A password will be e-mailed to you.

Devlet Opera ve Balesi cumartesi gecesi üç sahnede birden performans sergiliyor: Ankara’da Tosca, Kadıköy Süreyya’da Giselle, AKM Tiyatro Salonu’nda Dans Adrenalin. Siyasetin adrenalini ekranda bırakıp salona koşuyorum. Dansın Adrenaline!

Cumartesi günü CHP Kurultay konuşmalarını izleyeceğim diye ekrana yapışmanın sonunda içim bayılınca AKM’ye koşup Modern-Çağdaş Dans Topluluğu İstanbul-Proje Grubu’nun iki perdelik ADRENALİN oyununun prömiyerine yetiştim, iyi ki de! Hiçbir şey yapamıyorsan şarkı söyle! Kesmedi mi, dans et! Adrenalin öyle bir oyun aslında.

Bölümler 12-14 dakika arası

İlk perde üç bölümden oluşuyor: “Seni GörüyorumBahar ve Reside/Düşler 3 Kere Görülmeli. “Seni Görüyorum”da kimyasal silaha maruz kalmış bir grup insanın kıvranmalarını ve acı çekişlerini izliyormuş gibi bir izlenime kapıldım. Bütün oyunların tek yabancı koreografı Dong Kyu Kim, “Doğanın yok olduğu bir dünyada nasıl var olabiliriz ki?” diye açıklamasa anlatmak istediğini, kurultayı izlerken yaşadığım olumsuzluğun etkisiyle karamsar bir düşe kapıldım diyeceğim ama neyse ki değil.  

İkinci bölüm: Bahar. Onur Seçki’nin müziği kuş sesleri, su sesi, yeniden uyanış, doğuş, hareketli bir dans. Alper Marangoz’un koreografisiyle doğanın uyanışını izliyoruz. Verdiği izlenim, anlatmak istediği kadar mutluluk verici değil, herhalde karamsarlığım devam ediyor. Ancak, ışık, müzik ve dans uyumu harika.

Üçüncü bölüm, en kalabalık olanı. Bütün ekip sahnede. Düşler 3 Kere Görülmeli oyununun koreografı Ferhat Güneş. İskemleler ışıklı. İskemlelerle birebir yapılan dans sırasında biri de koltuğu çekiştiriyor. Oyunun sonuna doğru nihayet o koltuk sahnenin önüne geliyor ve oyuncu büyük bir alkış alıyor! Artık doğaçlama mı, yoksa oyunda mı vardı, “Daha Bitmedi!” diye bağırıyor Taner Güngör. Susup bekliyoruz, güzel bir tirat attırıyor. Alışkın değiliz dansçıların konuşmasına, Taner Güngör usta bir tiyatrocu kıvamında rolünü oynuyor. Ve sonunda en çok alkışlanan oyun bu oluyor, açıkçası benim de en çok beğendiğim. Koltuk metaforu kurultayla aynı gün olunca mı neden acaba?

İkinci bölümde iki oyun

Kısa bir aranın ardından ikinci perdede yine Alper Marangoz’un koreografisiyle KOZ ve İhsan Bahir Rüstem’in koreografisiyle Anikka’yı izliyoruz. Dansçılar özgür bir şekilde dans ederken ne kadar prova yaparsak yapalım aynı dansı iki kez yapamıyoruz madem, anın tadını çıkarıyoruz diyor. Modern dans ve klasik balenin arasındaki en büyük fark da bu!

Salonun ayakta alkışlaması prömiyere katılanların bale seyircisi olması kadar arkadaşlarının da çoğunlukta olması mıdır? Oyun güzeldi. Yanında oturduğum Tan Sağtürk, Devlet Opera ve Bale Genel Müdürü olduğundan beri sürekli oyun izlediğini söylüyor, ayrıca “Bu gece Süreyya Operası’nda Giselle, Ankara’da Tosca oynuyor, aynı anda üç sahnedeyiz!” diye yoğunluklarını anlatıyor. Ne güzel, salonlar hıncahınç dolu. Bale ve dans seviyoruz. Dansçılarımız çok iyi yetişiyor. Beyhan Murphy’nin kurup yetiştirdiği Modern Dans Topluluğu, İstanbul’un başında Emre Karaca proje yönetmeni olarak oyunu heyecanla izliyor, bittiğinde de kutlamaları kabul ediyor. Dekor Kostüm tasarım Olcay Engin Kaymaz, çok önemli rolü olan Işık tasarım ise Taner Aydın’ın. Tabii grubun bir teşekkürü de İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürü ve Sanat Yönetmeni Ayşem Sunal Savaşkurt’a! Biz seyircilerin teşekkürü ise , yaratıcılığı, teknik ve duygusal yetkinliği nedeniyle emeği geçen herkese: dansçılara, yetiştiren hocalarına, koreograflara, sahnede 4 kişi bile olsa arkasında koskoca bir ekip söz konusu ve güzelliği de böyle ortaya çıkıyor. Gösteri bitti, eve döndüm, televizyonu açtım. Gösteri sürüyor: kurultayda Özgür Özel iki oy eksik kaldığı için seçilememiş! Oylama tekrar ediliyor. O zaman dans! Sabaha kadar dans, dans, dans!

*Editör notu: İkinci tura kalan seçimlerde Özgür Özel 812 oy ile CHP Genel Başkanı seçildi.

Daha fazla yazı yok
2024-04-29 02:19:22