A password will be e-mailed to you.

 

1,3 milyon dolarlık dolandırıcılık suçlamasıyla suçlanan alışveriş ve seyahat çılgını sanat tüccarı şimdi hapishanenin yolunu tutuyor. Gülbenkyan’ın üç buçuk yıl hapis cezası almasının arkasında yatan hikayesi çağdaş sanat dünyası adına hem çok tanıdık ( Bakınız Yetenekli Bay Philbrick! )  hem de ibretlik.

 

40 yaşındaki Angela Gülbenkyan, 1,3 milyon dolardan fazla parayı kendi zimmetine geçirdiği iddiasıyla birlikte bir dizi dolandırıcılık suçlaması sonucunda üç yıldan uzun hapis cezasına çarptırıldı. Gülbenkyan, Avrupa’nın önde gelen sanat koleksiyoncu ailelerinden birinin üyesi miydi üyesiymiş gibi mı yapıyordu?

Angela Gülbenkyan, hep daha fazlasını istedi. Bu çok seyahat etmek, Harrods’dan giyinmenin ötesinde sanat eseri almak da demekti. Bunları gerçekleştirmek için Angela’nın ya çok başarılı ya da muhteşem bir dolandırıcı olması gerekiyordu.

Hikaye 2017 yılında, Hong Kong’da ikamet eden bir sanat danışmanı olan Mathieu Ticolat’nın Japon sanatçı Yayoi Kusama tarafından yapılmış devasa 179 kiloluk siyah benekli sarı balkabağı heykeli için yaklaşık 1,3 milyon dolarlık ödeme yapmasıyla başladı. Instagram’da kendisini sanat koleksiyoncusu olarak tanımlayan ve profiline Gülbenkyan Özel Sanat Koleksiyonu şeklinde açıklama yazan Gülbenkyan, yapılan ödemeyi aldı ve satın alma işlemlerini Singapur merkezli Artseen adlı bir şirket üzerinden ayarlayacağını iddia etti.

 

Yayoi Kusama, Pumpkin, 1994 Kaynakça: Philipps Galeri

Gülbenkyan, dolandırdığı parayla ünlü mağazalarda alışveriş yapıp jet kiralamış

 

Ancak, satıcılara ödemeyi yapıp balkabağı heykelini alıcılara teslim etmek yerine bütün parayı cebe indiren Gülbenkyan, Ticolat tarafından kayıp paranın izini sürmek için göreve çağrılan Art Recovery International’dan (Uluslararası sanat pazarına ve kültürel miras kurumlarına gereken uzmanlık, uyuşmazlık çözümü ve sanat kurtarma hizmetleri sunan özel bir şirkettir.) Chris Marinello’nun aktarımıyla Harrods, Watches of Knightsbridge ve Agent Provocateur gibi ünlü ve pahalı markalarla büyük alışveriş çılgınlığına, özel jetler kiralayıp çılgın partilere katıldı.

 

Hikayenin devamı Marinello’nun aktarımıyla devam ediyor, ‘‘Satıcı parayı bekliyordu’’ ve ‘‘Angela’yı uyararak başka bir yere satacaklarını söylediler ve tabi ki en sonunda sattılar da.’’ Ancak Ticolat, hala Gülbenkyan’ın sanki eseri serbest bırakmaya çalıştığı izlenimi vererek, iple çekermiş gibi eserin restore edilip onarıldığını ve gümrük sorunları olduğunu bahane ettiğini söylüyor. Marinello’nun aktarımıyla Mathieu ne zaman ısrar etse Gülbenkyan’dan ‘‘Beni rahatsız etme. Tatildeyim.’’ yanıtını almış. Marinello, Gülbenkya’nın ‘‘iğrenç, kaba ve hep haklı’’ olduğunu söylüyor.

