A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Yunanistan

1964 sürgünleri

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 31 Ekim – 1 Kasım tarihleri arasında santralistanbul Kampüsü’nde düzenlenen “1964 Sürgünleri: Türkiye Toplumunun Tek Tipleştirilmesinde Son Dönemeç” adlı konferansta, İstanbullu Rumların 20. yüzyılda maruz kaldıkları en büyük kitlesel göçe neden olan 1964 kararı ve sonuçları değerlendirildi.

Konferans, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Yardımcısı İlay Romain Örs’ün açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında 1964 sürgünlerinin yakın tarihin çok az bilinen bir sayfası olduğunun altını çizen Örs, yarım yüzyıl önce İstanbul Rum topluluğu kadar tüm Yunanistan ve Türkiye toplumlarını derinden yaralayan bu büyük travmayı anmak, anlamak, anlatmak amacıyla bu konferansın düzenlendiğini belirtti.

Örs, “Yakın tarihimizin bu sarsıcı dönemi, ilk kez bu kadar kapsamlı bir konferansta konunun uzmanlarıyla genç araştırmacılar tarafından ele alınıyor. Bu anlamda, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin sunduğu akademik özgürlük ortamında bir araya gelmiş olmak son derece büyük bir önem taşıyor” şeklinde konuştu.

Küçük Asya Çalışmaları Merkezi’nden Stavros Anestidis, Vakıflar Meclisi Azınlık Vakıfları Temsilcisi Lakis Vingas, akademi düyasından Iraklis Millas, Cengiz Aktar, Baskın Oran, Ayhan Aktar, Samim Akgönül gibi önemli isimlerin konuk olduğu konferansta, Yunanistan uyruklu İstanbullu Rumların 1964’teki göçüyle sonuçlanan süreç; kararın alınma koşulları ve karar sonrasında yaşananlar, sürgünü yaşayanların tanıklıklarıyla birlikte ele alındı.

1964 sürgününe dair kritik başlıkları değerlendiren Baskın Oran, tehcir kararının Kıbrıs sorunuyla ilgisine yönelik incelemesini paylaştı. Oran, “1920’lerden o döneme kadar gayrimüslimlerin yaşamlarının birçok farklı açıdan zorlaştığını görüyoruz. Hem toplumsal hem de hukuki olarak süregelen bu etmenler ve 1964 sonrasında da devam eden çeşitli olaylar sebebiyle, bu tehcir kararının sadece Kıbrıs sorununa bağlanması yanlış olur” şeklinde konuştu.

Niyazi Kızılyürek konferansta yaptığı konuşmada göçte Kıbrıs sorununun rolünü tartıştı. Alper Kaliber dış politikaya ulusal kimlik perspektifinden bakarak Kıbrıs meselesiyle sürgünü değerlendirdi.

Rita Ender’in “Azınlık Hukuku Bağlamında Sürgünler” başlıklı konuşma yaptığı konferansta Ceren Sözeri meselenin 1964’te basında nasıl yer aldığını sunumunda aktardı.

Sürgünü yaşayan Rumların Yunanistan’da karşılaştığı sorunları ise Maria Kazantzidou ve Eleni Ioannidou “Selanik'te İstanbul Rum Sürgünler”; Emre Metin Bilginer ise “Sürgündeki Rumların Yunanistan'daki Entegrasyon Süreci” başlıklı sunumlarıyla aktardı.

1964 yılında alınan bir kararla on binlerce İstanbullu Rum’un göç etmek zorunda kalmalarının 50. yılında, İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından Küçük Asya Çalışmaları Merkezi, Babil Derneği ve İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu katkılarıyla ve Açık Toplum Vakfı’nın maddi destekleriyle düzenlenen konferans, “20 Dolar 20 Kilo” adlı serginin açılışıyla sona erdi. Göç edenlerin anı ve tanıklıklarının yer aldığı “20 Dolar 20 Kilo” İstanbul Bilgi Üniversitesi Çağdaş Sanat Müzesi’nde 30 Kasım’a kadar görülebilecek.

http://www.facebook.com/istanbulbilgiuniversitesi http://twitter.com/bilgiofficial

 

Altın Koza ödülleri açıklandı

Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 21. Altın Koza Film Festivali kapsamında gerçekleştirilen “Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması” ve “Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması”nın sonuçları açıklandı.

15 Eylül’de başlayan ve 21 Eylüle kadar devam edecek olan 21. Altın Koza Film Yarışması kapsamında gerçekleştirilen Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması ve Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması’nın sonuçları açıklandı.

Akdeniz ülkelerinden kısa film yönetmenlerinin yoğun ilgi gösterdiği ve filmlerin kurmaca, belgesel, deneysel ve canlandırma dallarında değerlendirildiği yarışmada, kurmaca dalında en iyi film odülü, Fransa’dan Lionel Kaplan’ın “Lucie’nin Sorunu” (Trouble with Lucie) isimli filminin oldu. Film, yönetmen olmak isteyen bir aktristin gerçekle kurguyu buluşturan hikayesini anlatıyor.

Yarışmada Türkiye’den Turgay Kural’ın yönettiği “Cibik” (Reed) ise belgesel dalında en iyi film ödülüne layık görüldü. Film, zor koşullarda yaşayan sazlık işçilerinin çok düşük ücretlerle geçimlerini sağlama ve borçlarını bitirme mücadelelerini anlatıyor. Yazın kavurucu sıcağında bir okulun bahçesine, havadan su bombası düşer ve su savaşı başlar...

