A password will be e-mailed to you.

Konserler, oyunlar, filmler ve sergilerle yeni haftanın ajandası…

KONSER

Mavi en güzel renktir… (20 Şubat, 19:30, Zorlu PSM)

1991’den bugüne kadar 20’den fazla ülkede sahneye çıktılar ve 35 milyondan fazla insan tarafından izlendiler, sıra şimdi de İstanbul’da! 
Üç arkadaş; Chris Wink, Phil Stanton ve Matt Goldman’ın kurduğu New York merkezli şov grubu Blue Man Group, 25 Şubat’a dek Zorlu PSM’de sahnede. Son bir not; şovun ardından temiz kıyafetlerinizle sahneden ayrılacağınızı düşünüyorsanız çok iyimsersiniz…

Salon’da deneysel takılın (21 Şubat, 21:30)

Geçtiğimiz yıl XJAZZ ile İstanbul’u ziyaret eden Alman deneysel besteci ve piyanist Martin Kohlstedt, ilk defa Salon İKSV‘de. Sanatçı, Alman elektronik müzik sahnesine katkıları kadar, film, audio-book ve tiyatro için de beste çalışmaları yaptı.

Yer bulabilirseniz şanslısınız… (21 Şubat, 20:30, UNIQ Hall)

Bu yıl 25’inci sanat yılını kutlayan Sertab Erener, “Sertab’ın Müzikali”yle sahnede. Sanatçı, başarılarla dolu kariyerinin 25 senesini yaklaşık 2 saat boyunca, 90’lar ve 2000’ler olmak üzere 2 ayrı bölümde özetliyor… 
Müzikalin koreografisi ve sahne yönetimi Beyhan Murphy’e ait.

Ud sihirbazı Cemal Reşit Bey’de (23 Şubat, 20:00)

Anouar Brahem, 20 yılda çıkardığı son derece yaratıcı ve eskimeyecek dokuz albümüyle, kendisini prestijli ECM etiketinin en orijinal ve yetenekli müzisyenleri arasına yazdırmayı başardı. Brahem, Akdeniz ve Doğu etkisinin farklı geleneklerine, yerlisi olduğu Tunus’tan Hindistan ve İran bölgelerine geniş bir yelpazenin etkilerini taşıyan hassas ve son derece özenli müziğiyle İstanbul’a geliyor…

TİYATRO

Hayaller Berlin gerçekler ise… (20 Şubat, 20:30, Oyun Atölyesi/23 Şubat, 20:30, TOY İstanbul)

Türkiye’den son dönemde özellikle Berlin’e gerçekleşen göçe odaklanan “Berlin Zamanı”, Berlin ve İstanbul sokaklarında üç genç insanın izini sürüyor. Berlin’de New-Wave adı verilen yeni göç dalgasının bir parçası olan bu gençler, yaşadıkları gündelik karşılaşmalarla son dönemde iki ülke arasında yaşanan gerilimin de bir parçası haline geliyorlar. Oyunda başrolleri Ezgi Çelik, Tuğçe Altuğ ve Kutay Kunt paylaşıyor.

Aşk ne hallere düşürür insanı… (21 Şubat, 20:30, KATS Sahne)

Yepyeni müzikli kabare oyunu “Ufak Tefek Yaşamlar”, insanların içine girdikleri türlü halleri ve aşkın insanı düşürdüğü komik halleri anlatıyor. Oyunun başrolleri Kamuran Akkor ve Onur Şenay’a ait.

Sırlarla dolu ailenin trajik hikayesi (22 Şubat, 20:30,Galata Perform)

Babanın ölümü üzerine ailede herkes birbirinden şüphelenir. Anne, Güney Amerika’da bir sevgili hayalindedir. Kardeşler ise babanın varlığında olamadıkları her şeyi ortaya dökerler. “Ailemizin En Güzel Sırrı”, aile kurumunu ameliyat masasına yatırıp hem güldürüyor hem de düşündürüyor…

Barış üzerine kafa yormanın tam zamanı (23-24 Şubat, 20:30, Kumbaracı50)

Aristophanes “Barış” oyununu 421 yılında yazdı. Yazılışından 1596 yıl sonra hem de yazıldığı coğrafyaya çok da uzak olmayan İstanbul’da, oyun yepyeni bir yazımla yeniden soluk alıyor. Güray Dinçol’un yönettiği oyun, bize barış kavramını her yönden tekrar tekrar sorgulatıyor…

SİNEMA

Ara Güler’le İstanbul’da yolculuk yapın (22 Şubat, 19:00, Cinemaximum City’s Nişantaşı)

Ara Güler, 50 yıldan fazla süredir Istanbul’un -onun deyişiyle deli saraylının anlarını yakalıyor. Hem şatafatlı ve mutlu günlerinde hem de biraz gözden düşmüş, kalbi kırılmış ama takıp takıştırmaktan vazgeçmemiş zamanlarında, her zaman sadık bir dost olarak… Samuel Aubin’in yönettiği “Ara Güler, Bir Zamanlar İstanbul”, !f İstanbul kapsamında izlenebilir.