 

Bu arada Gülbenkyan, South Beach’ten Yunanistan’a ve Londra’ya (Marinello’nun da ifade ettiği gibi “Instagram sanat ortamı”) dolaşmaya ve ödenmemiş faturaları toplamaya devam etti. Gülbenkyan 100 yıllık bir iç tasarım işletmesi olan Percy Bass’ı dairesinin ayrıntılı bir yeniden tasarımı için yüklü miktarda ödeme yaparak tuttu. Şirketin genel müdürü Jane Morris, Gülbenkyan’ın kabak heykeline takıntılı olduğunu ve dairesindeki her şeyin benzer renk ve dairesel olmasını istediğini söylüyor. Yatak odası için büyük pembe noktalara sahip duvar kâğıdı bile tasarlamışlar.

 

“Sanırım gerçekten de elma ağacın dibine düşüyor.”

 

Marinello ayrıca Gülbenkyan’ın saklaması için Almanya’daki annesine 288.000 dolar havale ettiğini iddia etti. Marinello, Gülbenkyan’ın annesinin bunun tamamen yasal bir borç olduğunu iddia ettiğini ve geri ödemeye de hiç niyeti yok gibi göründüğünü söylüyor ve ekliyor “Sanırım gerçekten de elma ağacın dibine düşüyor.” Gülbenkyan, masözüne bile 65.000 dolar sıkıştırmış.

 

Suçlamalar arttıkça, bir yargıç Haziran 2018’de Gülbenkyan’ın varlıklarını dondurdu ancak bu, dolandırıcının Kraliçe II. Elizabeth’in Warhol baskısını 150.000 dolara satmasını engellemedi.

 

Andy Warhol’un Kraliçe Elizabeth’i Kaynakça: Warhol Müzesi

Nisan 2019’da Gülbenkyan’ın tutuklanması için bir Birleşik Krallık emri çıkarıldı. Ancak o zamana kadar (Brexit nedeniyle, Almanya ve Birleşik Krallık arasında iade anlaşması henüz olmadığı için) Almanya’da güvenli bir şekilde saklandı ve hesaplarının dondurulması şöyle dursun, ele geçirecek hiçbir Birleşik Krallık varlığına sahip olmadığını iddia etti.

 

Sanat dünyasında isimler üzerinden dolandırıcılık yapılıyor

 

İsimler sanat dünyasında çok önemli bir yere sahiptir ve Gülbenkyan pek çok isimden daha fazlasına sahipti. Dolandırıcı, büyük bir İngiliz-Ermeni petrol şirketi patronu olan Calouste Gülbenkyan’ın büyük torunu Duarte Gülbenkyan ile evlendi. Duarte Gülbenkyan, sanat temelli bir vakfa ve Lizbon’daki bir müzeye 3,2 milyar dolarlık bağışıyla tanınıyor. Marinello, Angelo’nun işte bu vakfın bir parçası olarak kendini koruduğunu iddia ediyor ve durumu özellikle kullandığı gulbenkianfoundation.com adlı sahte e-posta adresi ile açıklıyor.

 

Tanınmış bir sanat tüccarı, eleştirmen ve yorumcu olan Kenny Schachter, Gülbenkyan’ın bu kurnaz oyununu “Birisi sanat dünyasında ün veya tarihi yankı uyandıran bir soyadıyla kendini tanıttığında, buna kanıldığı için kimseyi suçlayamazsınız” ifadeleriyle küçümsüyor. Durumu “Sorun daha çok art niyet ve görevin kötüye kullanılması” şeklinde açıklıyor. “O milyonlarca dolar dönen bir işin içinde sadece bir milyon dolarla oynuyordu.” Schachter ayrıca kendisi de dahil olmak üzere birçok kişiyi sahte anlaşmalarla 70 milyondan fazla dolarla dolandıran Inigo Philbrick’i hatırlatıyor.