Deneysel dalında en iyi film seçilen eser ise, Yunanistan’dan Rinio Dragasaki’nin yönettiği “Okul Bahçesi” (Schoolyard)… 1983 yılının Arjantin’ininde kendisini hasta babasının bakımına adayan ve gün geçtikçe kendi içine daha çok kapanarak gerçeklikle yüzleşmeyi reddeden bir kadının hikayesini anlatan Fransız-Arjantin ortak yapımı, “Baba” (Father), yarışmanın en iyi canlandırma filmi seçildi. Filmin yönetmeni, Santiago Bou Grasso…

Juri Ozel Odulu ise, tatil için ciktiklari kara yolu üzerinde beklenmedik olaylarla karsilasan bir ailenin basina gelenlerin anlatildigi “Ailevi Heyecanlar” (Family Thrill)’in oldu. Bu filmin yönetmeni Dimitri Stratakis. Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması’nın jürisinde; Fas’tan Film yönetmeni Alaoui Lamharzi Azlarabe, Türkiye’den sinema yazarı Yeşim Tabak, Yunanistan’dan yönetmen Stavros Raptis, Türkiye’den oyuncu Güner Özkul görev aldi. Yarışmada her dört dalda iyi film seçilen eser, 10.000 TL’lik ödülün sahibi olacak, toplam 40.000 TL ödül dağıtılacak.

Festival kapsamında gerçekleştirilen ve ülke çapındaki iletişim ve güzel sanatlar fakültesine devam eden öğrencilerin katılabildiği Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması’nda ise, kurmaca dalında en iyi film, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Mahmut Telci’nin yönettiği “Tatmin” oldu. Hayatındaki tatminsizlikleri görevini kötüye kullanarak kapatmaya çalışan komiser Cemil’in hikayesini anlatan film, Cemil’in arkadaşlarıyla, meslektaşlarıyla, üsleriyle, sıradan insanlarla ve kadınlarla arasındaki ilişkiyi gözetlerken toplumdaki erkeksi yapıyı irdeliyor.

En iyi belgesel seçilen film ise, yönetmenliğini Mehmet Emre Gül’ün yaptığı “Benden Önce”. Selçuk Üniversitesi yapımı olan film, zihinsel engelli 56 yaşındaki oğlunun, kendisinden önce ölmesini isteyen 76 yaşındaki İfakat’ın öyküsünü anlatıyor. Doğayla iletişim kurmaya çalışan genç, her seferinde bir engelle karşılaşırsa ne olur

? En iyi deneysel dalında ipi göğüsleyen yapım “O2 (Oksijen)” de bu sorunun cevabı aranıyor. Filmin yönetmeni Selçuk Üniversitesi’nden Naci Anıl Konya.

Canlandırma dalında en iyi film ödülü ise, Ethem Onur Bilgiç’in yönettiği Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi yapımı “Salkım Söğüt” un oldu. Film, Nazım Hikmet’in ‘Salkımsöğüt’ filminin serbest canlandırma uyarlaması…

Yarışmada, belgesel dalında yarışan “Heykel A.Ş” ise, jüri özel ödülüne layık görüldü. Yönetmenliğini Tuna Tetik’in yaptığı film, Bahçeşehir Üniversitesi yapımı. Bu film, Kent yaşamı içinde her gün önlerinden yüzlerce kişinin geçtiği ‘alışılmışın dışında’ heykeller ve onlarla beraber yaşayanların samimi ve özgün yorumlarını içeriyor.

Yarışmanın jürisinde sinema yazarı Burcu Aykar, belgesel film yönetmeni Kemal Öner, oyuncu Cansel Elçin, yönetmen Yasin Uslu, canlandırma yönetmeni Özgül Gürbüz görev aldı.

Yarışacak filmlerin ön değerlendirmesi, sinema yazarı Senem Erdine, yönetmen Ahmet Sönmez ve belgesel yönetmeni Mehmet Güleryüz tarafından yapıldı.

Ulusal Öğrenci Filmleri kurmaca, belgesel, deneysel ve canlandırma dallarında en iyi film seçilen esere 7.500 TL ödül veriliyor, yarışma kapsamında toplamda 30.000 TL ödül dağıtılıyor.

GAGA Konserde!

 

 

Lady Gaga's artRAVE: the ARTPOP Ball isimli Avrupa turnesi kapsamında ülkemize gelen Lady Gaga, İTÜ Stadyumu'nda unutulmaz bir konserle hayranlarıyla buluştu

10.Yılını Kutlayan Sinopale

2005 yılında T. Melih Görgün’ün girişimiyle kurulan ve Avrupa Kültür Derneği tarafından hayata geçirilen Sinopale 10.yılını kutluyor. Sinopale, 2005 yılından bu yana güncel konuları farklı disiplinlerarası süreçle yeniden yorumluyor. Yerel halk işbirliği ile oluşturulan Sinopale’nin, çağdaş sanat başta olmak üzere Sinop kentine katkısını Avrupa Kültür Derneği Başkanı Mahir Namur ile konuştuk.

Uyanma Vakti!

Ulya Soley, Sanatatak için hazırladığı ilk yazısında, 8 Şubat – 27 Nisan 2014 tarihleri arasında Arter’in konuğu olacak Marc Quinn’in “Aklın Uykusu” başlıklı sergisine değiniyor. 
 

2025-05-01 15:43:56