A password will be e-mailed to you.

Geçtiğimiz hafta, yerel seçim aday tanıtımlarının ve İliç maden faciasının gündemi arasında kaynayıp giden üç önemli haber vardı kültür sanat dünyasında. Neyse ki sanat var ve İstanbul, artık dünya kentleri ile yarışan bir zenginlikte olanaklar, gösteriler sunuyor izleyenlerine. İyi ki sanat var, yüzümüzü güldürüyor, iyi ki müzik var, ruhumuzu besliyor, yaralarımızı sarıyor.

Müzik Festivali’nde “Kökler”

Neydi bu üç haber? Biri İKSV Müzik Festivali’nin “Kökler” teması ile yeni programının açıklanması. Bu yılın teması Kökler, Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesinin 100. yılına odaklanarak, müzik aracılığıyla bu coğrafyanın kültürel ve tarihi öykülerini aktarmayı hedefliyor.

Festival, ayrıca Macaristan ve Hollanda ile ilişkilerin 100. yılının kutlanacağı Kültür Yılları etkinliklerine de ev sahipliği yapacak. Bu festival, sadece İstanbul’a değil, 53 yıldır Türkiye’ye bir ekol değil, okul olmuş festival. Burada izlediklerimizin bize kattıkları başlı başına bir eğitim. Başta Eczacıbaşı Grubu’ndan Nejat Eczacıbaşı ve Borusan Holding’den Asım Kocabıyık’ın sanat ve kültüre duydukları vizyoner bakışıyla kurulup günümüze kadar aynı iş birliğiyle gelen ve her yıl müzikseverleri yerli ve yabancı sesler, müziklerle buluşturan bir etkinlik.

Şimdi de İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın yönetiminde ve Borusan Holding’in ana sponsorluğunda baharda zengin bir müzik yelpazesi bekliyor hepimizi. Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynep Hamedi “Bu yıl, İstanbul Müzik Festivali’nin 52., bizim 80. yılımız. Kuruluşundan beri bu festivale destek vermekten mutluluk duyuyoruz. Kültür ve sanatın hep var olduğu bir toprakta köklenmenin değerli ve önemli olduğuna inanıyoruz” diye açıkladı desteklerini. Bülent Eczacıbaşı ise festivalin önemini “İstanbul’un en özel konser mekânlarında dünyanın dört bir yanından seçkin orkestraları ve önemli solistleri dinleyeceğiz. Dört dünya, iki Türkiye prömiyeri gerçekleşecek. Festivale özel, tekrarı olmayacak konserler, belki ilk kez dinleme fırsatı bulacağımız genç yetenekler ve klasik müziği farklı türlerle birleştiren projeler de bu yılın programında bizleri bekliyor” diye açıkladı programı. Mercedes- Benz’in sponsorluğuyla sadece konser salonlarında değil, parklarda, vapurlarda, ücretsiz gösterilerle de daha çok kişiye ulaşma hedefi de güdülüyor.

Bodrum Bale Festivali İş Bankası Katkısıyla

Beni heyecanlandıran bir başka haber ise sanatın bir başka dalından baleden geldi. 2003 yılından beri düzenlenen Bodrum Uluslararası Bale Festivali’nin 21. sine bu yıl İş Bankası sponsor oluyor, kültür ve sanata katkısını bale alanında sürdürüyor. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni balet Tan Sağtürk ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran‘ın katıldığı, İş Bankası Kuleleri’nin 41. Katında bulutların arasında gerçekleşen basın toplantısında ağustos ayının 3’ünde başlayacak ve 11 temsille 23’üne kadar sürecek festivalle ilgili bilgiler paylaşıldı, hem de anlaşma imzalandı.

Sergilenecek altı eser heyecan verici: Zorba, Ankara Devlet Opera ve Balesi; Muhteşem Gatsby, (Mersin Devlet Opera ve Balesi); Carmen (Samsun Devlet Opera ve Balesi); Kuğu Gölü (İzmir Devlet Opera ve Balesi); Güldestan (İstanbul ve Ankara; Modern Dans) ve Brezilya’dan Ricardo Amarante ve Dans Topluluğu’dan Tango! Her temsil iki kez tekrarlanacak. İzleyiciler elbette sadece Bodrum sakinleri değil, yerli ve yabancı turistler olacak, hatta bu amaçla THY’de reklam yapılması bile konuşuldu sohbetlerde. Yıllardır yapılan bu uluslararası bale festivali uluslararası özelliğini ne yazık ki sadece birkaç dansçı ve bir bale karşılayabiliyor. Çünkü bale dediğiniz zaman öyle büyük bir ekip ki masrafı ve lojistik çalışması çok büyük oluyor.

Bu kez de Kuğu Gölü’ne konuk dansçı olarak isimleri şimdilik verilmeyen iki ünlü yabancı dansçı ve Brezilya balesi ile uluslararası özelliği korunmuş oluyor. Gerçi Bodrum’un İstanbul ve Ankara’dan gelen yerlileri Mersin, Samsun ve İzmir balelerini de görmek şansına erişecek. Onlar da farklı bir seyirci önünde dans etmiş olacak. İş Bankası’na da bu sponsorluğu için teşekkür edecek izleyiciler. Yoksa bu festivaller devlet ödenekleriyle zenginleşemiyor.

Casa Botter’de Sema Gürbüz

Son haber ise İstanbul’u kültür sanat alanında çağ atlatan İBB Miras ve İBB Kültür’den geldi. İstiklal caddesinin pırlanta binalarından art nouveau stili Casa Botter’i restore eden ve bir kültür sanat mekanına dönüştüren İBB Miras işini yapmıştı ama İBB Kültür burada şimdiye kadar dişe dokunur bir etkinlik gerçekleştirmemişti.

(Selam Gürbüz)

Şimdi İstanbul Modern’in eski Genel Müdürü Levent Çalıkoğlu’nun küratörlüğünü üstlendiği ilk sergisi Selma Gürbüz’ün az sergilenmiş eserleriyle dikkat çekici bir açılım yapıyor. Levent Çalıkoğlu’nun bundan böyle Casa Botter’de  “Botter Sergileri” adıyla solo sergiler düzenleyecek olması da ayrıca sevindirici bir haber. “Solo Botter: Selma Gürbüz” sergisi 14 Nisan’a kadar sürüyor, yeni kaybettiğimiz bu özgün sanatçının keçe ve kağıt üzerine yaptığı eşsiz resimleri, heykellerini mutlaka görmelisiniz.

Ayrıca bu tür sergilerin dünyada büyük ücretlerle gezilebildiği bizde ise ücretsiz olduğunu da hatırlatmalıyım. İstiklal Caddesi’nin Galatasaray ile Tünel arası İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin de açılmasıyla, Meşher, Borusan Müzik Evi ile tam bir kültür adası haline geldi. Beyoğlu Sineması açık kaldı ve İBB tarafından işletiliyor. Atlas Sineması da öyle, Sinema Müzesi’yle bir adacık. Muammer Karaca Tiyatrosu da açılsa ve İstiklal’de tiyatro da olsa, burası eskisi gibi sadece ticaret ve yemek yeri olmaktan çıkacak.  İşte kültür sanat dünyasından bu haftanın güzel haberleri bunlardı.

Daha fazla yazı yok
2024-04-28 05:07:21