 

Yeni bir Instagram neslinin parçası

 

Aslında Gülbenkyan ve Philbrick arasındaki benzerlikler son derece dikkat çekicidir. İkisi de paralarını jetlerle kesesi bol şekilde harcamadan önce saygın bir görünüm izlenimini veriyor. Gülbenkyan bunu vakfı üzerinden yaparken Philbrick kendisine ait olan White Cube üzerinden yapıyordu.  Ayrıca insanları kandırmak için pahalı bir hayat ve değerli mücevherler de yardıma koşuyordu. Marinello ifadesiyle kendinize bir imaj oluşturursunuz; saatler ve arabalar hepsi başarı anlamına geliyor. “İşte bu noktadan itibaren de insanları soyarsınız ve yakalandığınız taktirde de her şeyi inkar ediyorsunuz, kandırıldığınız söylüyorsunuz, yalanlarla olayın üstünü kapatmaya çalışıyorsunuz.”

 

Marinello, bu tarz dolandırıcılık olaylarının özellikle pandemi sürecinde giderek arttığına dikkat çekiyor ve çağrıda bulunuyor “Artık insanlar işin kendisiyle ve sanat eseriyle ilgilenen insanlar için gerekli özeni göstermeli.” Angela’yı aslında yeni bir Instagram neslinin içinde görüyor, bu neslin ilkeleri göz boyayan ve bulanık bir görünüme sahip.

 

“Bu oyunun kuralları statü ve çeşitli göz boyamalar, büyütülen isimler üzerinden belirleniyor”

 

Schachter, bu vakayla beraber durumu, artık ortamda bu tarz insanların sayılarının arttığının bir semptomu olarak yorumluyor. Ve şu şekilde özetliyor; “eğer iyi niyetli bir sanat tüccarıysanız galeriden bir Kusama eseri satın alamazsanız, çünkü ortada bir bekleme listesi ve başka engeller var. Bu aslında bir oyun ortada gerçek anlamıyla bekleme listesi yok. Bu oyunun kuralları statü ve çeşitli göz boyamalar, büyütülen isimler üzerinden belirleniyor.”

 

Bu kıtlık ve haksız rekabet ortamı pek çok alıcı ve satıcıyı dolandırıcılara ve onların oyunlarına karşı son derece savunmasız bir hale soktuğuna inanıyor. Açgözlülüğün, nefes almak kadar doğal bir davranış olduğuna inanan Schachter, ortada büyük paranın olduğu her yerde kötü niyetli oyuncuların da var olacağını söylüyor ve ekliyor “bu yozlaşmış ahlak, sanat dünyasında da farklı değil.”

 

“Dışarıda çok sayıda dolandırıcı var, bunların pek çoğu yakalanıyor ancak verdikleri zararlar çok büyük”

 

Marinello, sorunun kaynaklarından birisinin de sanat dünyasının yasal sözleşmeler ve banka hesapları üzerinden yapılması gereken ticari işlemlerin yürürlüğe konmasına karşı duyulan isteksizliğin olduğunu düşünüyor. Herkesin el sıkışmaya dayalı bir anlaşmalar ve arkadaşlar üzerinden elden ödemeler yapmaya yatkın olduğunu söylüyor.

 

Bu tarz dolandırıcıların çoğunun avukatınızı devreye soktuğunuzda, bir banka hesabı üzerinden işlem yürütmek istediğinizde sert tepki ile kızdığına dikkat çekerek, “beni ne zamandır tanıyorsun”, “ailemi biliyorsun” veya “birlikte tatile gittik” gibi ifadelerle insanları kandırdıklarını ve işlerin böylece ters gittiğini belirtiyor.

 

Gülbenkyan işlemiş olduğu suçlardan dolayı üç buçuk yıl hapse çarptırılmasına karşın kurbanlarının paralarını bir daha görüp göremeyecekleri belli değil. South China Morning Post’a konuşan Ticolat, “Dışarıda çok sayıda dolandırıcı var, bunların pek çoğu yakalanıyor ancak verdikleri zararlar çok büyük” diyor. Schachter, bütün bu rezilliğin Gülbenkyan’ın bir eseri olduğunu düşünüyor. Ayrıca bu olayın artık sirkin bir parçası olduğunu söylüyor. “Gülkbenkyan, ağır bir cezaya çarptırılacak ve çıkar çıkmaz bir kitap yazıp Netflix anlaşması yapacak, işte şu anda durum bu!”

Daha fazla yazı yok
2024-04-28 21:10:18