A password will be e-mailed to you.

 

1950’lerde ve 1960’larda Francis Bacon avangartta olan bitenlerin yanında gibi gönünürdü. Ama şimdi geriye baktığımızda, başka sanatçıların o konumda oldukları ve Bacon’ın bir dönemin açık ara en büyük Britanyalı ressamı olduğu anlaşılıyor.

Ellswortn Kelly, 1955

Soyut resimler yapan Ellsworth Kelly doğanın yanındadır. Bir resminin iki oğlanın poposu olduğunu söylemişti. Başarılı bir çalışmaydı. Bir seferinde sadece Ellsworth’ün resimleriyle dolu bir salondaydım. Belirli bir yerleştirmeyle negatif biçimler pozitif biçimleriyle dengelenmişti. Sonuç şahaneydi, aralarındaki uyum heyecan vericiydi.

Pollock’un damlatma tekniğiyle yaptığı resimlerinde her alan kaplanır ve anlamlıdır, boyanın sadece saçılmadığını, düzenlendiğini görürsünüz. Aynı zamanda, heyecan ve özgürlüktür bu. Pollock bu resimleri yaparken kolunun tamamını bütün bedenini kullanırdı. Benim de uzun fırçalarım var ve bu fırça darbelerinin dayanak noktası omuzlarım. Resimlerimde daha büyük işaretmer bırakmak istediğimde bu fırçaları kullanıyorum.

Pollock, Londra’da ilk kez gösterildiğinde resimler çok büyük göründü. Barnet Newman”ınkiler ve Rothko’nunkiler de, şövale resmi ölçeğinin çok ötesindeydiler. Küçük bir galeride çok baskın görünürler. Ama bu resimlerde çok fazla alan da vardır. Bu anlamda Pollock bir parça Çinli’dir. Sınırsızdır, odak noktası sürekli hareket eder.

Jackson Pollock

Mondrian gibi kişiler kahraman gibi algılanıyor ama sonuçta onun saf soyut resimleri resmin geleceği değildi. Ne Picasso ne Matisse görülen dünyadan asla kopmadılar. Fotoğraftan dolayı soyutlamaya ihtiyacı olanlar Avrupalılardı. Çinliler bunu her zaman biliyorlardı o yüzden soyutlamaya ihtiyaç duymadılar. Araştırmacılar soyutlamaya güvenirler ama akla getirdikleri görünen dünyadır. Onlarda Batılı anlamda natüralizm yoktu. Hiçbir zaman bir gözlük endüstrileri olmadı, hiçbir mercek imal edilmiyordu. Bu yüzden fotoğraf, Çin’e aniden ve geç geldi.

 

 

 

 

Daha fazla yazı yok
2024-05-14 07:49:35