Elio ve Oliver’ın saf tutkusu… (Gala 21 Şubat’ta Kadıköy Sineması’nda)

4 dalda Oscar adayı olan ve yılın en çok konuşulan filmleri arasında yer alan “Call Me By Your Name – Beni Adınla Çağır”, 23 Şubat’ta vizyona giriyor. Filmin galası ise küllerinden doğan Kadıköy Sineması’nda gerçekleştirilecek. Saat 19:30’da gerçekleşecek gösterim sonrası Bant Mag.Havuz / Bina’da filmin ruhunu yansıtan müziklerle dolu bir partiyle geceye devam edebilirsiniz.
Film, 1983’ün yaz aylarında geçiyor. Kuzey İtalya’da ailesiyle kırsal bir bölgede tatilde olan Elio (Timothée Chalamet) günlerini kitap okuyarak, kız arkadaşı Marzia’ya (Esther Garrel) zaman ayırarak geçirmektedir. Arkeoloji profesörü babasına çalışmalarında yardımcı olmak üzere oraya gelen Amerikalı doktora öğrencisi Oliver (Armie Hammer), Elio’nun hayata bakışını tamamen değiştirir. 1983 yazı, Elio’nun hiçbir zaman unutmayacağı bir yaz olacaktır…

Luca Guadagnino’nun yönettiği filmde gözleriniz Kuzey İtalya’nın, insana nefes aldıran güzellikleriyle mest olurken kulaklarınızın pası ise Sufjan Stevens’ın şarkılarıyla silinecek…

Westworld ve Her gösterimini kaçırmayın (24 Şubat, 14:00-18:00, Salt Galata)

Bilimkurgu sevenleri güzel bir hafta bekliyor. Refik Anadol’un SALT Galata’daki “Zahiri Mekânda Arşiv” enstalasyonunun kapanışından bir gün önce, sanatçının seçtiği iki uzun metrajlı bilimkurgu eser Türkçe altyazılı olarak Oditoryum’da gösterilecek. 
Program, ilk sezonu 2016’da yayımlanan TV dizisi “Westworld” ile Spike Jonze’a senaryo dalında Altın Küre ve Oscar kazandıran, 2013 yapımı “Her” [Aşk] filminden oluşuyor.

SERGİ

Kilimlere işlenen kimlikler (The Pill)

Fransız sanatçı Raphael Barontini’nin “Bir Astroid’ten Duvar Kilimi” başlıklı sergisi son döneme damgasını vurmuş durumda. Baronti’nin geniş ölçekli tekstil kolajları, izleyiciye tarih temalı resim geleneği içerisindeki resimli duvar dokumaları ve daha birçok üslup örneklerini anımsatırken, tüm dünyanın seslerinin ve imgelerinin yankılandığı fantezilerde vücut bulmuş bir duvar resmini temsil ediyor… (31 Mart’a dek görülebilir)

Soyut resmin izini sürün (Dirimart)

Dirimart, Âbidin Elderoğlu’nun “Başka Ayın Yaratılışı” adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, sanatçının 1940’lı yıllardan itibaren, soyut ve soyutlamanın izini sürdüğü, yağlıboya, karakalem ve eskiz çalışmalarını bir araya getiriyor. (18 Mart’a dek ziyarete açık)

Sabahattin Ali’nin Şehirleri (Yapı Kredi Kültür Merkezi)

Eminiz, Kürk Mantolu Madonna ve İçimizdeki Şeytan’ı elden düşürmüyor, kahveler eşliğinde bol bol fotoğraf koyuyorsunuz… Peki usta yazarın kendi kaleminden anlatımıyla kurgulanan bir sergiyi gezmeye ne dersiniz? 
Küratörlüğünü Sevengül Sönmez’in yaptığı “Şehirlere Alışamadı: Sabahattin Ali’nin Şehirleri” sergisi, Ali’nin yaşamı boyunca bulunduğu Anadolu şehirlerine ve Berlin’e yazarın gözünden bakmayı amaçlıyor. (27 Nisan’dek açık)

Geçmişe “pop art” bakış (Anna Laudel Contemporary)

Rönesans figürleri köylü kadın temsilleriyle beraber takılıyor, at üzerindeki Osmanlı erkeklerinin karşısında at üzerindeki üstsüz seksi kadınlar boy gösteriyor. Futbol oynayan seksi kadınların hemen yanında türbanlı kadınlar sıralanıyor. 
Garip, kışkırtıcı ve ilgi çekici değil mi? Ressam Gazi Sansoy, çok katmanlı resim çalışmalarında Doğu ile Batı’nın sosyokültürel farklılıklarını, iki medeniyetin geçmişini ve bugününü izleyiciye yenilikçi ve muzip bir dille sunuyor. “Dönemler”, sanatçının son 10 yıllık çalışmalarını bir araya getiriyor. (Son tarih 23 Şubat)

İLGİLİ HABERLER

Üç Mavi Adam’daki çağdaş sanat mirasını ne yapacağız?

Sabahattin Ali’nin Şehirleri

!f İstanbul’un kaçırılmayacak filmleri!

Daha fazla yazı yok
2024-04-26 08:25:50