A password will be e-mailed to you.

…“Bu sizi korkutuyor mu? Modern hayat, modern zihin, modern bir zihinle yüz yüze olmak. Korkutmalı…” diyor. Geçmişi ve çocukluğu, ilk travmayı ve sonrasını, korkuyu, yaşamı, tiksintiyi, doğayı, aşkı, hayatın gösterisini ve gösterinin absürdlüğünü Sisyphos’un sırtından alan Thom Pain, anlatıyı ifadesiz bir ifadesi olan suratında toplamış…

Postdramatik anlayışıyla, izleyicisini anlatının içine katan ve projelerinde kolektif bir deneyim yaşatmayı amaçlayan Tiyatro4’ün son oyunu Will Eno’nun Pulitzer Ödülleri finalisti Thom Pain. Kağan Uluca’nın performansıyla dikkat çeken oyun 17 Aralık’ta Theatron Yeldeğirmeni Sahnesi’nde izleyicilerle buluşacak.

Will Eno’nun yazdığı 2005 Pulitzer Ödülleri finalisti Thom Pain, Uğur Çağlayan çevirisiyle sahnelenen tek kişilik bir oyun. Metni öylesine sade ve güçlü ki, aleladeliğiyle üstünüze geldiğinde size bir şey yapmayacağından neredeyse emin oluyorsunuz. Ancak kısa bir müddet sonra oyunla içli dışlı olanın yalnız Uluca değil kendiniz olduğunu fark ediyorsunuz. Yetmiş dakikanın sonunda, Uluca, siz, sahne, Thom Pain, salonda olanlar – olmayanlar hepsi birbirine karışıyor.

Tek perdeden oluşan oyun, modern insanın yıkımını onun nüvesinden aldığı ortak donelerle kurmuş. “Bu sizi korkutuyor mu? Modern hayat, modern zihin, modern bir zihinle yüz yüze olmak. Korkutmalı…” diyor. Geçmişi ve çocukluğu, ilk travmayı ve sonrasını, korkuyu, yaşamı, tiksintiyi, doğayı, aşkı, hayatın gösterisini ve gösterinin absürdlüğünü Sisyphos’un sırtından alan Thom Pain, anlatıyı ifadesiz bir ifadesi olan suratında toplamış.

“Her gün karşılaşabileceğimiz sıradan bir insan.
İfadesiz bir ifadesi olan adam.
O da tam bizim gibi, ya da o biz ya da o biz değil ve bizi hiç sevmiyor.”

Dibe vurma değil erme!

Kağan Uluca’nın ifadesiyle: “İfadesiz ifadesi olan insan bir şeylerden vazgeçmek zorunda değil, aksine bazı şeylere sahip olduğu için de böyle olabilir. Diğerlerinden farkı; farklı bir anlayışa geçebilmek, herkesin benzer şeyler yaşadığı bilincinde olup olaylara şaşırmamak, ifadesizleşmek, bir şeyler kazanmış olmak… Hayat bizi yeterince şaşırtmış oluyor ve insan bir süre sonra artık şaşırmıyor. Bu bir dibe vurma olarak okunuyor genelde ama kabul etme ve hatta erme durumu olarak görüyorum ben.”

Her şeye rağmen hayatın devam ettiğini ve bunu hep birlikte yaşadığımızı vurgulayan oyunda oldukça özel ve sıradan hissetmek için biletinizi şimdiden alın. Belki ikramiye size çıkar! Thom Pain’in deyişiyle: “Belki bir yerlerde bir çekiliş vardı ve hepimiz kaybettik… ya da kazandık ve bu bizim kazanmış halimiz. ”

Thom Pain – İfadesiz Bir İfadesi Olan Adam 17 Aralık Salı akşamı 20:30’da Kadıköy Theatron‘da sahnelenecek.

 

İLGİLİ HABERLER

Tiyatro 4’ten “Ben, Feuerbach”

Boş Şehir İstanbul’da

Daha fazla yazı yok
2024-04-25 03:47:22