A password will be e-mailed to you.

İngiliz oyun yazarı Samantha Ellis’in yazdığı, Ali Gökmen Altuğ’un rejisini yaptığı Don Kişot Tiyatro’nun yeni oyunu “Erkek Arkadaşım Bir Feminist!” seyirciyi, bazılarınca modası çoktan geçmiş bir kavram olan feminizm hakkında eğlenceli bir düşünce yolculuğuna çıkarırken, sahnede toplumsal cinsiyet algılarını sorguluyor.

Afrodit kadar güzel, Athena kadar akıllı, Hermes’ten daha hızlı ve Herkül’den daha güçlü bir kadının sevgilisinin “feminist” olmaktan başka şansı olabilir mi?

Oyunu bütün salonla birlikte yüzümde koca bir tebessümle izledikten sonra, sıra üzerinde düşünmeye geldiğinde, “Feminist Manifesto” kitabının yazarı Nijeryalı Chimamanda Ngozi Adichie’nin “Hepimiz Feminist Olmalıyız” başlıklı TEDxEuston konuşması düştü aklıma. Adichie, Afrikalı bir feminist olma deneyimlerini anlattığı ünlü konuşmasında, ülkesinde yalnız gittiği bir bara, “seks işçisi” olabileceği gerekçesiyle alınmadığını anlatırken, aynı bara erkeklerin özgürce yalnız başına girebildiklerini, bara yalnız başına gelen bir kadının ise olsa olsa bir seks işçisi olacağının ne kadar yaygın bir düşünce olduğundan bahsetmişti.

Ne kadar yükseğe çıkarsan o kadar az kadınla karşılaşırsın!

Belki sizin de çevrenizde, saygı görmek için evlilik yüzüğü takan bekâr kadınlar veya önemli bir toplantıya giderken kadınlığını vurgulamamak için maskülen giysilere bürünen iş kadınları ya da eğitim, hırs, başarı ve hatta görünüm olarak “küçük” kalması öğütlenerek büyütülmüş nice genç kadın vardır.

Hormonlarından gelen kaçınılmaz bir yetenek olarak kabul gören kadının yemek pişirme görevinde bile, sıra şefliğe geldiğinde yine ipi erkekler göğüsler. Çünkü her alanda, ne kadar yükselirseniz, o kadar az kadınla karşılaşırsınız.

Kız çocuklarını bir an evvel evlenmeleri gerektiğini öğütleyerek yetiştirirken, erkek çocukları için aynı şeyi yapmayıp, daha fazla “tecrübe” kazanmaları için önlerine sınırsız bir zaman koyarız. Neden kız ve erkek çocuklarımızı farklı öğretilerle yetiştiririz diye düşünürken, bazen bir kadın veya bir erkek çıkar ve bu ezberleri bozar(mı?) “Erkek Arkadaşım Bir Feminist!” oyununun erkek kahramanı Steve, ezber bozan bir annenin çocuğudur. Steve, Barış Kampı’nda bekâr bir aktivist olan annesi tarafından büyütülmüş ve kendisini kadın haklarına adamış bir feministtir. Adını bile annesinin hayranı olduğu; Afrodit kadar güzel, Athena kadar akıllı, Hermes’ten daha hızlı ve Herkül’den daha güçlü Wonder Woman karakterinin erkek arkadaşı olan Steve’den almıştır.

Robin Hood kostümüyle katıldığı bir kıyafet partisinde karşısına Wonder Woman kılığındaki Kate’in çıkması ise olsa olsa kaderin bir cilvesidir.

Modern dünyada kadın olmanın karmaşıklığını, kendi çelişkileriyle harmanlayan Kate, Steve’e kadar sadece “Kötü Çocuklar” a âşık olmuş genç bir gazetecidir ve kendisine korkunç davranan, aynı zamanda patronu olan sevgilisinden yeni ayrılmıştır.

Feministler evlenemediği için mutsuz olan kadınlar mıdır sadece?

Kate’in istek ve ihtiyaçlarına “aşırı” hassasiyet gösteren Steve, Kate’in kafasını karıştırırken, yaptığı evlilik teklifi ikilinin ilişkisini yeni bir boyuta taşır. Ancak, ortaya çıkan eski sevgililer ve kaçınılmaz şekilde çocuklarının yanında yerlerini alan Steve’in özgür ruhlu annesi ile Kate’in mülteci kampında yaşamış Yahudi babası, evlilik arifesindeki çiftin işini zorlaştırır.

Yazar Samantha Ellis’in, toplumsal cinsiyet algılarını alışılmadık şekilde sorguladığı oyununda, kadın karakterin baskılanmış kimliğini kanıksamış haline karşılık, erkeğin feministliği seyirciye gerçek olamayacak kadar gülünç geliyor.

Temponun birkaç yer dışında pek düşmediği ve seyircinin baştan sona eğlenerek izlediği oyunda, her biri üç ayrı karakteri canlandıran Gonca Vuslateri ve Fırat Tanış’ın yüksek motivasyonu ve istekli oyunculukları uzun zamandır bu metni ve bu rolleri beklediklerini fısıldar gibi.

Oyunun dekoru ve oyuncuların karakter geçişlerini sahnede kostüm ve aksesuar değiştirerek yapmaları, 2016 yılında Arcola Tiyatrosu’ndaki ilk sahnelenmesinden büyük ölçüde izler taşıyor. Bu tercih, yani karakter geçişlerinin sahnede yapılması sırasında zaman zaman yaşanan karmaşa, oyunun komedi unsuruna hizmet ederken, dekorun bütünü konusunda olumlu şeyler söylemek mümkün değil. Oyuncuyu bu kadar yoran, seyircinin dikkatini bu kadar dağıtan bir dekorun neden ısrarla tekrarlandığını anlamak zor! Özellikle düğün sahnesinde, yerinden çıkan çiçekleri yerlerine asmak için Gonca Vuslateri’nin uğraşı ve oyunun ikinci perdesi yeni başlamışken – arada yapmak varken- yabancı birinin sahneye çıkıp “ortalığı toparlaması” seyircinin konsantrasyonunu dağıtıyor.

Geçen sezon İkinci Kat tarafından Eyüp Emre Uçaray rejisi ile sunulan “Erkek Arkadaşım Bir Feminist!” çok kısa süre sahnede kalmıştı. Ancak, Ali Gökmen Altuğ rejisi ve Gonca Vuslateri ile Fırat Tanış’ın performansı, aynı oyunu bu sezonun iddialı yapımları arasına koymuş gibi gözüküyor.

Gelecek seanslar

Tiyatro sahnesinde bir romantik komedi seyretmek istiyorsanız, aşağıdaki gösterimlerden birini seçebilirsiniz.

23.12.2019 Pazartesi / 20:00
 Kocaeli Sabancı Kültür Merkezi / Kocaeli

24.12.2019 Salı / 20:30
 Yunus Emre Kültür Merkezi / İstanbul

26.12.2019 Perşembe / 20:00
 MEB Şura Salonu / Ankara

28.12.2019 Cumartesi / 20:30
 Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu / İzmir

09.01.2020 Perşembe / 20:30 
Trump Kültür ve Gösteri Merkezi / İstanbul

15.01.2020 Çarşamba / 20:30
 Kozyatağı Kültür Merkezi / İstanbul

16.01.2020 Perşembe / 20:30
 Kadıköy Halk Eğitim Merkezi / İstanbul

 

İLGİLİ HABERLER

MARTIN McDonagh’ın ‘Kayıp El’i Erzurum’da

Modern hayat sizi korkutmalı: THOM PAIN

Daha fazla yazı yok
2024-04-29 02:32:05