şahsiyet” nasıl kurtuldu?

Agah Beyoğlu derinlikli, her insanın içindeki en az bir canavara dokunmayı başaran, çok da iyi bir oyunculukla (Haluk Bilginer’e Emmy getiren) alıp başını, diziyi çekip çeviren bir karakter. Süper gücü, hiç de hafife alınmayacak bir güç; kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış bir insan olması. Diyalogları iyi ve abartılı değil. Dizinin müziklerinin de, Atiye’nin müziklerine imza atan Sertaç Özgümüş tarafından özenle hazırlanmıştı.

Soundtrack albümünü açıp dinlerken sahneler bir bir canlanıyor gözünüzde. Bir şey hissettiriyor, bir şey uyandırıyor içinizde, hem diziye hem de izlerkenki hâletiruhiyenize dair. Ve oyunculuk gerçekten fark yaratıyor. Deliliği, cehennemi, gerilimi ve özellikle tekinsizliği siz de yaşayabiliyorsunuz Agah Beyoğlu ile, ki bu eşsiz bir seyir keyfi sunuyor.

Şahsiyet’te de nedense kadın karakterler bir türlü oturmuyor. Hesaplaşmaları ne yazık ki hep öylesine kaleme alınmış sözlerle havada kalıyor. Agah Beyoğlu, mümkün olduğunca yükü sırtlanıp, hikayeyi sonuca bağlıyor.

Masum nasıl başardı?

Masum’un derdi sansasyon yaratmak, polis teşkilatını aklayacak, Türkiye insanının o sevgi dolu yüzünü ortaya çıkaracak, popüler oyuncularla yürüyüp gidecek bir “proje olmak” değildi. İzleyen herkese dokunan sağlam bir hikayeyle derdini anlattı. Bizi nasıl anneler büyüttü, babalarımızın otoriteleri ne kadar da karanlıktı, adalet dediğin nasıl da kanlı bir bıçaktı be dostum, ve insan hayata hakikaten pamuk ipliği ile bağlıydı… İyi bir hikayenin, gerçekten ince işçilikle bezenmiş karakterlerini harika oyunculara teslim edip, kaliteli iş çıkarma desturuna saygı duyarak süreç yönetilince ortaya hem BluTV için hem de emeği geçen herkes için ayakta alkışlanacak bir iş oldu. Konusunu bulandırmadı, odağını kaçırmadı ve derdini, izleyene temas edecek sadelikte anlattı. Masum, belki de bu nedenle platform yapımlarından beklentimizin yükselmesinin en temel sebebi oldu.

Atiye’de bundan sonra

Niyetin iyi olduğuna inancımı sürdürerek, Beren Saat‘li Atiye’nin belki onay almak için güvenli sularda yüzdüğünü hesaba katarak, ikinci sezonda çok farklı olacağını umuyorum. Anadolu mistisizmi ve Göbeklitepe nasıl gizemlerini korurken insanlık tarihine, yaşama, döngüye, kozmosu anlamaya dair önermeler ve ipuçları sunuyorlarsa Atiye’nin de yeni sezonuna başlarken hali hazırda kurmuş olduğu yeni gerçeklikte risk alabileceğine inanıyorum.

Germesi gerekiyorsa gersin, rahatsız etmesi gerekiyorsa etsin, keşfederken bizi romantik hikayelerden koparıp tozlu odalara sürüklüyorsa lütfen çekinmesin sürüklesin, karanlık bir atmosferi var, evet ama daha da karartmaktan geri durmasın. Hatta Bihter Ziyagil’in acılarını izletmek yerine, yeni sezonda yan karakterlere de odaklanıp Başak Köklükaya, Meral Çetinkaya (ne de olsa gerçekliğimiz değişti), Tim Seyfi, Metin Akdülger’in başarılı performanslarının eriyip gitmesini engelleyip keyifli bir seyirlik çıkarsın…

 

 

İLGİLİ HABERLER

Haluk Bilginer Emmy’lerde en iyi erkek oyuncu seçildi

Karanlığa ayna tutan diziler

Daha fazla yazı yok
2024-05-02 17:43:01