“TUZLU SU: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori” başlıklı 14. İstanbul Bienali’nin parçası olarak İstanbul Modern'de bir film programı gerçekleştiriliyor.
Son elli altmış yılda, Kuzguncuk'ta çok önemli değişiklikler yaşandı. Her geçen on yılda sanki tekrarlanan bir yenilenme dalgası mahallenin üzerinden geçiyor. Son üç dört yıldır ise, oldukça belirgin bir değişim, çok sayıda genç insanın Kuzguncuk'a yerleşmeleri ile meydana geldi.
Filmekimi başladı başlıyor, siz hala biletlerinizi almadınız mı yoksa yorgun argın sinemaya koşturmakta tereddüt mü ediyorsunuz? Haydi sizi biraz heveslendirelim. Filmekimi Cannes Film Festivali’nin kaymağını üstten sıyırıp tabağınıza koydu işte, böyle ikram da geri çevrilmez. Hepsini biz de beğenmedik elbette ama bazılarını da kaçırmak olmaz ki! En azından ileride izlemek üzere akıl defterine yazın.
"Sanatın hakikatle hiçbir ilgisi yoktur. Hakikat şeyler arasındadır. Nesnel olmak isteyen kişi tek taraflıdır; tek taraflı olan kişi aşırı detaycı ve sıkıcıdır." Asger Jorn’un kardeşi Jörgen Nash’in ihraç edilmesiyle Hollanda, Alman ve İskandinav bölümleri olarak ikinci bir Durumcu Hareket oluşturanların metinleri ilk kez ortaya çıkıyor.
Mükemmel bir seks üzerine okumak varken neden kötü bir seks yaşayacaksınız ki? Erotik edebiyatın öncülerinden biri bize insanları kağıt üzerinde nasıl etkileyeceğinizi anlatıyor.
Senenin en iddialı Fransız yapımlarını geride bırakarak Fransa’yı Oscarlarda temsil etmek üzere seçilen film Mustang’in Türkiyeli yönetmeni Deniz Gamze Ergüven, filminin Türkiye'de alacağı tepkiler üzerine:
"Türkiye'de hala tabu olan çok fazla şey var. Bundan dolayı film dişleri gıcırdatabilir. Film son derece özgür..."
1960’lı yıllarda, Walter Keane 1 milyon adet satan duygusal portreler onuruna bir parti veriyordu ama aslında onun başarısını sürekli kılmak için köle gibi çalışan, sanatçı karısı Margaret’ti. Margaret biyografik filmde yaşadıklarını anlatıyor.
Jon Ronson'ın Guardian için kaleme aldığı yazıyı Billur C. Yılmazyiğit çevirdi.