A password will be e-mailed to you.

Korhan Gümüş, Narmanlı Han’ı kurtaracak formülü verdi: Kars formülü.

Beyoğlu halkı olarak Ruslardan şikayetçiyiz vesselam!

Ne yapsak nafile. Narmanlı için yıllardır uğraşıyoruz, didiniyoruz ama bir türlü derdimizi anlatamıyoruz.

Böyle durumlarda, yani meseleyi doğrudan anlatamayınca başka yollara başvurmak galiba daha iyi olacak:

Zamanın birinde Kars’a bir yeni bir vali atanır. Adam şehre gelir bakar ki halkın hali perişan. Yollar bakımsız, binaların camları kırık, yerler pis, işsizlik diz boyu…

Halkı toplayayım da sorayım bari diye düşünür, sorunları bakalım nasıl görüyorlar. Büyük bir toplantı düzenler. Herkesi, akıl fikir sahibi akilleri, eşraftan kişileri toplar ve sorar: Bir derdiniz, şikayetiniz var mıdır? Halktan bir ses çıkmaz. Tekrar sorar. Korkmayın bana söyleyin lütfen, der. Gene ses çıkmaz. Her defasında devletten hiçbir şikayetimiz yohtur, Allah devletimize zeval vermesin cevabını alır.

Sonunda sabrı tükenir, tepesi atar ve hiddetle: Ulan bana bari yalan söylemeyin, şehir perişan vaziyette, diye sesini yükselterek gürler. Topluluğun içinde bir kişi arkasına şöyle bir bakıp onay alır ve kısa bir sessizlikten sonra bir adım öne çıkar:

Çekinerek ‘Vali bey’ der, ‘vallahi bizim devletten hiçbir şikayetimiz yohtur’, ve yutkunur… ‘Ama o Ruslar yoh mu?’

Vali şaşırır. ‘Ruslar size ne yaptı’ diye merakla sorar. Adam biraz önceki çekingen bakışlarını terk ederek çatık kaşlarla söylenir: Gelmişler nah bu binaları yapmışlar! Gelmişler nah bu caddeleri yapmışlar! Ama sonra öyle bırakmışlar, bir daha da bakmamışlar.

Narmanlı Hanı’nın durumu da böyle bir şey. Ah şu Ruslar yok mu? Ruslar çok güzel yapmışlar ama öyle bırakmışlar. Bir daha binaya bakmamışlar. Bakın Fransız Sarayı’na… Fransız Konsolosluğu’na… Hollanda Sarayı’na… İsveç Sarayı’na… Hangisi böyle bakımsız? Hangisinin içi yıkılıp AVM’ye dönüştürülüyor? Biz de Beyoğlu halkı olarak Kars halkı gibi Ruslara kızmayalım da ne yapalım? Narmanlı Hanı yalnızca kültür varlığı olan tescilli bir yapı olduğu için değil. Beyoğlu’ndaki diğer saraylar gibi eşi bulunmayan bir yapı tipi, şehir biçimi, cadde içindeki konumu dolayısı ile önemi nedeniyle değil… Böyle bir anıt yapının Beyoğlu’nda her tarafta olduğu gibi "mağaza- rezidans- otel" olması mı Beyoğlu için daha iyidir, yoksa kamuya açık bir deneysel süreçte işlevinin tanımlanması mi iyidir? Hangisi Beyoğlu için daha iyidir?

Madem böyle güzel bir yapı tasarladınız, inşa ettiniz… caddenin girişine bütün heybetiyle konumlandırdınız. Sonra da bırakıp gittiniz. Size kızmayalım da ne yapalım? 20 yıldır sizin yüzünüzden mahkeme mahkeme sürünüyoruz. Koruma Kurulu kararlarını iptal ettirmek için bilirkişi ücretleri ödüyoruz. Sonra dönüp dolaşıp yeniden aynı yere geliyoruz. Bir türlü derdimizi anlatamıyoruz! Ruslardan şikayetçiyiz, vesselam!

Yıllar önce benim aklıma Kars formülü gelmişti. Bugün fazlasıyla geçerli. Devletler ne halt ederlerse etsinler. Çağrımız Rusya halkına. Rusya halkıyla Türkiye halkı arasındaki ilişkileri güçlendirmek lazım, böyle durumlarda. Birbirine yakın olan bu iki coğrafyanın tarihsel önyargılar nedeniyle bir ilişkisi yok. Yunanistan da aynı durumdaydı, İstiklal’de (Şişmanoğlu) bakın bir kültür merkezi açtı. Bari Rusya Federasyonu’na da aynı sorumluluğu yerine getirmesini teklif edelim. Binalarını geri alsınlar, Beyoğlu ile ilgilensinler. Zaten ucuza satıldı, yatırımcı riskleri nedeniyle.

Narmanlı’yı gene kendi mülkiyetlerine alsınlar, bir kültür merkezi yapsınlar.

Beyoğlu’nun hali karşısında Ruslardan şikayetçi olmaktan başka çaremiz yohtur!

Daha fazla yazı yok
2024-05-03 11:08:31